29 Mart 2025 12:22
Güncelleme: 29 Mart 2025 12:35
T24 Haber Merkezi
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, tutuklu bulunduğu Silivri Marmara Cezaevi’nden yapay zekâ ile hazırlanmış bir video aracılığıyla seslendi. Özdağ Napolyon’dan “Süngü ile her şeyi yapabilirsiniz ancak üzerine oturamazsınız” alıntısı yaparak iktidardakilere, “Eğer bugünlerde milyonlarca insan Türkiye’nin dört bir yanında sokaklarda yürüyor ise bunun nedeni bütün bu olumsuzluklara karşı sesini yükseltme isteğidir. Tutuklamalara, TOMA’lardan sıkılan suya, biber gazı kullanımına rağmen gençlik şiddete başvurmadan her gece sokağa çıkıyor ise AK Parti’nin bu insanları anlamasının vakti gelmiş, geçmektedir” diye seslendi. Özdağ, “Türkiye’yi Beyaz Rusya, Rusya, Kuzey Kore yapmak isteyebilirsiniz ancak Türk tarihi, toplumu ve ekonomisi bunun gerçekleşmesinin önündeki en büyük engellerdir” dedi.
Zafer Partisi lideri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilip tutuklanmasına karşın başlayan protestolarla ilgili de mesaj verdi. “Tutuklamalara, TOMA’lardan sıkılan suya, biber gazı kullanımına rağmen gençlik şiddete başvurmadan her gece sokağa çıkıyor ise AK Parti’nin bu insanları anlamasının vakti gelmiş, geçmektedir” diyen Özdağ, “Döveriz, tutuklarız, baskılarız biter diyerek konuyu yönetmek mümkün değil. Çünkü ‘Adaletsizlik’ duygusu oksijensizlik gibi. Nefes alıp vermekte zorlanmak gibi bir duygu. Milyonları böyle ne kadar süre baskı altında tutabilirsiniz?” diye sordu.
Özdağ, “birçok AK Partilinin de MHP’linin de olan bitenden hiç memnun olmadıklarını duyduğunu söyledi.
67 gündür Silivri’de bir hücrede rehin tutulduğuna dikkati çeken Özdağ, Abdullah Öcalan ve PKK’lıların af ile serbest kalacağı sürece karşı çıktığı için tutuklandığını ifade etti.
Özdağ’ın açıklamaları şöyle:
Silivri cezaevindeki hücremden bu size 2. seslenişim. Öncelikle sözlerime Ramazan Bayramınızı kutlayarak başlamak istiyorum. Keşke bayramları bayram tadında kutlayabildiğimiz bir Türkiye’de ve günlerde yaşasaydık.
Ancak yurttaşlarımızın bir bölümünün düşman ceza hukuku uygulamaları ile tutuklandığı, televizyonların haber yaptıkları için cezalandırılarak kapatıldığı, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olduğu için Silivri cezaevinde olduğu, ekonomik krizin anti demokratik, baskıcı politikalardan ötürü daha da derinleştiği, milyonların açlık sınırında yaşadığı bir ülkede bayram kutluyoruz. Aslında bugün milyonlarca hanede bayram değil, hüzün ve mutsuzluk hâkim.
Açlığa mahkûm emekli yurttaşlarımız, krizin yoksullaştırdığı milyonlarca işçi, memur, geleceğinin elinden alındığını gören milyonlarca genç ve yok olan bir adalet duygusu. Eğer bugünlerde milyonlarca insan Türkiye’nin dört bir yanında sokaklarda yürüyor ise bunun nedeni bütün bu olumsuzluklara karşı sesini yükseltme isteğidir. Tutuklamalara, TOMA’lardan sıkılan suya, biber gazı kullanımına rağmen gençlik şiddete başvurmadan her gece sokağa çıkıyor ise AK Parti’nin bu insanları anlamasının vakti gelmiş, geçmektedir.
Döveriz, tutuklarız, baskılarız biter diyerek konuyu yönetmek mümkün değil. Çünkü “Adaletsizlik” duygusu oksijensizlik gibi.. Nefes alıp vermekte zorlanmak gibi bir duygu. Milyonları böyle ne kadar süre baskı altında tutabilirsiniz? Napolyon “Süngü ile her şeyi yapabilirsiniz ancak üzerine oturamazsınız” demiş. Türkiye’yi Beyaz Rusya, Rusya, Kuzey Kore yapmak isteyebilirsiniz ancak Türk tarihi, toplumu ve ekonomisi bunun gerçekleşmesinin önündeki en büyük engellerdir.
Bazı aklı başında olarak bildiğimiz AK Parti önde gelenleri dahi olanları olağanüstü hâl ilan edilerek ezilmesi gereken Turuncu Devrim girişimi olarak gösterebiliyorlar. Oysa ortada nefessiz kalmış bir toplumun havaya ulaşmak için çaba göstermesinden başka bir şey yok. Bu AK Partili arkadaşlara sadece aynı milletin mensupları olduğumuzu hatırlatmak istiyorum.
Ancak birçok AK Partilinin de MHP’linin de olan bitenden hiç memnun olmadıklarını memnuniyetle duyuyorum. Bu vesile ile değerli AK Partili ve MHP’li yurttaşlarımızın da Ramazan Bayramı’nı kutlarken, onlara da seslenmek istiyorum. Biz, hepimiz Türk Milletinin mensuplarıyız. Bizler farklı partilerde de olsak kardeşiz, inşallah bayramları milletçe bayram gibi kutlayacağımız günler gelecektir.
Değerli Yurttaşlarım,
Bu vesile ile sizlerle İmralı Süreci ile ilgili düşüncelerimi de kısaca paylaşmak istiyorum. Terörsüz Türkiye sloganı ile Cumhur İttifakı bir yola çıktı. Terörist Öcalan, PKK’ya “Silahları bırakın ve PKK’yı lağvedin” diyecek, PKK da varlığına son verecekti. Biz de “Bu çok güzel olur ancak buna karşı Öcalan ve PKK ne isteyecek, size ne vereceksiniz?” diye sorduk. Aldığımız cevap “Şart yok. Hiçbir şey vermeyeceğiz” oldu. Bu arada Cumhur İttifakının malum propagandistleri tarafından Öcalan’ın Ankara’da oturacağı villanın hazır olduğunu, PKK’ya af çıkacağını duyurdular. Anayasa’da Türk Milletini tanımlayan 66. maddenin değiştirileceğini 42. maddenin değiştirilmesi ile Türkçe dışında dillerde eğitimin önünün açılacağı ifade edilmeye başlandı.
Biz de Zafer Partisi olarak Öcalan ve PKK’lıların af ile serbest kalacağı, Anayasa’dan Türk Milletinin çıkacağı, Kürtçenin eğitim dili olacağı bir sürece karşı çıktık. Bu karşı çıkışımdan dolayı beni tutukladılar.
Peki ne oldu? 27 Şubat’ta Öcalan PKK’ya çağrı yaptı. “Silahları bırakın, kendinizi feshedin” dedi. Ancak PKK her zaman yaptığı gibi oyalama taktiklerine başvurdu. YPG, Suriye PKK’sı bu sürecin parçası değil dediler. Ateşkes dediler. Sonra Cemil Bayık, “Türkiye ile berabere kaldık” açıklamasını yaptı. Murat Karayılan “gerekirse Ankara’yı havadan vururuz, taleplerimiz kabul edilmeden silah bırakmayız, PKK’yı dağıtmayız” dedi. Bu arada Suriye’de YPG’nin dağıtılmayacağı, bu terörist yapının 2 tümen, 1 tugaymış gibi yeni Suriye ordusuna sözde bağlanacağı ortaya çıktı. Özetle PKK’nın şartsız teslim olmayacağı, hatta teslim olmaya hiç niyetinin olmadığı ortaya çıktı.
Değerli Yurttaşlarım,
Ben bugün itibari ile 67 gündür Silivri’de bir hücrede rehin tutuluyorum. İddia edilen Kayseri’deki olayları kışkırtma suçundan suçlu bulunsam ve en üst ceza olan 3 seneye mahkûm olsaydım, bu kadar süre hapiste yatmazdım.
Sözlerime son verirken bayramları bayram gibi kutlayabileceğimiz günlere erişebilmek dileği ile sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
© Tüm hakları saklıdır.