Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) yayımladığı son rapora göre Myanmar'daki şiddetten Bangladeş'e kaçan 720 bin Arakanlı çocuk bölgede yaklaşan kasırga nedeniyle risk altında.
UNICEF, bölgede kasırga mevsiminin yaklaştığına dikkat çekerken sel ve bulaşıcı hastalıkların da mülteci kamplarında yaşayan çocukları tehdit ettiği uyarısında bulundu.
Rapora göre, geçen yıl başlayan şiddet olaylarının ardından halen 185 bin Arakanlı çocuk Myanmar'da yaşıyor. 534 bin çocuk ise Bangladeş'te mülteci olarak bulunuyor.
UNICEF'in Bangladeş temsilcisi Edouard Beigbeder, "Arakanlıların tarihindeki en kötü noktaya ulaşmak üzereyiz. Ağustos 20017'den önce buradaki geçici kamplara gelen çocuklar, Ağustos 2017 öncesi kamplara yerleşenler... Cox's Bazar'daki kamplarda neredeyse yarım milyon hatta biraz daha fazla çocuğun çok zor şartlarda yaşadığından söz ediyoruz" dedi.
Kasırga mevsiminin yaklaştığını belirten Beigbeder, "Eğer kötü bir kasırga bu kampların üzerinden geçecek olursa çok ciddi bir durumla karşı karşıya kalırız" uyarısında bulundu.
ABD merkezli İnsan Hakları Gözlemevi (HRW) de geçen yılki şiddet olayları sırasında Arakanlı Müslümanların yaşadığı 55 köyün Myanmar tarafından buldozerlerle yerle bir edildiği yönünde bir rapor yayımladı. Rapordaki veriler uydu görüntülerine dayandırılıyor.
Arakanlı Müslüman isyancıların 30 polis merkezi ve bir ordu karargahına saldırması sonrasında Myanmar güvenlik güçlerinin köyleri yıktığını belirten HRW raporunda, bu yıkım sırasında 'vahşete varan suçlar' işlendiğine dair ifadeler yer aldı.
HRW'nin Asya Direktörü Brad Adams yıkılan köylerle ilgili kanıtların BM'nin atayacağı uzmanlarca incelenmesi gerektiğin söylerken, "Bu mezalimin sorumluları ortaya çıkarılmalı" çağrısını yaptı.
Adams, "Buraları buldozerlerle temizlemek orada yaşayan Arakanlıların yasal iddialarını ve hafızalarını silme tehdidi taşıyor" diye devam etti.
Uydu görüntüleriyle mercek altına alınan Myin Hlut bölgesiyle ilgili "Bölgede yangın izi görülmüyor. 9-13 Şubat günleri arasında ağır iş makinalarıyla dümdüz edilmiş" tespitleri de raporda yer aldı.
Myanmar hükümeti ise bölgenin, Bangladeş ile geri kabul anlaşması sonrası geri dönecek olan mülteciler için hazırlandığını açıkladı. Myanmar devlet medyası ise Ocak ayında 8 kepçe ve 4 buldozerin bölgede çalışmalar yaptığını duyurmuştu.
Ülkede şimdiye kadar geri dönecek mülteciler için iki karşılama merkezi ve bir geçici kamp kuruldu. Hükümet, geri döneceklerin zamanla yaşadıkları yerlere yerleşebileceklerini belirtiyor.
BM yetkilileri tarafından "dünyanın en çok zulüm görmüş olan ve bu zulümden kaçamayan halkı" olarak nitelendirilen Arakanlı Müslümanlara yönelik son operasyonlar, Myanmar'ın Bangladeş sınırındaki küçük bir kasabada yaşananlarla başlamıştı. 9 Ekim 2017'de bıçaklı saldırganlar Raghine kasabasındaki polis 30 polis karakoluna saldırdı, 9 polis memuru öldürüldü.
İnsan hakları örgütleri, ordunun Arakanlı Müslümanlara ait köyleri tamamen haritadan sildiğini, pek çok sivilin yaşadıkları yerleri terk etmek durumunda kaldıklarını söylüyor. Komşu ülke Bangladeş'e kaçan bazı Arakanlı Müslümanlar, kaldıkları kamplarda BBC'ye konuşmuş ve Myanmar ordusunun evlerini, camilerini yakıp sivilleri öldürdüğünü söylemişti.
Birleşmiş Milletler, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara yönelik operasyonları 'etnik temizlik' olarak nitelendirmişti. Bölgeye BM müfettişlerinin girmesine izin vermeyen Myanmar hükümeti ise etnik temizlik iddialarını reddetmiş güvenlik güçlerinin bölgede 'Müslüman teröristler'e karşı operasyon yaptığını savunmuştu.