Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) İzmir Şubesi tarafından düzenlenen 17. Yaz Eğitim Kampı 26 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında İzmir’in Seferihisar ilçesi Teos Ormancı Tatil Köyünde gerçekleşti.
Üniversitelerin harita ve kadastro/geomatik mühendisliği bölümlerinde öğrenim gören 100’ü aşkın öğrenci ile sanat, medya, çevre, eğitim ve siyaset çevrelerinden uzmanların katılımıyla gerçekleşen kampa HDP Hatay Milletvekili Barış Atay, siyasal iletişimci yazar Ateş İlyas Başsoy, insan hakları aktivisti Veli Saçılık, CHP genel başkan yardımcıları Yıldırım Kaya ve Orhan Sarıbal ile CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Muğla Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ve Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda isim konuşmacı olarak katıldı. Yaz Eğitim Kampı, 1 Eylül tarihinde gerçekleşen Moğollar konseri ile sona erdi.
“Öğrencilerin meslek odalarının yönetiminde daha donanımlı bir şekilde yer almasını hedefleniyoruz”
İzmir Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Özhan Kaynarca, Yaz Eğitim Kampı fikrinin 17 sene önce, insanların oda yönetiminde daha donanımlı olarak görev alması amacıyla ortaya çıktığını söyledi. İlk dönemdeki Yaz Eğitim Kamplarının Türkiye’nin 6-7 üniversitesinden 20-30 kişinin katılımıyla çadırlarda kalarak amatör bir şekilde gerçekleştiğini belirten Kaynarca kampın ilk dönemlerini “Patatesi, domatesi biz soyuyorduk, bulaşıkları biz yıkıyorduk. Sosyal imkânlar yoktu. ‘Mavi bayraklı plajda sabunla duş alma’ algısından dolayı özellikle kadın öğrenci arkadaşların saçları açılamaz hale geliyordu” sözleriyle anlattı.
Zaman içinde Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın sayısal ve maddi büyümesine bağlı olarak kamp organizasyonunun da büyüdüğünü vurgulayan Kaynarca, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ankara Şube yönetiminin 14 üyesinden 13’ünün, İzmir Şube yönetiminin ise tamamının yaz kampına katılan kişilerden oluştuğunun altını çizdi.
“Toplumcu mühendislik algısında olan, bilgi birikimini sağlıklı kentler için ranta karşı kullanacak öğrenciler”
Yaz kampının organizasyon faaliyetini yürüten Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin Örgütlenme Sekreteri Oğulcan Cengiz ise yaz kamplarının amacının toplumcu mühendislik algısında olan, bilgi birikimini kentleri için ranta karşı kullanacak öğrenciler ile temasa geçilerek, bu öğrencilerin demokratik bir kitle örgütü olan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın yönetiminde rol almasını sağlamak olduğunu belirtti.
Yaz kamplarının ilk üç senesinin daha teknik eğitime odaklanan bir biçimde organize edildiğini ifade eden Cengiz, dördüncü kamptan itibaren mühendisliğin yanı sıra sosyal, kültürel konular da dahil olmak üzere ülke konularına da değinen bir organizasyon faaliyeti yürütüldüğünü kaydetti. Bu kapsamda pek çok aydının, yazarın, sanatçının, siyasetçinin kampa konuşmacı olarak katıldığını söyleyen Cengiz, “Kendi içimizde de tartışmalar yaşanıyor. ‘Odada neden siyaset var?’ diye. Bizim mesleki hayatımız yasalarla, yönetmeliklerle iç içe dolayısıyla siyasetle iç içe olduğu için biz de haklarımız için mesleki açıdan siyasete dahil olmak ve öğrencileri de buna entegre etmek zorundayız. Ancak siyasete dahil olmak derken genel yargının oluştuğu şekliyle bir hiçbir partinin arka bahçesi değiliz. Hangi parti iktidarda olursa olsun, biz muhalifiz. Çünkü bilim insanları olarak ve işin teknik kısmına dair bilgi sahibi olduğumuz için uygulanan işlerin yanlışını ortaya koymak ile mükellefiz. Bir durumun yanlışını ortaya koymak da muhalefettir” ifadelerini kullandı.
2018 Yaz Eğitim Kampı'nın ‘Dijitalleşme’ temasıyla gerçekleştiğini bildiren Cengiz, “Kampta gelişen teknolojinin mesleğimize ve ülkemize etkisi tartışılıyor ama dijital müzik, protest müzik,alternatif medya gibi konuları da ele alınabiliyor. Cahit Berkay gibi bir sanatçı da buraya gelip öğrencilerle tartışabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Kampa katılan öğrenciler nasıl belirlendi?
Yaz Eğitim Kampı programının yaklaşık altı aylık bir süreçte şekillendiğini kaydeden Cengiz, “Öğrenciye sosyal ve mesleki açıdan ne katabiliriz’ diye düşünerek başlıyoruz. Kampta DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen sabit oturumlar var. Medya, sanat ve siyaset alanında sabit oturumlar var. Bunları o günün konjonktürüne göre seçilen tema etrafında belirliyoruz” dedi.
Cengiz, kampa katılacak katılımcıların belirlenmesi için izlenen yolu şöyle anlattı:
“Kampın temasının, tarihlerinin ve yerinin belirlenmesinin ardından Üniversitelerde görev yapan sürecin içindeki akademisyen meslektaşların, o üniversitedeki öğrenci temsilerinin desteğiyle ve sosyal medya aracılığıyla tüm öğrencilere ulaşmaya çalışıyoruz. Başvuran öğrencileri tanıyabileceğimiz bir başvuru formu oluşturduk. ‘HKMO’ya üye misiniz?’, ‘HKMO’ya dair ne düşünüyorsunuz?’, ‘Kamp teması hakkında ne düşünüyorsunuz?’ ‘ Odamıza üye misiniz’ gibi soruların yanı sıra mail adresiniz, yaşınız,tişört bedeniniz gibi sorular da sorduk. Bu yıl yaklaşık 600 başvuru aldık. Ama maddi koşullar sebebiyle 100 öğrenciyle sınırladık. Başvuruları aldıktan sonra cevapları değerlendirmek için bir puanlama komisyonu kurduk. Değerlendirme yaparken aynı zamanda ilgili şubemizin yöneticilerine o öğrencileri soruyoruz. Ayrıca oradaki akademisyen hocalarımıza da soruyoruz ‘Öğrenci derse, bölüme ilgili mi’ diye ve öğrencinin bir değerlendirme notu oluşuyor.
Daha sonra komisyondaki puanlarıyla birlikte, cinsiyet ve üniversite dağılımını dengeli tutmaya çalışarak, en yüksek puandan alta doğru öğrencileri arayarak, kontenjan dolana kadar kampa çağırıyoruz.”
Kampta neler yapılıyor?
Cengiz, kampın programına dair de şu bilgileri verdi:
“Sabah kalkılıp mıntıka temizliği yapılıyor. Sabah sporu yapıyoruz. Burada öğrencilerimiz genç mühendis meslektaşlarımız ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen yöneticilerimiz hep birlikte yer alıyor. Öğrencileri kaynaştırmayı hedefliyoruz bu kapsamda örneğin sabahları uyanmayan öğrenciler denize atıyor. Kahvaltıdan sonra çeşitli oturumlar ve atölye çalışmaları gerçekleşiyor. Mühendisliğin dışında karikatür, resim, kısa film, müzik, seramik, tiyatro gibi sosyal atölyeler de gerçekleşiyor.”
“Burası doğal sit alanıdır; altın madeni açılmamalıdır' derken aynı zamanda o altın madeni direnişinde de fiilen yer almamız gerekir”
Oğulcan Cengiz, bu sene diğer yıllardan farklı olarak kampın kapanışında halka açık bir konser gerçekleşmesine ilişkin de şöyle konuştu:
“Kamplarda öğrenci yetiştirme kararıyla başladık ancak TMMOB’un halkla kaynaşmak,kendini aktarmak gibi de bir iddiası var. Örneğin; ‘Burası 1. derece doğal sit alanıdır, altın madeni açılmamalıdır’ gibi bir açıklama yaptığımızda aynı zamanda yörede buna karşı çıkan köylünün yanında durmamız direnişlerinde fiilen yer almamız gerekir. Biz halka inmekten bunu anlıyoruz.
Buna ek olarak halkla daha fazla nasıl kaynaşabiliriz diye düşündüğümüzde de böyle bir etkinlik düzenlemek aklımıza geldi. Biliyoruz ki TMMOB’un 1 Eylül Dünya Barış Günü Konseri olarak bu tarz halk konseri organizasyonu olmamaktadır. Ancak biz oda olarak bu gibi faaliyetlerin yaygınlaştırılmasının ilerletici olduğu kanısındayız. Bunun da halkla buluşmak ve kendimizi de anlatmak için iyi bir araç olduğunu düşünüyoruz. Bu amaçla Moğollar konserini düzenledik. 5-6 bin kişi geldi.
O gün konsere gelen insanlar artık TMMOB’un aşağı yukarı ne yaptığını,misyonunu, TMMOB’un altında bir Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olduğunun farkındalığında olmuş oldu. Orada atılan ‘Madenler halkındır satılamaz’, ’Dereler özgürdür, özgür akacak’ gibi sloganlar dahi bu amaca hizmet etmiş oldu.”
Öğrenciler üniversitelerine döndüklerinde neler yapacak?
Cengiz, kampa katılan öğrencilerin daha sonra üniversitelerine döndüklerinde tanışma kahvaltıları düzenleyerek, üniversiteye yeni gelen mesleki dayanışmaya gönüllü öğrencileri Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’na üye yaparak, film gösterimleri ya da teknik eğitimler düzenleyerek odaya katkı sunacaklarını söyledi.
