Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde düzenlenen bombalı saldırının istihbarat bilgilerini Redhack’e sızdırdığı iddia edilen er Utku Kalı’nın görev yaptığı karakolun Başçavuşu Engin Arpa “23 yıldır ben bu işi yapıyorum, suçluluk kompleksi vardır. 21’inde bu olay olunca bana geldi, geceye geçmek istediğini söyledi. Elektronik cihazları iyi biliyor. Bana iki kişi getirin hangisinin suçlu olduğunu gözünden tanırım. Bana sordular bu değil, bu yapmıştır dedim” diye konuştu.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te 53 kişinin öldüğü bombalı saldırıların istihbaratının önceden alındığına dair jandarma belgelerini Redhack’e sızdırdığı iddiasıyla er Utku Kalı’nın yargılanmasına Amasya Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Mehmet Menekşe’nin Cumhuriyet’teki haberine göre, Er Utku Kalı, sağlık sorunları nedeniyle İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemiyle ifade verdi. Kalı, o dönem görevde olduğu Amasya Cezaevi’nde gizli mesajların da geldiği santral odasına herkesin girebildiğini belirtti. Kalı, “Bir tek benim telefonum incelendi. Hiçbir rütbeli askerin telefonu incelenmedi” dedi. Kalı’nın görev yaptığı karakolun komutanı Astsubay Başçavuş Engin Arpa da “Bana ‘Bilgiyi sızdıran kim olabilir?’ dediler. Er Utku Kalı’nın olabileceğini bildirdim. Bana iki kişi getirin hangisinin suçlu olduğunu gözünden tanırım” diye konuştu.
İstihbarat bilgilerini sızdırmakla suçlanan Utku Kalı, ana davanın yetkisizlikle Samsun’dan Amasya’ya gönderilmesi nedeniyle dava kapsamında dün yeniden ifade verdi. Kalı, elektronik ve haberleşme teknikeri olduğunu belirterek, “Söz konusu belgeleri temin edebilecek kişiler karakoldadır. Bu belgeleri oradan çıkarabilecek kişilerin isimleri de dosyada mevcuttur” dedi.
Omuz atılsa kırılır
Kalı, o dönem çalıştığı santral odasının gizli mesajların da geldiği bir oda olduğu için normal şartlarda yüksek güvenlikli ve kimsenin giremeyeceği bir yer olması gerektiğini kaydetti.
Kalı, “Benim odamın kapısı tahtaydı. Omuz atsanız kırılırdı. Santral odasına herkes girebiliyordu. Bütün askerler cep telefonlarını şarj edebiliyorlardı. Bir tek benim telefonum incelendi. Rütbeli hiçbir askerin telefonu incelenmedi. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
Gelen her mesajı defterine kayıt ettiğini ve karakol komutanına verdiğini anlatan Kalı, Reyhanlı patlaması ile ilgili mesajın da geldiğini ve bunu ilgili deftere kayıt ettiğini, sivil sakallı şahısların gelerek mesajı aldığını söyledi. Kalı, karakol komutanının isteği üzerine Doğantepe ve Aydınca karakollarına da bu mesajın gelip gelmediğini, sivil kişilerin alıp almadığını sorduğunda, oralardan da mesajın alındığını anlattı. O dönem Amasya İl Jandarma komutanı olan Albay Halil Şen’in kendisine “Sen bu işi para için mi yaptın?” diye sorduğunu, baskı ve hakaretlere maruz kaldığını, darp edildiğini, kendisine fiziki şiddet uygulandığını yineleyen Kalı, Sivas Askeri Mahkemesi'ne gittiğinde “Niçin gittiğimi, suçumu bilmiyordum. Atılı suçları kabul etmiyorum. Sivil hayatta haberleşme teknisyeniyim, akıllı telefonları çok iyi kullanırım, istesem anında telefonu sıfırlardım” dedi.
Suçluluk kompleksi vardı
Kalı’nın görev yaptığı karakolun komutanı Astsubaş Başçavuş Engin Arpa’nın ifadesi ise mahkemeye damgasını vurdu. Arpa, er Kalı’yı tanıdığını, yüksek tansiyonu ve düz taban olduğu için santralde görevlendirildiğini, elektronik ile ilgisinin olduğunu bildiğini, santralden hiçbir bilginin dışarı çıkmaması için kendisine bir kağıt imzalatıldığını belirtti. Ancak Utku Kalı avukatı Şerif Özgür Urfa bahsi geçen belgeyi mahkeme başkanına vererek Utku Kalı’nın imzasının olmadığını gösterdi. Başçavuş Arpa “23 yıldır ben bu işi yapıyorum, suçluluk kompleksi vardır. 21’inde bu olay olunca bana geldi, geceye geçmek istediğini söyledi. Elektronik cihazları iyi biliyor. Bana iki kişi getirin hangisinin suçlu olduğunu gözünden tanırım. Bana sordular bu değil, bu yapmıştır dedim” diye konuştu.
'Suçumuzu kim ortaya çıkardı davası'
Kalı’nın avukatı Özgür Urfa ise şunları söyledi:
“Bu dava aslında suçumuzu kim ortaya çıkardı davasıdır. Reyhanlı’da 53 vatandaşımız hayatını kaybetti, ortaya çıkan istihbarat belgelerinin gerçek olduğu kabul edildi. 53 vatandaşımızın katilleri ve buna engel olmayanlar yargılanmıyorken Amasya’da askerliğini yapan bir erin üzerine bütün suç yıkılmış ve aslında ‘suçumuzu kim ortaya çıkardı’ bunun yargılaması yapılmaktadır. Başçavuş Engin Arpa, sadece Utku Kalı’nın yapabileceğini tahmin ettiğini düşündüğünü söylemiş. Buna dair hiçbir belge, kanıt yok. Engin Arpa olayın nasıl olduğunu baştan sona biliyor. Bu da bu olayın başından beri bir kurgu olduğunu gösteriyor.”