Kurban Bayramı’na sayılı günler kala vatandaşların bayram telaşı da hız kesmeden artıyor. Ancak Kurban Bayramı dendiğinde ilk akla gelenlerin başında ise maalesef ki acemi kasapların kendilerini ve çevresindeki insanları yaralamaları geliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Tecimel, “Önemsenmeyen her yara önemli bir sonuç ve sakatlık doğuracaktır” sözleriyle Kurban Bayramı sırasında yaşanacak yaralanmalar sonrası kritik öneme sahip adımları açıkladı.
Her yıl Kurban Bayramı’nda benzer manzaraların yaşandığını hatırlatan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Tecimel, “Gerek inançlarımız gerekse de millet olarak kurban kesmedeki heyecanımız nedeniyle kesim işlerinin bir parçası olmak her yaştan insanın sevdiği ve ilgilendiği bir durum. Ancak profesyoneli olmadığımız bu işlerde ortaya çıkan büyüğünden küçüğüne yaralanmalar yeri geldiğinde hayatı tehdit eder hale gelebilmektedir.” uyarısında bulundu.
Deneyimli ya da deneyimsiz birçok kişinin kurban keserken kendilerini de ciddi şekilde yaralayarak acil servislere akın ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Osman Tecimel, “Hem kesimi yapılan hayvanın büyüklüğü hem de bu işi yaparken kullanılan aletlerin keskin olması işin ehli olmayan kişilerde ciddi anlamda büyük yaralanmalara sebep vermektedir. Büyükbaş hayvanların kurban kesim alanlarındaki yönetimi sırasında bu hayvanlar tarafından verilebilecek künt yaralanmalar, kemik kırıklarından iç organ hasarlarına kadar ilerleyebilmektedir. Kurban Bayramı dönemlerinde acile başvuran hasta sayılarında önemli miktarda artma meydana gelmektedir. Bu yaralanmalarla baş edebilmenin en büyük yolu yaralanma ortaya çıkmadan alınacak tedbirlerdir. Bu işi profesyonellere bırakmak ise en önemli tedbirdir.” dedi.
"Erken yaşta maluliyetlere kadar gidebilir"
“Acil servislere başvuran hastaların büyük kısmında kurban kesimi sırasındaki ortaya çıkan yaralanmalar daha çok delici ve kesici aletlerle ortaya çıkan yaralanmalardır.” diyen Prof. Dr. Osman Tecimel, “Bu yaralanmalar sırasında cilt altına ulaşan delici veya kesici aletler tendon kas damar ve bağların yırtılmasına sebep olmaktadır. Çok küçük bir cilt kesesinin altında saklanabilen bu yaralanmalar erken dönemde fark edilmeyip uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde büyük sakatlıklar bırakabilmektedir. Özellikle ellerimizle kullandığımız bu delici ve kesici aletler gerek el gerekse de parmak düzeyinde ince hareket dediğimiz hassas hareketleri yaparken uzuvlarımızda fonksiyonel kayba sebebiyet vermekte bu da iş gücünde büyük kayıplara neden olmaktadır.” sözleriyle bu tip yaralanmaların ortopedi pratiğinde çok sık karşılaşılan erken yaşta maluliyetlere kadar gidebileceğini belirtti.
"Yara ufak da olsa gizli kanamaya sebep olabilir"
Yaralanma sonrası ilk müdahalenin kritik öneme sahip olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tecimel, “İlk yapılması gereken yara sahasının, bir dezenfektan maddeyle, eğer bulunamıyorsa da en azından temiz suyla yıkandıktan sonra mümkünse steril değilse de temiz bir bezle veya özel yara örtücüler ile kapatılmasıdır. Yaranın temiz bir şekilde kapatılması, cilt bütünlüğü bozulmuş bir bölgeden mikropların içeri girmesini, dolayısıyla da tedavisi çok zor bir enfeksiyonun ortaya çıkmasını engelleyecektir. Bir diğer önemli sorun da kontrolü zor kanamaların ortaya çıkmasıdır. Bu kanamaların kontrolünde yara üstüne temiz bir bezle bası yapmak veya yaranın bir miktar uzağından turnike şeklinde bir kumaş, kemer veya ip parçasıyla kol veya bacakların sıkıştırılması, kanamayı azaltacak, sağlık kuruluşuna başvuruya kadar geçen sürede hayati sonuçlar doğuracak büyük kanamaları önleyecektir. Bu tarz yaralanmalarda cilt bütünlüğünün küçük olmasına aldanmamak gerekir. Delici bir aletle çok ufak bir yaralanmadan içeri girildiğinde bir damarın hasarlanması bu bölgede gizli kanamalara sebep olabilmektedir. Bunların ortaya çıkarılabilmesi için uzman görüşü şarttır.” açıklamasında bulundu.
"Çevredeki insan sayısı azaltılmalı"
“Yine de kişinin kendi çabası ile bir kesim işlemi yapılacaksa gerek koruyucu ekipmanlar gerekse de çevresel koruyucu önlemlerin alınması bu travmalarla baş edebilmenin en etkili ve birincil yoludur.” diyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Tecimel, açıklamasının devamında ise şu ifadelere yer verdi:
“Özellikle çok hassas damar sinir ve tendon yapılarının olduğu ellerin korunması için koruyucu eldivenler giymek çok büyük öneme sahiptir. Kesim yapılırken kesi sahasında kullanılan kesici aletin çevresindeki insan sayısının azaltılması yaralanmaları önlemekte çok etkilidir. Kesim işleminin yapıldığı sahaya kontrolsüz bir şekilde ellerin uzatılması işlemi yapan kişinin dikkatinden bağımsız olarak yaralanmalara sebebiyet vermektedir.
"Kesilen tendon damar ve sinirlerin erken dönemde tedavi edilmemesi..."
Yaralanma meydana geldikten sonra yaralanan kişilerin halk tabiriyle karga tulumba ve kontrolsüz bir şekilde taşınması da yine yaranın boyutlarını ve hasar verici etkisini artırabilmektedir. Ortaya çıkan uzun yaralanmalarında kesilen tendon damar ve sinirlerin erken dönemde tedavi edilmemesi, geç kalınan vakalarda tamiri imkânsız kılmakta ve ortaya çıkan hasarın kalıcı hali gelmesine sebep vermektedir.
"Önemsenmeyen her yara sakatlık doğurur"
Gerek hayvanların kontrolü sırasında gerek yere yıkılan hayvanın altında kalmayla gerekse de hayvanın bacak darbeleriyle uzun kemiklerde veya diğer vücut bölgelerinde kırıklar da meydana gelebilmektedir. Bu tarz travmalarda en çok görülen kırıklar genelde diz altındaki bacak kemiklerinde ortaya çıkan kırıklardır. Böyle bir yaralanma durumunda kırılan bacağın doğal haline getirilip mümkünse bacak kenarından yerleştirilen sert bir cisme çok sıkı olmayacak şekilde bacağın sarılmasıyla stabilize edilerek en yakın sağlık kuruluşuna başvurması sağlanmalıdır.
Kırılmış uzvun bir desteğe sarılarak nakledilmesi, kırık parçaların kontrolsüz hareketini önlemekte, bu şekilde keskin kırık uçlarının çevredeki damar sinir kas ve tendon gibi yumuşak dokulara hasar vermesini dolayısıyla da travmanın büyümesini önler. Bu yaralanmalarda ortaya çıkan yaranın boyutlarına bakılmaksızın bir sağlık kuruluşunda uzman görüşü alarak tedavi ettirmek, daha sonraki dönemde onarılması zor hasarların ortaya çıkmasını ve travmanın etkisinin büyümesini engeller. Önemsenmeyen her yara önemli bir sonuç ve sakatlık doğuracaktır.”