Yaz aylarıyla birlikte deniz sezonu da açıldı. Kişiler cilt tiplerini önemsemeden bronzlaşmak uğruna uzun süre güneşte kalabiliyor. Doğru güneşlenmede saatin ve sürenin önemli olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Özyılmaz, güneş yanıklarına uygulanan yanlış tedavilere dikkat çekti. Özyılmaz, yanığa sürülen diş macunu ve yoğurt gibi maddelerin alerjik reaksiyona yol açabileceğini uyarısında bulundu.
Ciltte görülen kızarıklık, kaşıntı ve acıyla ortaya çıkan güneş yanıkları yaz aylarında en çok görülen cilt problemlerinin başında geliyor. Güneşte kalma süresinin kişinin cilt tipine göre değişkenlik gösterdiğine dikkat çeken Emsey Hospital’den Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Özyılmaz, ciltte bir kızarıklık oluşmaya başladığı an işin tehlikeli boyutlara vardığını söyledi.
Güneşten olumsuz etkilenen kişilerin açık renk ten, göz ve saçlı kişiler olduğunu belirten Uzm. Dr. Serpil Özyılmaz, “Bu kişiler güneşlendiklerinde hiçbir şekilde bronzlaşmazlar. Güneşle her temaslarında vücutlarında kızarıklık, güneş yanığı oluşur. Buğday tenli kişiler ise ilk günlerde biraz daha zorlanırken daha sonraki günlerde ten renklerinde bir koyulaşma görülür. Bu konuda en şanslı olan kesim ise koyu tenlilerdir. Bu kişilerin cildinde doğal bir bariyer vardır. Derilerinde pigment üreten hücre sayıları fazla olduğundan güneşle en ufak temaslarında cilt bir örtü gibi pigment üretir, güneşe karşı korur” diye konuştu.
Acil olarak nitelendirilen kişilerin güneş çarpması ve yanığı ile doktora başvurduklarının altını çizen Uzm. Dr. Serpil Özyılmaz, şu uyarılarda bulundu:
“Güneş çarpmasının belirtileri; baş dönmesi, susuzluk, hatta tansiyon düşmesi bazen bayılma olabilir. Kişinin su dengesini iyi ayarlaması lazım. Kişi uzun süre fark etmeden sahilde susuz kalabiliyor. Bu durumda vücut ısısı birdenbire yükselebiliyor. Baş dönmesi ve tansiyon düşüklüğü görülüyor. Eğer bu konuda dikkatli olunmazsa acil başvurularında hayatı tehdit eden bir durum görülebilir. Bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Diğer acil durum güneş yanıkları. Kişiler ilk gün bunu çok fark etmezler. Genellikle 24 ila 48 saat içinde ciltte kızarma, hassaslaşma, şişme ve su toplamaları görülür. Ne kadar risk grubundaysanız görülme sıklığı o kadar fazla olur. O nedenle cilt tipinize uygun güneş koruyucuları kullanmanız çok önemli. Bunun yanı sıra günün belirli saatlerinde güneşle temasınızın olmaması çok önemli. Kişiler kremi sürer sürmez güneşe çıkıyor. Bu çok tehlikeli. Özellikle çocuklarda güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce güneş koruyucusunu uygulamalısınız. Güneş ışınlarının en zararlı olduğu 11.00-16.00 arası ise güneşlenmemeli, kendinizi korumayı öğrenmelisiniz.”
Yoğurt yerine soğuk kompleks uygulaması
Güneş yanığına uygulanan diş macunu ve yoğurt uygulamalarının doğru olmadığını ifade eden Uzm. Dr. Serpil Özyılmaz, “En güzel uygulama soğuk uygulamadır. Soğuk su ve havlu ile yapılan soğuk kompleks uygulamalar fayda edecektir. Ama su toplamaları oluştuysa bunun tedavisi profesyonel kişilerce yapılmalıdır. Bazen öyle şiddetli su toplamaları olur ki o bölgedeki suyu boşaltmak zorunda kalabiliriz. Böyle durumlarda da yara bakımı çok önemli. Diş macunu, yoğurt gibi yanığa uygulanan tedaviler vücutta farklı reaksiyonlara yol açabilir. Diş macunu kimyasal bir bileşiktir ve bunu yanığa uyguladığınızda üzerine binecek bir alerjik reaksiyon yaranın iyileşmesinde çok daha kötü sonuçlara yol açabilir. Yoğurt ne kadar serinlik hissi verse de gerçek uygulama olmadığı için fayda sağlamayacaktır. Bu nedenle soğuk uygulamaları daha çok önermeliyiz” uyarısında bulundu.
Güneş kremleri konusunda da uyaran Uzm. Dr. Özyılmaz, 6 aydan küçük bebeklerde güneş koruyucularını önermediklerini ifade etti. Burada fiziksel bariyerlerin önemli olduğunu anlatan Özyılmaz, “Güneşten koruyucu bir kıyafet, şapka, gözlük gibi kişiyi koruyan fiziksel önlemlerle korumak daha faydalı olacaktır. 6 aydan sonraki çocuklarda güneş koruyucular güvenle kullanılabilir. Aynı şekilde yetişkinler de cilt tipine uygun olarak güneş koruyucu kullanabilir” dedi.
Deri kanseri riskine dikkat
Güneşin geç tehlikeli etkilerinin ise uzun yıllar güneşle temas sonrası görülen deri değişiklikleri olacağını anlatan Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Özyılmaz, “Bunlar kontrollü ya da kontrolsüz bir değişim olabilir. Kontrollü değişimde deride kalınlaşma, leke gibi etkiler görülürken kontrolsüz gelişimde ise deri kanseri görülür. Deri kanserlerinde genetik yatkınlık çok önemli. Kişinin ailesinde bir deri kanseri öyküsü varsa, güneşle temasının yoğun olduğu bir işte çalışıyorsa risk grubundadır. Ya da güneşlenmeyi seven kişilerde uzun dönemde deri kanseri görülebilir. Vücudunuzda daha önce hiç tespit etmediğiniz kitle, renk değişikliği sizin için uyarıcı olmalı. Ya da mevcut beninizde aniden hızlı bir büyüme, kanama olması, renk değişikliği bizim için uyarıcı olmalıdır. Benleri tespit ederken bazı kriterleri dikkate alarak değerlendiriyoruz. Çapı bir santimden büyük benler, doğumsal olarak ortaya çıkan ve 4 santimden büyük olan benler, ailesinde kanser hikayesi olan kişiler, bende birkaç renk olan kişiler, bende görülen kabarıklar uyarıcı olabilir” ifadelerini kullandı.