Sağlık

Uzmanlar uyardı: Ağız sağlığındaki tehlike çocukların erken yaşta bilinçlenmesiyle aşılabilir

20 Mart 2025 11:06

Güncelleme: 20 Mart 2025 12:18

Uzmanlar, ağız ve diş sağlığı konusunda çocukların erken yaşta bilinçlendirilmesinin gelecekte bireyde oluşabilecek diş hekimi korkusunun önüne geçeceğini belirterek, aksi durumda başka sağlık sorunlarının oluşmasına sebebiyet verilebileceğine dikkati çekti.

Ağız ve diş sağlığının önemine dikkati çekmek ve küresel farkındalık için Dünya Diş Hekimleri Birliği'nce (FDI) belirlenen Dünya Oral Sağlık Günü her yıl 20 Mart'ta kutlanıyor.

Doç. Dr. Mustafa Gündoğar, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ağız ve diş sağlığı konusunda kötü karneye sahip olduğunu söyledi.

Gündoğar, bireyin çürük, kayıp ve dolgulu diş sayısını gösteren "Decayed, Missed, Filled Teeth (DMFT)" endeksine göre, ülkede 15 yaşından sonra çürük sayısının 2,5'tan 35 yaşında 8'e çıktığını, 65 yaşından sonra da 22'ye ulaştığını kaydetti.

Toplumun tamamına yakınının diş eti sorunu olduğuna dikkati çeken Gündoğar, ağız ve diş sağlığının korunmasında esas hedefin çocuklar olması gerektiğini vurguladı.

Gündoğar, ebeveynlerin çocuklarına örnek olması için eğitilmesi gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:

"Beslenme açısından asitli içeceklerden uzak durulmalı, karbonhidrat ve şeker tüketimi azaltılmalı, akabinde dişler temizlenmeli, ağızda kalma oranı ve süreleri azaltılmalıdır. Büyüme çağında yeterli vitamin ve mineraller alınmalıdır. En az 6 ayda bir düzenli kontrol yaptırılmalıdır." 

"5-6 yaşındaki bir çocuk kendi başına dişlerini fırçalayabilmeli"

Bir yaşından itibaren düzenli diş hekimi kontrolleri yaptırılmasının önemine işaret eden Gündoğar, şöyle devam etti:

"Bebeklerin kullandığı kaşık ve emziklerin hijyenine dikkat edilmeli, başkası tarafından kullanılmamalı. Sistemik florür uygulaması için çalışmalar yapılmalı. İçme suyu, okul suları, besinlere florür katılması değerlendirilmelidir.

Diş fırçası ve diş ipi kullanımı yaygınlaştırılmalı, florür içeren macunlar kullanılmalıdır. 5-6 yaşındaki bir çocuk kendi başına dişlerini fırçalayabilmelidir. Bu yaşa kadar sorumluluk aileye aittir. İlkokul çağında her sene flor uygulaması yapılmalı, bu uygulama sırasında macun ve fırça dağıtılmalıdır.

Ağız ve diş sağlığı konusunda erken yaşta çocuklarımızı bilinçlendirmek, ileride oluşabilecek 'dentofobi' dediğimiz diş hekimi korkusunun önüne geçmektedir. Çocuklar dişleriyle ilgili herhangi bir müdahaleyi rahatlıkla karşılayabilmektedir.

Eğer çocukları diş hekimiyle korkutursak ve ağız sağlığının önemini yeteri kadar belirtmezsek, ileride hiçbir sorunda diş hekimine başvurmaması nedeniyle başka sağlık sorunlarının da oluşmasına sebebiyet veririz."

Doç. Dr. Gündoğar, fast food, asitli içecek, işlenmiş ve paketli gıda tüketiminin çocuklarda diş çürüklerini artırdığını vurguladı.

Bu konuda toplum olarak çok bilinçli olmadıklarını dile getiren Gündoğar, şunları söyledi:

"Asitli içecekler, diş minesini zayıflatır ve koruyucu tabakayı inceltir. Bu, bakterilerin daha kolay nüfuz etmesine ve çürük oluşumuna yol açar. Sürekli olarak asitli içecek tüketmek, diş minesini geri dönüşü olmayan şekilde yıpratır. Fast food beslenme sonrası dişler fırçalanmadığı için diş çürükleri meydana geliyor."

Gündoğar, Türkiye'de ağız ve diş sağlığı koruma bilincinin çok düşük olduğunu, genelde ağrılar başladığında diş hekimine gitme gereği duyulduğunu ancak bunun yanlış olduğunu belirtti.

Dişlerde bir sorun olmasa bile periyodik olarak kontrollerinin yapılması gerektiğini aktaran Gündoğar, şunları kaydetti:

"Türkiye'de kişilerin yılda ortalama diş hekimi ziyaret sıklığı 1,5 iken, bu oran gelişmiş ülkelerde 2,5'tur. Bu durum Türkiye'de ağız sağlığı bilincinin artırılması gerektiğini göstermektedir. Erken teşhis ve düzenli kontroller, ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle en az 6 ayda bir diş hekimi ziyaret edilmeli ve düzenli kontroller yaptırılmalıdır. Bu kontroller sayesinde diş çürükleri ve diş eti hastalıkları gibi sorunlar erken evrede tespit edilerek tedavi edilebilir. Erken teşhis, tedavinin daha kolay ve maliyetinin daha düşük olmasını sağlar. Ayrıca düzenli kontroller, ağız hijyeninin korunmasına, diş kaybının önlenmesine ve genel sağlık durumunun iyileştirilmesine katkıda bulunur."

"İdeal kullanım yılda 4 diş fırçası ve 6-8 tüp diş macunu olmalı"

Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Dt. Aslı Tapan ise Türkiye'de diş sağlığı konusunda farkındalığın artmasına rağmen çürük oranlarının hala yüksek seviyelerde olduğuna dikkati çekti.

Tapan, Türkiye İstatistik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de çocuklardaki ve yetişkinlerdeki diş çürük oranlarının gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

"Özellikle çocuklarda çürük görülme oranı yüzde 60-80 seviyelerinde. Yetişkinlerde de diş kaybı ve periodontal hastalıklar yaygın. Şekerli ve asitli gıda tüketiminin artması, düzensiz diş fırçalama alışkanlıkları ve diş hekimine düzenli gitmeme gibi faktörler çürük oranlarını artırıyor.

Türkiye'de diş fırçalama alışkanlıklarının da gelişmiş ülkelere göre düşük seviyede olduğunu aktaran Tapan, "Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de kişi başına yılda ortalama 1-2 diş fırçası ve 1-2 tüp diş macunu düşüyor. Oysa ideal kullanım yılda 4 diş fırçası ve 6-8 tüp diş macunu olmalı." diye konuştu.

Tapan, ağız sağlığını korumak için dişleri günde 2 kez doğru teknikle fırçalamak, diş ipiyle ağız gargarası yapmak, şekerli ve asitli gıdaları azaltmak, düzenli diş hekim kontrolüne gitmek, bol su içmek, sert gıdaları kontrollü tüketmek, sigara ve alkolü bırakmak gerektiğini sözlerine ekledi. (AA)


Gökçer Tahincioğlu: Sabahattin Ali cinayeti sadece bir devlet operasyonu değil, cezalandırma mekanizması; hem öldürüldü hem de unutturulmak istendi

 

 

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir