23 Şubat 2025 08:17
Güncelleme: 23 Şubat 2025 08:25
Bingöl, Türkiye'nin deprem riski en yüksek bölgeleri arasında yer alıyor; ancak kent, afetlere karşı yeterli hazırlıklara sahip değil. Toplanma ve çadır kent alanlarının belirlenmiş olmasına rağmen, bu bölgelerde gerekli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmediği belirtildi. Uzmanlar, kentte acilen yapı stokunun risk analizinin yapılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Geçtiğimiz hafta Bingöl'de yaşanan sarsıntılar sonrası, bölgeye dikkat çeken Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, "Büyük deprem beklediğimiz yer" yorumunu yaparak, depreme dayanıklı kentler için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini vurguladı. BirGün'ün haberine göre, Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz ise Yedisu Fayı'nın kırılması durumunda 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini belirtti.
TMMOB Bingöl İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Canfidal Boldaş, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Bingöl'de 13 bin 262 binanın tarandığını ve 3 bin 425 binaya yıkım kararı verildiğini açıkladı. Ancak, bu binaların yüzde 10'unun hâlâ yıkılmadığını belirterek, "Bu binalar, bir deprem yaşanmış olsaydı, yurttaşlarımızın hayatını kaybetmesine sebep olacaktı" dedi.
Boldaş, Bingöl genelinde kaçak yapılaşmanın ve imar affının ciddi sorunlar yarattığını, 2002'den bu yana 9 kez çıkarılan imar affı yasası ile 8 bin 509 yapıya kayıt belgesi verildiğini, ancak bu yapıların durumunun netleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, "Afet yönetimi komisyonu" kurulması gerektiğini ve yapı stokunun risk analizinin acilen belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Boldaş, Bingöl merkezdeki Maden Sokağı gibi en riskli görülen mahallelere öncelik tanınması gerektiğini belirterek, bu bölgelerin acil dönüşümünün şart olduğunu dile getirdi. Özellikle Yedisu ilçesi için özelleştirilmiş müdahale planlarının hazırlanması gerektiğini, çünkü ilçenin coğrafi konumunun olası bir depremde müdahaleyi zorlaştırabileceğini söyledi.
© Tüm hakları saklıdır.