Vatan yazarı Murat Çelik, bünyesinde Hürriyet, Posta gazeteleri ve CNN Türk, Kanal D gibi televizyon kanallarını da bulunduran Doğan Medya Grubu'nun 9 Nisan'da gerçekleşen devir teslim töreninde Erdoğan Demirören'in, "Sizden tek ricamız, ön yargılardan uzak kalmanız. En çok da kendinize ve kurumlarınıza güvenmenizdir" sözlerini değerlendirdi. Bu cümlenin gazetecilere verilmiş bir mesaj ve Demirören'in çalışanlarından beklentisini gösterdiğini söyleyen Çelik, "Dikkat ederseniz, 'talimatımız' değil, 'isteğimiz' bile değil, 'ricamız'... Bu üslup da önemli ve gözden kaçmamalı" dedi.
Vatan'dan Murat Çelik'in, "Medyada yeni dönem ve satır arasındaki mesajlar" başlığıyla (10 Nisan 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
"Sizden tek ricamız, ön yargılardan uzak kalmanız. En çok da kendinize ve kurumlarınıza güvenmenizdir.”
Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yıldırım Demirören, dün Doğan Medya Grubu’nu devraldıkları törende yaptığı konuşmanın bir yerinde işte böyle dedi.
“Kendinize ve kurumlarınıza güvenin...”
Demirören’in bu mesajı çalışanlarınaydı. Biz gazetecilere...
***
Bağcılar’daki Hürriyet Gazetesi binasında düzenlenen törende, Doğan Grubu Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın ardındın kürsüye gelen Yıldırım Demirören’in yaptığı konuşma önemliydi.
Önemliydi çünkü medyadaki bu el değiştirme hakkında günlerdir söylenmeyen, yazılmayan kalmamıştı ve Demirören’in sözleri bu spekülasyon gündemine verilen cevaptı.
***
Yıldırım Bey’i ve başta Erdoğan Demirören olmak üzere aile üyelerini yıllardır tanıyan, son 7 yıldır da grup bünyesinde görev yapan bir gazeteci olarak dünkü tabloda altını çizmek istediğim noktalar var.
***
Her şeyden önce, dün orada sadece iş adamları yoktu. Kardeşler, eşler ve çocuklar da tören salonundaydı. Demirören Ailesi, ‘aile’ olarak oradaydı.
Tanıyanlar bilir, bu durum Demirörenler için sıradandır, hep olduğu gibidir ama bu görüntünün anlamı büyük. Yıldırım Demirören’in konuşmasında çocuklarından söz ederken, en küçük evlatlarından bahsederken ‘Cemalim’ demesi de, bilenlerin dikkatinden kaçmamıştır sanırım.
***
Gelelim konuşmanın detaylarına...
“Ömrünü ülkesine, bayrağına ve milletine adamış Erdoğan Demirören, 1965’te Hürriyet Gazete Dağıtım Şirketi’nin Simavi Ailesi’yle birlikte ortaklarından biriydi. 1979’da da Aydın Bey Milliyet’i Karacan Ailesi’nden satın alırken yine kendisi ortaklardan biriydi. En son 2011’de Milliyet, Vatan gazetelerinin satışı yapılmıştı. Bu binaların, kurumların ne kadar bir arada olduğunu görüyoruz ve diyoruz ki, kalıcı olan Türk medya tarihini yazan bu kurumlar, bu kurumlara can veren emekçiler, gazeteciler ve yayıncılardır.”
Bu mesaj önemliydi...
Devamında gelen şu cümleler de öyle:
“Bu alımın üzerine çok yazılıp çok konuşuldu. Gerçekleri yansıtmayan spekülasyonlar yapıldı. Ancak bilmenizi isteriz ki, ortak geçmişimizi değerlendirdiğimizde, birlikte sahip çıkacak tarihimizi de bizler birlikte yazacağız.”
Ve yazının başındaki o cümle:
“Sizlerden tek ricamız ön yargıdan uzak kalmanız. En çok da kendinize ve kurumlarınıza güvenmenizdir.”
Dikkat ederseniz, “talimatımız” değil, “isteğimiz” bile değil, “ricamız”...
Bu üslup da önemli ve gözden kaçmamalı.
***
Özetle...
Medya sektöründe sadece Türkiye değil, dünya çapında büyük bir iş bu alım satım.
Demirören Grubu’nun sorumluluğu da grubun ulaştığı büyüklüğe paralel oranda arttı.
Biz çalışanların, patronlarımızdan beklentilerimiz var.
Patronların da bizden...
Ve Yıldırım Demirören o beklentilerini, yazının başındaki iki cümleyle özetledi dün.
***
Yeni dönem hepimiz için hayırlı olsun.
Ülke, sektör, Demirören Ailesi ve biz gazeteciler için...