Vatikan'da bakanlık seviyesindeki İletişim Sekreterliği'nin başındaki Monsenyör Dario Vigano, "mektup skandalı" (lettergate) olarak anılan, bir önceki Papa'nın bir mektubunun bazı kısımlarını gizlediği yönündeki eleştirilerin ardından istifa etti. Vigano'nun istifasıyla sonuçlanan süreç, Vatikan'da sıra dışı bir şekilde "iki papa" bulunmasının yola açtığı çatışmaları da somut şekilde gözler önüne serdi.
"Mektup skandalı", Papa Francesco'nun selefi "emekli" Papa Ratzinger'den (16. Benedetto) istenen bir mektubun basınla paylaşılırken sansürlenmesiyle ortaya çıktı.
Tartışma Papa Francesco'nun göreve seçilmesinin 5. yıldönümü için hazırlanan bir kitap serisini izleyen olaylarla patlak verdi.
Vatikan tarafından seçilen teologlara, "Papa Francesco'nun teolojisi" isimli bir kitap serisi yazdırıldı.
Vatikan'ın iletişim sorumlusu Monsenyör Vigano da, Papa Ratzinger'den bu kitap serisiyle ilgili bir yorum yazmasını istedi. Ratzinger bu talebi bir mektupla reddederken, ret mektubu bir kısmı gizlenerek basına açıklandı. Mektup Vigano tarafından "kısmen" okunurken mektubun fotoğrafı da bazı kısımları tahrif edilerek flulaştırılmış olarak yayımlandı.
Mektubun bazı bölümlerinin gizlendiği ortaya çıkınca tepkiler üzerine Vatikan mektubun tamamını yayımlamak zorunda kaldı.
Basına açıklanan kısımda Ratzinger, halefi Papa Franceso'ya yönelik eleştirilere karşı çıkıyor ve kendisinin yönetimi ile Francesco dönemi arasında "devamlılık" olduğundan söz ediyordu. Ratzinger "tarz ve mizaç farklarına rağmen iki papalık dönemi arasında içsel bir devamlılık" olduğunu söylüyordu.
Gizlenen kısım tepkiler üzerinde açıklandığında ise Ratzinger'in, Papa Franceso ile ilgili kitap yazan bir teoloğa karşı çıktığı görüldü.
Nitekim, Francesco için hazırlanan kitap serisinde imzası bulunan isimler arasında, Ratzinger ve önceki papa 2. Giovanni Paolo ile ihtilaflı Alman teolog Peter Hünermann da yer alıyordu.
Ratzinger'in "devamlılık" vurgusu açıklanırken bu itirazının gizlenmesi, iki papa arasındaki devamlılığa da şüphe düşürdü. Mektubun gizlenen kısmı, Ratzinger ile Francesco arasında teoloji alanında bariz bir ayrılık olduğunu da net şekilde gösterdi.
Vigano'nun istifasıyla sonuçlanan "mektup skandalı", Vatikan'ın bu ayrılığı gizlemeye çalışırken iyice gözler önüne serdiği şeklinde yorumlanıyor.
Papaların ölene kadar koltuklarında kalması geleneği, önceki Papa 16. Benediktus tarafından 2013'te bozuldu. Asıl adıyla Joseph Ratzinger'in istifa kararı almasıyla Vatikan'da "iki papalı" dönem başlamış oldu.
Ratzinger "emerit Papa" (emekli Papa) unvanını alarak bir nevi inzivaya çekilse de, hala hayatta olması ve dönem dönem açıklamalarda bulunması Vatikan'da bir "çift başlılık" izlenimi doğmasına neden oldu.
Ratzinger'in istifası sonrası papa seçilen Jorge Mario Bergoglio'nun (Papa Francesco) selefinden çok farklı bir profil çizmesi de bu iki papanın destekçilerinin ve karşıtlarının net şekilde ayrışmasına yol açtı.
Muhafazakar, akademik, doktrin odaklı, halktan uzak görünen Ratzinger'in yerine gelen Papa Francesco, tam tersine teoridense pratiğe vurgu yapan, insanlarla birebir temas kurmaya önem veren, "yargılayıcı değil bağışlayıcı bir kilise" imajını yerleştirmeye çalışan bir lider.
Francesco, Kilise yönetimindeki reform girişimleriyle de muhafazakar kanadın tepkisini çekiyor. Katolik Kilisesi'nin hafızalardaki tarihinde görülmemiş bir şekilde, bir grup kardinalin Papa Francesco'nun reform adımlarına isyan ederek 2016'da bir açık mektup yayımlaması bu tepkinin somut örneklerinden olmuştu.
Kamuya açık şekilde dillendirilmese de Vatikan çevrelerinde, muhafazakar "Ratzinger'ci" ve reformcu "Francesco'cu" kanatların olduğu ve bu kanatlar arasında ciddi gerilimler yaşandığı sır değil.
Vatikan uzmanı gazeteci Iacopo Scaramuzzi, mektup skandalıyla su yüzüne çıkan krizi BBC Türkçe'ye değerlendirirken Vatikan'da iki papalı dönemde yaşanan karşıtlıklara dikkat çekti.
Askanews haber ajansının Vatikan muhabiri Scaramuzzi, "Ratzinger'in mektubunun ortaya çıkardığı gerçek sorun, iki papa arasındaki karşıtlıklardır. Joseph Ratzinger, Jorge Mario Bergoglio'ya (Papa Francesco) bağlılığını bildirse de bu iki isim arasında yadsınamaz farklar var" dedi ve bunları şöyle açıkladı:
"Ratzinger, kürtaj ve eşcinsel evliliklerine karşı olmak gibi bazı değerlerin "müzakere edilemeyeceği" üzerinde ısrar ediyordu. Francesco ise göçmenlere, kapitalizmin kurbanlarına, çevre sorunlarına odaklanıyor. Ratzinger entelektüel, yönetim sanatından uzak bir papaydı. Francesco ise siyasi bir papa. Ratzinger laiklik ve modernlikten endişe duyan bir muhafazakar, Francesco ise Kilise'nin kapılarını inançsızlara bile açan bir reformcu. Elbette ikisi de Katolik ama Kilise'yle ilgili çok farklı görüşlere sahipler."
Scaramuzzi, iki papa arasındaki farklılığın nasıl bir çatışmaya dönüştüğünü anlatırken de "Papa Francesco'nun karşıtları, ona saldırmak için Ratzinger'i ve onun fikirlerini, sözlerini kullanıyor" dedi.