Hayvansal gıdaları, giyecekleri ve diğer tüm yan ürünleri kullanmayı reddeden veganlık ya da veganizm giderek yaygınlaşıyor. Hayvanların insanlar tarafından sömürülmesine karşı olan veganlar artık büyük şehirlerde vegan lokantalar ve vegan marketler bulabiliyor. Alman Vejetaryenler Derneği’nden Sebastian Zösch, batılı ülkelerin vegan bir dünyaya doğru yelken açtığını söylüyor.
Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Almanya’da 800 bin vegan yaşıyor ve bu sayı her geçen gün artıyor. Süt, yumurta, et gibi hayvansal gıdaları tüketmeyi reddedenler birkaç yıl öncesine kadar garip karşılanırdı. Artık sayıları giderek artıyor. Amaçları sağlıklı beslenmek ve doğaya sahip çıkmak. Bu yaşam tarzına uygun restoranlar, marketler ve yemek kitapları da çoğalıyor.
Vejetaryen yaşam biçimi Mike Tyson ve Gwyneth Paltrow gibi ünlüler sayesinde artık sıkıcı olarak görülmüyor. Almanya’nın en ünlü vejetaryenlerindan biri şef Attila Hildmann. Yazdığı vegan yemek kitapları 300 binden fazla sattı. Hildmann’a göre veganlık harika ve çekici bir alternatif, kilo vermek de cabası.
"Vegan for Fit" (Zinde Kalmak İçin Veganlık) gibi kitaplar yok satıyor. Hildmann, vegan yaşam biçimini bambaşka bir gruba, kilo vermek isteyenlere hitap edecek bir beslenme biçimi olarak sunuyor. Ancak, veganların asıl amacı bu değil.
Vegan marketlerin sayısı artıyor
Veganlık, hayvanları ve çevreyi önemseyen, endüstriyel hayvancılığa karşı etik alternatifleri destekleyen bir akım. Almanya’nın büyük kentlerinde sayısı giderek artan vegan marketleri ve restoranları bu yaşam tarzını benimsemeyi giderek kolaylaştırıyor. Alman Vegan Derneği'nin verilerine göre, Almanya’da 800 bin vegan yaşıyor ve bu sayı her geçen gün artıyor.
Soya fasülyesinden yapılmış şinitzel, inek sütü kullanmadan üretilen peynir ve vegan köpek maması… Pazarlama uzmanları, vegan ürünlere ilginin büyük olduğunu söylüyor. Ucuzluk marketlerinde bile artık soya sütü bulmak mümkün. Vegan marketlerden istediğiniz ürünü sipariş de edebiliyorsunuz. Ancak veganlık sadece yediğinize dikkat etmekle bitmiyor. Tüm alışkanlıklarınızı değiştiren bir seçim. Bu da demek oluyor ki, deri ve hayvan ürünlerini satın almak yok.
Dünyanın her yerinde vejetaryenler var. Alman Vejetaryenler Derneği’nden Sebastian Zösch, ABD ve İngiltere’de rakamların yüksek olduğunu, Almanya’nın iki ülkeye kıyasla geride kaldığını söylüyor. Sadece Avrupa ve Kuzey Amerika’da değil, Brezilya’da ve Buddist ülkelerde de vejetaryen hareket var.
'Vegan bir dünyaya doğru yelken açıldı'
Vejetaryenler artık Oktoberfest’te bile unutulmuyor. Fırında domuz ve tavuğun yanında soya filetosu, vejetaryen yahnisi ve kırmızı şarap sunuluyor. Veganlık yeni bir akım mı? Sebastian Zösch’e göre öyle. Zösch, batılı ülkelerin vegan bir dünyaya doğru yelken açtığını düşünüyor. Endüstriyel hayvancılık ise tarih olmaya mahkum.
Bilim insanları vegan beslenme biçiminin daha sağlıklı ve sürdürülebilir olup olmadığı konusunda fikir ayrılığı yaşıyor. Diyabet gibi çağımızın bazı hastalıklarına veganlarda daha ender rastlanıyor. Şef Attila Hildmann, "Veganlık bir seçenek. Tüm hayatınızı değiştirmeniz gerektiği anlamına gelmiyor" diyor. Amacı insanları değiştirmek değil, alternatifler sunmak.