T24 Haber Merkezi
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, MHP lideri Bahçeli ile DEM Partili'lerin el sıkışmasıyla başlayan ve "çözüm süreci" tartışmalarının gündeme gelmesinin ardından partisinin, Devlet Bahçeli'nin hapsettiği yerde ne de Bakırhan'ın işaret ettiği yerde olmadığını söyledi. Ağbaba, "Biz kendi siyasetimizi, kendi inandığımız siyaseti savunmaya devam edeceğiz. Genel Başkanımız da ifade etti; anaların gözyaşları dinlemelidir, şehit haberlerini artık almamalıyız. Bu konuda CHP ne inisiyatif alması gerekirse alacaktır ancak her zaman söylediğimiz gibi her meselenin çözüm adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir" dedi.
TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama yılının açılışında DEM Partililerle tokalaştı
TIKLAYIN - Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, ülkemizde barışı sağlamak lazım
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi’nde TOKİ tarafından inşa edilen ve hâlâ birçok eksiği bulunan bölgede vatandaşlarla bir araya geldi.
"Malatya'nın bir deprem bölgesi olduğunu hatırlamayanlar var"
Ağbaba, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Maalesef Malatya'nın bir deprem bölgesi olduğunu hala hatırlamayanlar var. Hakikaten bakıldığında son yaşanan depremle birlikte bu işin çok ciddiyetle yürütülmesi gerektiğini görüyoruz. Hala Malatya’da maalesef depremden sonra tabii TOKİ yapılıyor ancak yerinde dönüşümle ilgili bir arpa boyu yol alınabilir iş değil. Hemen yanı başımızda Adıyaman Belediyesi her gün yüzlerce ruhsat veriyor ve ciddi bir denetimle veriyor ama maalesef bu yerinde dönüşüm Malatya’da başlayabilmiş değil. Burada hem ilçe belediyelerinin hem de Büyükşehir Belediyesi’nin bir an önce bu konuda inisiyatif alıp yeniden dönüşümün başlatılması gerekiyor. Malatya'da bir elin parmağını geçmeyecek kadar yerinde dönüşüm yapılmış durumda. Bütün insanları TOKİ’de sokmamak lazım. TOKİ’ye sıkıştırmak lazım ki TOKİ'nin de geçmiş örneklerinden gördüğümüz gibi birçok sorunları var. Hala 20 yıl önce yapılan yerlerde ekmek büfesi yok, sosyal tesisler yok, market yok.
TIKLAYIN - Bahçeli'den DEM Parti'ye "Türkiye partisi olma" çağrısı: Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır
TIKLAYIN - Bahçeli’nin son çağrısının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız
"Tedbir alınsaydı Elazığ gibi böyle bir yıkımı yaşamazdık"
Malatya’daki ölümlerin büyük oranda geçtiğimiz 2020 depreminde ağır hasarlı binaların hafif hasara çevrilmesi, yeterli kontrolün yapılmaması neticesinde Malatya’da büyük bir yıkım yaşandı. O zaman tedbir alınsaydı Elazığ gibi böyle bir yıkımı yaşamazdık bunun da sorumlusu kim bunun da sorumlusu şehri yöneten hem yerel yöneticiler hem genel iktidar olduğunu söylemek lazım. Şimdi sorunlar çok, dertleriniz çok biraz önce gelirken hakikaten bu yıl da gitmek mümkün değil sizler onlarca kez gittiğiniz belediyeye gittiniz maalesef sizin sesinizi duyan yok. Büyükşehir Belediye Meclis üyelerimiz bu işin takipçisi şimdi biraz önce belediye başkanıyla konuştum yarından itibaren yol yapılacak diye söz verilmiş. O sürecin takipçisi olacağız. Kanalizasyon probleminiz var. Ben de bu konuya yapılmazsa Çevre Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum'la konuşacağım. Şimdi bir telefonla bir görüşme talebimizi ilettik, bu konuyu ona da iletmek istediğimi ifade etmek istiyorum. Her zaman yanınızdayız, canınızı sıkmayın"
"Çözümün adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir"
Ağbaba, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti ile tokalaşmasının ardından yeniden gündeme gelen 'çözüm sürecine' ilişkin soruya şu yanıtı verdi.
"Devlet Bahçeli’nin DEM partisi milletvekillerinin ellerini sıkmasından biz rahatsız değiliz. Doğru olan da budur, siyasi meşru seçilmiş insanların birbiriyle el sıkışması doğrudur. Geçmişteki Devlet Bahçeli’nin söylediği; 'DEM kapatılmalıdır, DEM’ e para verilmemelidir, bunlar Meclis'ten atılmalıdır' diyen Sayın Bahçeli çok keskin bir dönüşle DEM’lilerle el sıkıştı. Tabi bu çözüm süreciyle ilgili şunu söylemek lazım; Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz ne Devlet Bahçeli'nin hapsettiği yerde ne de Bakırhan'ın işaret ettiği yerde değiliz. Biz kendi siyasetimizi, kendi inandığımız siyaseti savunmaya devam edeceğiz. Genel Başkanımız da ifade etti; anaların gözyaşları dinlemelidir, şehit haberlerini artık almamalıyız. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi ne inisiyatif alması gerekirse alacaktır ancak her zaman söylediğimiz gibi her meselenin çözüm adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. 2013’te yapılan ve büyük şovla açıklanan çözüm sürecinde sonra Türkiye’nin neler yaşadığını hep beraber gördük. O zaman da söyledik bu zamanda da söylüyoruz; bu çözümün adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir"
TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamalar
TIKLAYIN – Murat Sabuncu’nun yazısı: ‘Devlet desteğinde-bilgisinde’ çözüm mü, Hakan Fidan yine devrede mi, hemen önemsizleştirilmeli mi?
"Anayasayı tanımayan bir anlayışla aynı masada anayasayı tartışmayız"
Ağbaba, anayasa değişikliğine ilişkin soru üzerine de şöyle dedi:
"Anayasa’nın ilk dört maddesi bizim kırmızı çizgimizdir. Anayasa değişikliğiyle ilgili de görüşümüz şu; biz anayasaya uymayan, anayasayı yok sayan, tanımayan bir anlayışla aynı masada anayasayı tartışmayacağımızı bir kez daha söyleyelim. Maalesef Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkaran, Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayan, Avrupa insan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımayan bir anlayışla bir siyasette aynı masada olmayacağımızı ifade etmek istiyoruz. Şimdi hep söylüyoruz aslında nihai amaç anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek. Bunu herkes görsün, bunu Numan Kurtulmuş tecrübeli bir siyasetçidir, Meclis Başkanı’dır, üçüncü maddenin tartışmaya açılması bir sürçülisan değil. Çalışılmış bir konuşmadır. HÜDA-PAR 'ın anlayışıyla aynı anlayıştır. Toplumun yoğun tepkisi üzerine mesela öyle değil dediler. AK Partinin sözcüleri birbirlerini yalanlıyor şu anda. Biz bu işin içerisinde yokuz"
"İktidar fakir fukaradan vergi alıyor"
Son olarak büyük şirketlerin vergi ödememesi üzerine konuşan Ağbaba, şunları söyledi:
"Cengiz İnşaat’ın 30, Kolin'in 36, Limak ve Kalyon'un 19 kez vergi muafiyeti sağlanmış ki bunlar bütün dünyada en çok kamu ihalesi alan firmalar. İktidar bunlardan vergi almıyor, vergiyi kimden alıyor; vergi sizden alıyor, vergi fakir fukaradan alıyor, vergiyi zorda olan insanlardan almaya çalışıyor. Bunların olmaması gayet doğal çünkü adeta devleti sömüren devletin kemiklerine kadar kanını emen bir grupla karşı karşıyayız. Bunlar beşli çete ama çetenin bir de reisi vardır. En son yaşanan Sinop’taki ihale sonucunu önceden bildiğimiz yaklaşık yani aslında toplumun ayağa kalkması gereken bütün toplumun tepki göstermesi gereken bir durum. 3 milyarlık bir ihale alınıyor. İhalenin gerçek değeri 100 milyar lira. Zaten vergi vermiyorlar bir de Türkiye’deki yeraltı zenginlikten tamamını bu şirketler reisleri ile beraber hiç etmeye devam ediyor" (ANKA)
|