Eğitim Sen Malatya Şubesi’nin 30. yıl etkinliğinde konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Hep birlikte safları sıklaştıracağız. Hep beraber, hep birlikte diktatörlüğe karşı, faşizme karşı, Türkiye'yi bir Orta Doğu ülkesi yapmaya çalışanlara karşı mücadele edeceğiz" dedi.
Eğitim Sen Malatya Şubesi’nin sendikanın kuruluşunun 30 yılı nedeniyle verdiği yemeğe çok sayıda eğitim emekçisinin yanı sıra CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, siyasi partilerin il, ilçe yöneticileri ile sendikaların temsilcileri katıldı. Gecede bir konuşma yapan Eğitim Sen Malatya Şube Başkanı Nevzat Millioğulları şunları söyledi:
"Özgür bireylerle yetiştirildiği, halkların aydınlanması ve refahının çıkış kapısı olması gereken eğitim alanı, erki ele geçiren iktidarlarca kendi devamlılıklarının ideolojik uygulamaları ile alan bulmuştur. AKP iktidarı da ÇEDES, MESEM gibi projelerle cemaatlerin okullara sokulmasını sağladı. Maarif modeli uygulaması ile gericiliğin son noktasına ulaşılmıştır. İlimiz okullarından Şehriban Günata’da yaşanan olaylar bunun en vahim örneklerindendir. Her kademede seçmeli ve zorunlu dil dersleri uygulaması, STK adı altında cemaatçi ve milliyetçi yapılarla protokoller imzalanarak sınıflara kadar girmişlerdir. Bize düşen bu gerici eğitim anlayışının karşısında, evrensel uygulamalar üzerinden laik, bilimsel, kamusal ve anadilde eğitim ilkelerimize sıkı sıkıya sahip olmak ve mücadele etmektir."
"Eğitim Sen’de örgütlenmek bedel ödemeyi de göze almak demektir"
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, kayyum sürecine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Eğitim Sen’de örgütlenmek, zaman zaman bedel ödemeyi de göze almak demektir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ve daha önce maalesef bu darbe girişimi Eğitim Sen gibi muhalif birlikleri, örgütlü sendikalarımızı susturmak için bir aracı olarak kullandı. Dolayısıyla TÖS'ten başlayıp TÖBDER'lere bugün Eğitim Sen’e kadar bu mücadelede var olan, bedelini ödeyen herkese selamlarımızı, saygılarımızı sunuyoruz çünkü onlar sadece kendi gelecekleri için değil, Türkiye'de demokrasinin, laikliğin korunmasını, Cumhuriyet’in korunmasını anlamında büyük bedeller ödediler. Aramızda olmayan depremde kaybettiklerimizi, bu mücadelede kaybettiğimiz bütün emekçi arkadaşlarımızı, sendikal anlamda mücadelede emek veren ona arkadaşlarına da şükranlarımı sunuyorum. Aramızda olmayanlara da rahmet etmek istiyorum.
"Türkiye'yi bir Orta Doğu ülkesi yapmaya çalışanlara karşı mücadele edeceğiz"
Türkiye'de her zamankinden daha zor koşullarda geçiyoruz. 31 Mart seçimlerinde Türkiye İttifakı 22 yıl sonra ilk kez Cumhur İttifakı'nı geride bırakarak birinci parti oldu. Maalesef bunu hazmedemeyen iktidar çeşitli ayak oyunlarıyla seçim ve sandıkla kazanamadığı belediyelerimize el koymaya, kayyum atamaya çalışıyor. Şunu burada huzurunuza söyleyelim; demokrasi mücadelesinde birçok bedel ödeyen insanımız oldu. Bu konuda da Cumhuriyet Halk Partisi olarak, milletvekili olarak, başta Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel olmak üzere bu mücadelede de gözümüzü budaktan sakınmadan faşizme, diktatörlüğe teslim olmayacağımızı burada huzurlarınızda da belirtmek istiyorum. Hep birlikte safları sıklaştıracağız. Hep beraber, hep birlikte diktatörlüğe karşı, faşizme karşı, Türkiye'yi bir Orta Doğu ülkesi yapmaya çalışanlara karşı mücadele edeceğiz. Işığımız, rehberimiz, bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk. Onun izinde bu ülkede geriye gitmesine izin vermeyeceğiz. Bedelin ne olursa olsun, mücadeleye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum." (ANKA)
|
_____________________________________________________________________________________________________