Vodafone’un, “Ege ve Akdeniz sahillerinde en hızlı mobil internet” sloganlı son reklam filminin sosyal medyadaki kadın kullanıcılar tarafından “Kızlar dura dura hiç olur, oğlan dura dura koç olur” sözleri nedeniyle eleştirilere maruz kalmasına ilişkin olarak Zete'den Ahmet Küçük, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı” farkındalık çalışması olan “Kırmızı Işık” uygulamasın yaratıcısı "Team Red" ekibinin Kreatif Diretörü Ayşe Aydın’la konuştu. Aydın reklamda geçen jingle için, "Bu şarkı kadınların yaşlandıkça değersizleştiğini düşünen bir şarkı. Ve biz de bu şarkının otobüsteki kızı rahatsız ettiğini açıkça gösteriyoruz zaten. Aksine birçok kadının bunu anlamayıp yalnızca kızmak için yazmaya koyulması beni üzüyor" açıklamasını yaptı.
Zete'de Küçük imzasıyla "Vodafone’un eleştirilen reklamını sorduk: Birçok kadının anlamaması üzdü" başlığıyla yayımlanan söyleşi şöyle:
Reklam filminde otobüs muavininin “Kızlar dura dura hiç olur, oğlan dura dura koç olur” sözlerinin geçtiği şarkının seçimi nasıl oldu?
Dinleyince kızı büsbütün rahatsız edecek bir şarkı bulmak hedefimizdi.
Son dönemde entellektüel sermayesi yüksek olarak bilinen reklamcılık sektöründe dahi, farkında olmadan da olsa, kadını ötekileştiren ve bazen de aşağılayan bir dil mevcut. Bunun nedeni sizce nedir? (Wanda/Nefes alsın yeter vb…)
Adımdan anlaşılacağı üzere ben de bir kadınım. Ve bu ajans Kadına Karşı Şiddet işiyle Türkiye’nin Cannes’da ilk Grand Prix’sini geçtiğimiz günlerde kazanmış olan ajans. Dolayısıyla bu filmde hangi amaçla ve filmin hangi bölümünde şarkının kullanılmış olmasına hiç değilse sizin gibi kişilerin dikkat etmesini beklerdim. Biz bu şarkıyı reklamın jingle’ı yapmıyoruz. Jingle’lar markaların övdüğü ve tüm film boyunca devam eden şarkılardır. Bu filmde bu türkünün kullanımı bir diyalog seviyesindedir. Bizim jingle’ımız Boby McFerrin’in “Dont Worry Be Happy” şarkısıdır. Bu yüzden bu türkü bu filmin jingle’ı değil. Bir kere bu yanlış anlamayı düzeltelim. Sizin aslında bunu bilmeniz gerekmiyor mu? Bir diğer önemli konu ise biz bu filmde bu türküye eleştirel bir açıdan yaklaşıyoruz dikkat ederseniz. Rahatsız eden erkek karakterin mırıldandığı türkü bu. Yani adamın söylediği ne kadar güzel türküdür deyip reklam filmimize jingle yapmıyoruz bu şarkıyı. Aksine kadınların içinde bulunduğu rahatsız edici duruma bir gönderme yaptığımızın farkında mısınız?
Düşünmedim. Aksine düzene bir eleştiri var. Biz kadına karşı şiddetin azalması için Türkiye’de en çok çalışan ajansız hali hazırda. Ayrıca bu şarkı kadına karşı şiddet içeren bir şarkı değil Ahmet Bey. Buna sizin seviyenizdeki insanların en azından aynı tepkiyi göstermesini beklerdim. Lütfen başta yazdığınız şarkının güftesini tekrar okuyun. Bu şarkı kadınların yaşlandıkça değersizleştiğini düşünen bir şarkı. Ve biz de bu şarkının otobüsteki kızı rahatsız ettiğini açıkça gösteriyoruz zaten. Aksine birçok kadının bunu anlamayıp yalnızca kızmak için yazmaya koyulması beni üzüyor. Kadınların tek yürek olarak toplumdaki yerimizi güçlendirebileceğine dair umudumu azaltıyor. Sanırım bu tepkinin nedeni de süre gelen gelişmeler. Yani kadınlar o kadar ezilmişler ki herhangi bir negatif cümlede nedenine, kullanılma biçimine ve amacına bakmadan hemen eleştirmeye koyuluyorlar. Ancak bu yaptıkları kurunun yanında yaşın da yanmasına neden oluyor. Keşke yapmasalar.
Sizin ve kadın çalışanların “Kızlar dura dura hiç olur, oğlan dura dura koç olur” metinlerine bir karşı çıkışı oldu mu?
Olmadı. Olsa yapmazdım herhalde. Şarkıyı o kadar ayrımcı buldum ki kızı deli eden şarkının ancak böyle bir şarkı olması gerektiğini düşündüm. O kızın yerinde ben de olsaydım aynı derecede sinirlenirdim. Yalnızca sesin yüksekliğine değil şarkının içeriğine de sinirlenirdim.
Özellikle Vodafone Kırmızı Işık’la Cannes Lion’da aldığınız ve “Grand Prix” ödülünden sonra reklam cıngılının bu nakaratlarının Vodafone markasına zarar verebileceği, alınan ödüle gölge düşürebileceği düşünülmedi mi?
Asla düşünmedim. Siz de düşünmeyin bence. Ayıp ve haksızlık edersiniz. Mücadeleci bir kadın olarak böyle bir şeye müsade edeceğimi kimse düşünmesin lütfen. Çünkü kendi cinsiyetim için yaklaşık 10 yıldır hatırı sayılır bir mücadele veriyorum.
Twitter’da da gelen tepkileri monitöring’de görmüşsünüzdür, bunlar için bir açıklama yapacak mısınız?
Şu anda size yaptım. Soran olursa yaparım.
Söyleşinin tamamına ulaşmak için tıklayın