Dünya

WSJ: Rusya, Akkuyu finansmanı gibi gösterip ABD bankalarından Türkiye'ye para gönderdi; ABD transferi dondurdu

04 Şubat 2025 11:38

Güncelleme: 04 Şubat 2025 12:28

T24 Dış Haberler

ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ), Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başladığı ilk aylarda iki ABD bankası üzerinden Akkuyu Nükleer Santral projesi için Türkiye'ye büyük miktarda para transferi yaptığını yazdı. Rusya ve Türkiye'nin para transferlerinden karşılıklı çıkarı olduğunu yazan gazete, Türkiye'de dönemin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati gibi üst düzey isimlerinin transferde önemli rolü olduğunu iddia etti. Habere göre ABD Adalet Bakanlığı müfettişleri, transferleri fark eder etmez parayı dondurdu ancak Türkiye'yi de içine alacak geniş çaplı bir hamleyi yapmaktan kaçındı. WSJ'ye konuşan yetkililer, eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Türkiye'yi de içine alacak geniş çaplı bir hukukî hamleden kaçınmasının nedenini Suriye'deki istikrar çabalarına ve Gazze'deki savaşın bitirilmesi adımlarına bağlıyor. 

The Wall Street Journal'ın haberine göre; Rusya, Ukrayna'yı geniş çaplı işgalinin başladığı ilk aylarda Türkiye'ye bir dizi ödeme gönderdi. İlk para aktarımı 5 milyar dolardan fazlaydı ve kısa süre içinde daha fazlasının aktarılacağı da bildirildi. Rusya'nın Türkiye'ye yaptığı büyük ödemelerin Akkuyu Nükleer Santrali için olduğu değerlendiriliyor. Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşası ve finansmanı Rusya'nın devlet atom şirketi Rosatom tarafından sağlanıyor. 

WSJ'nin haberinde, Rusya'ya Türkiye'ye büyük para transferleri New York'ta, Wall Street'i denetlemekle görevli Adalet Bakanlığı müfettişlerinin dikkatini çekti. Çünkü para akışını ABD'nin önde gelen iki bankası, JP Morgan Chase ve Citigroup idare ediyordu. 

Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilerin WSJ'ye aktardığına göre; ABD Adalet Bakanlığı müfettişleri, Rusya ve Türkiye'nin Akkuyu Nükleer Santral projesini ABD'nin Rusya Merkez Bankası'na uyguladığı yaptırımları delmek için kullandığını tespit etti. İddiaya göre Moskova'daki teknokratlar, milyarlarca doları ABD bankaları aracılığıyla Türkiye'ye aktardı ve bu parayla Rus devlet girişimleri finanse edildi. WSJ'ye göre yaptırımlardan kaçınmayı hedefleyen bu para transferlerinde Rusya Merkez Bankası Başkanı'nın önemli bir rol oynadığına inanılıyor. 

Türkiye-Moskova planı neyi içeriyor?

Rusya ve Türkiye, Rusya'nın devlet gaz şirketinin bankacılık kolu olan ve yaptırımlara tâbi olmayan Gazprombank'ın, yine yaptırımlara tâbi olmayan Rosatom tarafından inşa edilen nükleer santral için yaklaşık 9 milyar dolar kredi vermesi konusunda anlaştı. Ancak WSJ'ye göre Rusya Merkez Bankası krediyi gizlice finanse edecekti ve tek amacı nükleer proje değildi. 

Türkiye için teşvik, malî sistemindeki dolar arzını artırmaktı. Türkiye Merkez Bankası o dönemde ticarî bankalardan dolar borç alıyordu ve böylece enflasyon karşısında faiz oranlarını yükseltmeden lirayı destekleme şansına sahip olabilecekti. Moskova da Rus çıkarlarını finanse etmek için bir offshore dolar rezervi yaratmaya çalışıyordu ve planına göre nükleer santral, Türkiye'nin en büyük bankası olan devlete ait Ziraat Bankası'nda hesabı olan Rus firmalarına dolar verebilecekti. Böylece paranın ABD'ye girip çıkması gerekmeyecek ve bu da tespit edilme riskini ortadan kaldıracaktı.

WSJ'ye göre ilk başlarda Moskova'nın bu planı işe yaradı ve 2022 yazında Gazprombank, Citi aracılığıyla Ziraat Bankası'ndaki nükleer santral mevduatlarına 3 milyar dolar gönderdi. Bunun 2 milyar dolardan biraz fazlası JPMorgan üzerinden yapıldı. Adalet Bakanlığı'nda alarmların çalmasının ardından ABD'li yetkililer JPMorgan ile temasa geçerek bir sonraki 2 milyar dolarlık partinin Türkiye'ye ulaşmasını engelledi ve fonlar donduruldu.

"Biden yönetimi, Türkiye'yi kızdırmaktan kaçındı"

Müfettişler JP Morgan ve Citigroup bankalarını soruşturmuyor ancak ABD hükûmetinin bazı banka transferlerini durdurmasının ardından Rus fonlarının 2 milyar dolarlık kısmı JP Morgan'da tutulmaya başlandı. ABD savcıları 2024 yılında "yaptırımların delinmesi, kara para aklama ve banka dolandırıcılığı"ndan elde edilen gelir olduğu gerekçesiyle paraya el koymayı planlıyordu. Ancak bu girişimlerin Joe Biden yönetiminin son dönemlerinde engellendiğini belirten yetkililer, Beyaz Saray'ın hayatî önem taşıyan bir müttefik olan Türkiye'yi kızdırmaktan kaçınmak istediğini söyledi. 

20 Ocak'ta yemin ederek ikinci dönemine başlayan Donald Trump yönetiminden bir yetkili, WSJ'ye yaptığı açıklamada, ABD hükûmetinin yaptırım prosedürlerini gözden geçirmeye devam edeceğini ve yaptırımlardan kaçmaya çalışanlara karşı harekete geçileceğini söyledi.

"Suriye ve Gazze konusunda iş birliğini baltalar" tedirginliği

Ancak WSJ'ye konuşan yetkililer Moskova-Türkiye planı üzerinden yapılacak bir hamlenin Suriye'de istikrarın sağlanması ve Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi gibi konularda Erdoğan ve hükûmetiyle iş birliğini baltalayabileceğinden korkulduğunu aktardı. 

WSJ'nin iddiasına göre ABD Adalet Bakanlığı, bu ödemelere MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın da "karıştığına" inanıyor. Kalın, ödemelerin yapıldığı tarihte Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü görevini yürütüyordu ve Maliye Bakanlığı görevi de Nurettin Nebati'deydi. İki ismin de transferlerde önemli rol oynadığına inanılıyor. 

Rusya'dan açıklama

Rosatom'un bir sözücüsü de nükleer santral için tahsis edilen tüm fonların projenin finansmanı ve müteahhitler ile Türkiye'deki diğer sosyal ve malî taahhütlerin ödenmesi için kullanıldığını söyledi. Sözcü ayrıca “Üçüncü tarafların etkisiyle haksız yere alıkonulan fonlara gelince, konunun çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz” dedi.

WSJ, davanın yeniden başlatılıp başlatılmayacağına karar vermenin Trump yönetimine düştüğünü vurguladı ve ABD Başkanı Trump'ın ilk döneminde, Halkbank'ın ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını ihlal ettiği suçlamaları Erdoğan'la ilişkilerde parlama noktası olduğunu hatırlattı.