Avrupa Konseyi Azınlıkların Korunması Komisyonu, Strasbourg'da "Almanya'da İnsan Hakları: Göç, Irkçılık ve İzleme" adında bir rapor açıkladı. 2010 ile 2105'in bahar ayları arasındaki dönemin ele alındığı raporda, özellikle PEGİDA (Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar) gösterilerine ilişkin endişeler dile getirildi.
Almanya'da Müslümanlar, Yahudiler ve diğer halk gruplarına karşı 'düşmanca iklimin' yoğunlaştığına ve son beş yılda yabancı düşmanlığının arttığına dikkat çekilen raporda, diğer Avrupa ülkelerinden Romanların da 'yoksulluk mültecisi' şeklinde aşağılayıcı şekilde nitelendirildiği belirtildi.
Komisyon, Almanya'da aşırı sağcı NPD partisinin "Geld für Oma, nicht für sinti und Roma" (Nine için para, Sinti ve Romanlar için değil) şeklindeki seçim sloganının Alman yargıçlar tarafından 'yasalara uygun' şeklinde yorumlanmasını da eleştirdi. Raporda, söz konusu yasaların nefret söylemlerini engelleyecek şekilde yorumlanıp yorumlanmadığına ilişkin soru işaretleri ortaya çıkardığı belirtildi. Avrupa Konseyi uzmanları, azınlıkların polise daha fazla güven duymasını sağlamak için de çaba gösterilmesi gerektiğini belirttiler.
Raporda övgü
Avrupa Konseyi Komisyonu, Almanya'nın azınlıkların korunması için şu ana kadar çok fazla çaba göstermiş olmasını ise övdü. Hoşgörünün ve bilinçlenmenin artması için okullara yönelik programlar olduğuna dikkat çeken Komisyon yetkilileri, bu programlarda ırkçılık ve yabancı düşmanlığının modern formlarının ele alınmasının da anlamlı olabileceğini belirtti. Raporda, Başbakan Angela Merkel'in de aralarında bulunduğu önde gelen politikacıların PEGİDA gösterilerini açık bir dille kınamış olmaları da övgüye değer bulundu.
Saksonya'dan iddia
Raporun ardından Federal Hükümet tarafından yapılan ilk açıklamada, raporun dikkatle inceleneceği ve ona göre değerlendirme yapılacağı belirtildi. Öte yandan Federal Adalet Bakanlığı ve Saksonya eyaleti ise Komisyon'un raporun bazı bölümlerinde titiz çalışmadığını öne sürdü. Saksonya eyalet yönetimi, Komisyon'un Pegida gösterileri ile Dresden'de bir Eritrelinin bıçaklanması arasında 'yanlış bir bağ' kurduğunu, iki olayın birbiriyle ilgisi olmadığını belirtti.
