ABD Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komitesi Üyesi Peter King, internet üzerinden radikalize olmuş kişilerin ABD içerisinde saldırılara başlamasının sadece bir zaman meselesi olduğunu belirtti ve istihbarat alanında çalışan bir çok kişinin de bu kanaati paylaştığını öne sürdü.
‘Yalnız kurt' saldırılarının engellenmesi ise, Amerika için büyük zorlukları beraberinde getiriyor. İnternet üzerinden radikalize olan şahısların takibi için 11 Eylül saldırılarından beri bir gözetleme sistemi bulunsa da bunun yeterliliği tartışma konusu. Özellikle IŞİD'in sosyal medyayı aktif ve başarılı şekilde kullanması, siber alanda Batı ülkelerinin daha aktif olması gerektiğini gündeme taşıdı.
Radikal ideolojiler engellenmeli
Columbia Üniversitesi SIPA'da (School of International and Public Affairs) Uluslararası İlişkiler Profesörü Stuart Gottlieb sorunun kökenine inilmesinin şart olduğunu söyledi. Gottlieb "Herkes sebeplerden ziyade semptomlara bakıyor. Kendi kendine radikalize olmuş kişiler belli bir ideolojinin yayılmasından ötürü çoğalıyor. ‘Yalnız kurt' saldırılarına maruz kalan Batı’nın terörle mücadele politikaları ile bununla baş etmeye çalışması çok anlamsız. Bununla ideolojinin kökeninde mücadele etmemiz lazım. IŞİD'in ve ideolojinin yaygınlaşmasına izin verirseniz, kendi kendine radikalize olan kişiler gittikçe artacaktır" yorumunda bulundu.
Merkezi Washington'da bulunan New America Vakfı’ndan Shane Harris ise Avrupa'da ‘yalnız kurt' sendromunun daha fazla geliştiğini ileri sürdü. Bunun sebebini ise, Amerika'daki asimilasyonun Avrupa'ya nazaran daha etkili olduğuna, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde özellikle göçmenlerin daha fazla izolasyon ile karşı karşıya olduğuna bağladı.
Amerika'da interneti aktif şekilde kullanan gençlerin radikalleşmesinin önlenmesinde Müslüman toplum liderlerine de büyük iş düşüyor. Ancak diğer yandan gençlerin çok yoğun şekilde kullandığı sosyal medyada radikal ideolojinin yaygınlığı bunu zorlaştırıyor.
Türkiye'ye haksızlık ediliyor
IŞİD ile mücadelede hem ABD hem de Türkiye eleştirilerin hedefi olmaya devam ediyor. Bir yandan ABD Başkanı Barack Obama'nın başarısız Ortadoğu politikası eleştirilirken, diğer yandan da Türkiye, IŞİD ile mücadeleye yeterince katıda bulunmadığı iddasıyla Amerikan medyasının gündeminden düşmüyor.
Gottlieb, Obama'nın başarısız politikasının Türkiye'nin tepkisiyle doğrudan orantılı olduğu görüşünü savundu ve "Türkiye'nin Amerikan medyasında bu denli saldırıya uğramasının haksızlık olduğunu düşünüyorum. Erdoğan’ın da bu konuda suçu yok değil elbet, bazen seçmenlerini memnun etmek için çok sert açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın da çok siyasi olduğu bir gerçek. Ancak Türkiye'nin bölgede daha istikrarlı bir Batılı müttefikinin olduğunu düşünseydi açıklamalarında bu kadar agresif olmazdı" dedi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin şu an karmaşık bir geçiş sürecinde olduğunu belirten Gottlieb bunu bölgede ABD'ye karşı olan güvenin azalmasına bağladı. "Obama hükümeti bölgedeki geleneksel müttefikleri ile ilişkilerini geliştirme konusunda çok başarısız oldu. Hele Türkiye gibi bir ülkeden bahsediyoruz. Tüm bu olanlar Türkiye'nin arka bahçesinde gerçekleşiyor. Türkiye, ABD'yi güvenilir bir müttefik olarak görmüyor" açıklamasında bulundu ve "Obama hükümeti Esad rejiminin yaptıklarını görmezden geldi. Kimyasal silah konusunda kırmızı çizgi koyup sonra bundan geri çekildi. Bu tarz davranışlar yüzünden bölgede sadece Türkiye değil Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail gibi ülkeler ABD'yi şu an güvenilir bir partner olarak algılamıyor" dedi.