Gülseli KENARLI- Güven USTA- Can EROK/YALOVA, (DHA) - CHP\'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce\'yi, memleketi Yalova\'da, çocukluk ve gençlik arkadaşları anlattı. Çocukluk yıllarını geçirdiği, hayvan otlattığı arkadaşı Recep Sert, çocukluklarının yoksulluk içinde geçtiğini söyledi. Gençlik yıllarında tanıştığı, birlikte dershane işlettiği, şimdilerde ise CHP\'nin Yalova\'dan 1\'inci sıra milletvekili adayı olan arkadaşı Özcan Özel ise İnce\'nin, oğlunun sünnet paralarıyla öğretmenlerin maaşını ödediğini anlattı.
CHP\'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce\'nin memleketi Yalova\'nın Elmalık köyünde yaşayan çocukluk ve gençlik arkadaşları, DHA muhabirine İnce\'yle geçirdikleri yılları anlattı. Köydeki İstikam Tepe\'de konuşan ilkokul arkadaşı Recep Sert, çocukluklarının yoksulluk içinde geçtiğini söyledi. Sert, \"Buralarda hayvan beklerdik, köyden buraya hayvanlarla gelirdik. En çok buraya gelmek isterdik; çünkü buraya geldiğimizde bütün arkadaşlarımızla birlikte olurduk. Mahalle futbol takımımız vardı; ama ayakkabımız, topumuz yoktu. Buraya karpuz- ekmek istedik Muharrem ile birlikte. Karpuzları köy meydanında satıp, o parayla top ve forma almak istiyorduk. O zamanlar ben 5\'inci, Muharrem de 5\'inci sınıfa gidiyordu. Ben İstanbul\'a okumak için gidince karpuz işimiz yarım kaldı, forma alamadık. O hayalimiz bitti. Bir araya geldiğimizde çocukken yaptıklarımızı konuşuyoruz\" dedi.
\'YILLARIN CUMHURBAŞKANI EDASINDA GÖRÜYORUM ONU\'
İnce\'nin cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili Sert, \"Böyle bir şeyi düşünmek, herhangi bir arkadaşımız için bir hayaldi; ama bir bir oluyor. Milletvekili hayaldi, oldu. Şimdi cumhurbaşkanı olmaması için bir neden yok, bence olabilir. Şu anda diğer adayların hepsinden daha deneyimli görüyorum. Sanki yılların cumhurbaşkanı edasında görüyorum onu. Ben onu iyi tanıyorum, cumhurbaşkanı olduğu zaman çok iyi şeyler yapacağına inanıyorum\" diye konuştu.
Recep Sert, Muharrem İnce\'nin lakabının \'şişko zeki\', kendisinin ise \'yağlı\' olduğunu söyledi.
BERABER DERSHANE İŞLETTİLER
Muharrem İnce ile 1980\'li yılların sonunda tanışan ve daha sonra birlikte dershane işleten arkadaşı Özcan Özel de siyasetle uğraşıyor. CHP Yalova\'dan 1\'inci sıra milletvekili adayı olan Özel, İnce ile ortak olarak \'Tam\' isimli dershaneyi işlettikleri yıllarla ilgili şunları anlattı:
\"Yalova\'da bir dershaneye öğretmen olarak başvuruda bulunduğumuz zaman, 1986 yılında tanıştık. Ben daha tecrübeli bir matematik öğretmeni olduğum için işe alındım. Muharrem Bey, o zamanlar askerliğini yapmamıştı. O yüzden ben işe alındım, o alınmadı. Muharrem Bey, daha sonra Artvin\'e gitti, 2 yıl görev yaptı. Sonra tekrar Yalova\'ya geldi. O zamanlar dershaneyi biz satın almıştık. Muharrem Bey de Yalova\'nın yetiştirdiği, kaliteli bir fizik öğretmeniydi. Biz onunla sözleşme yaptık. 1 yıl sonra da iş ortaklığımız başladı, üçüncü ortağımız oldu. Muharrem Bey çok hırslıydı. Cumhurbaşkanlığı noktasına kadar gelen bir arkadaşımız. Ben de diğer arkadaşım da çok hırslıydık. Dershane sayısını 4\'e çıkardık.\"
Muharrem İnce, Özcan Özel ile birlikte 1990\'lı yılların başında, Yalova\'da \'Tam\' isimli dershaneyi işletti. İnce, milletvekili olduğu 2002 yılında dershaneyi bıraktı.
SÜNNETTE TAKILANLARLA ÖĞRETMEN MAAŞLARINI ÖDEMİŞ
Muharrem İnce\'nin, oğlu Salih Arda İnce\'ye yaptığı sünnet düğününde takılan paralarla öğretmenlerin maaşını ödediğini anlatan Özcan Özel, şunları söyledi:
\"Muharrem Bey, oğlunun sünnet düğününü yaptı ardından ay başı geldi. Kasada çok fazla para yok. Muharrem Bey, düz bir torbaya oğlu Salih\'in düğün paralarını doldurdu, dershanedeki odamıza getirdi. Bozukları ben saydım, bütünleri o saydı. Kayda geçirdik paraları, sonra o parayla öğretmenlerimizin maaşlarını ödemiştik. Biz ortaktık, zaman zaman hesapları Muharrem Bey tuttu, zaman zaman ben tuttum. Hiçbir zaman birbirimize hesap sormadık; ama hiçbir zaman da birbirimizden şüphe etmedik. Muharrem Bey, hem fizik öğretmeni hem de dershanenin müdürüydü. Köyden kalan alışkanlığıyla sabah erkenden kalkar, dershane saat 08.00\'de açılıyorsa Muharrem Bey saat 07.00\'de gelir, hortumu takar, geçtiğimiz dershanenin önünü yıkardı; sanki bir dükkan açıyormuşuz gibi.\"
FOTOĞRAFLI