Koyu çay, kahve, kolalı içecekler, alkol, aşırı sigara içimi, aşırı yemek, tatlılar ve uzun süre aç kalmak panik atağı tetikliyor. Bazen şeker düşüklüğü belirtileri panik atak gibi algılanabiliyor.
Beslenme alışkanlıkları panik atak rahatsızlığını tetikleyebiliyor. Çay, kahve ve kolalı içecekler panik atak rahatsızlığını tetiklerken balık, ıspanak, pırasa, muz, brokoli, kereviz, enginar, mercimek, nohut, fasulye, bezelye, barbunya gibi gıdalar ise rahatlatıyor.
Radikal’de yer alan habere göre ünlü diyetisyen Taylan Kümeli’nin panik atak ile ilgili verdiği bilgiler şöyle:
Uzun süre aç kalmak kan şekerini düşürür. Düşen şekeri normale çıkarmak için böbreküstü bezlerimizden adrenalin, kortizol ve büyüme hormonları salgılanır. Bu hormonlar depolarımızdaki yağlardan, proteinlerden şeker üretmeye çalışır. Bu arada çarpıntı, ağız kuruluğu, terleme, sinirlilik ortaya çıkar. Panikli bir insan normal olan bu durumu hemen panik atak olarak değerlendirir ve korkuya kapılır. Korkuyla beraber adrenalin daha da yükselir ve gerçek panik başlar.
Yemekten sonra çarpıntı
Yemek sonrası alınan gıdaların hazmı için midenin daha çok enerjiye gereksinimi vardır. Bu enerji kanla sağlanır. İstirahat durumundaki çalışmasını terk eden kalp, hızlanmaya ve mideye daha çok kan pompalamaya başlar. Panik ataklı biri kalbine çok duyarlı ve odaklı olduğundan bunu hisseder. Çarpıntıyı “Panik başladı” diye yorumlar ve korkar. Oysa bu da fizyolojik, normal bir durumdur. Panikle tanışmamış olsa belki hiç dikkatini çekmeyecektir.
Dolayısıyla açlık-tokluk durumumuz, ne yiyip-içtiğimiz panikataklarımızla yakından ilişkilidir. Koyu çay, kahve, kolalı içecekler, tatlı yiyecekler ile aşırı yemek yeme, yemeklerden sonra hemen uyuma ve uzun süre aç kalmak panik atakları tetikler. Buna karşılık ıspanak, pırasa, muz, brokoli, kereviz, enginar, balık, kepekli buğday ekmeği, mercimek, nohut, fasulye, bezelye, barbunya ile kaygı giderici özelliği olan melisa, papatya gibi bitkisel çaylar panik ataklı kişileri rahatlatır.
Bunlara dikkat
Panik atağı tetikleyici yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalı.
Günde 3 öğün yerine 5 öğün, ama az az yemek tercih edilmeli.
Mevsimsel beslenilmeli (kışın kış, yazın yaz sebze ve meyvelerini tercih etmeli).
Özellikle sebze yemeklerini az pişirip vitaminlerinin hasar görmesine engel olmalı. Yemeklerde mutlaka sıvı yağ kullanılmalı. Yağ yakılmamalı.
Kaygı giderici özelliği olan melisa, papatya bitki çaylarından 3 fincan içilmeli.
Çay tiryakileri günde beş-altı bardağı geçmemeli ve çayı açık içmeli.
Omega-3 ve omega-6 bakımından zengin balıklar yenmeli. Balık sevmeyenler her gün bir yemek kaşığı keten tohumu yiyebilir.
B vitaminlerinin sinir sistemini güçlendirdiği ve beyindeki serotonini artırdığı, adet öncesi gerilimi azalttığı bilinmektedir. Bu nedenle kepekli buğday ekmeği, mercimek, nohut, fasulye, bezelye, barbunya yemek faydalıdır.
Evde, işyerinde lavanta bulundurup ondan yayılan rahatlatıcı kokular içe çekilmeli. Güzel kokulu duş jelleri kullanılmalı.
Panik atağı neler tetikler?
Koyu çay,
Kahve,
Kolalı içecekler,
Alkol,
Aşırı sigara içimi,
Uyuşturucu maddeler,
Aşırı yemek yemek,
Özellikle tatlı yiyecekler (Çünkü tatlılar kan şekerini aniden yükseltir. Doğrudan glikoz içeren yiyecekler kan şekerini aniden yükselttiğinden şekeri düşüren insülin hormonunu aşırı salgılatır ve kan şekerini aniden düşürüp paniğe sebep olabilir),
Yemeklerden sonra hemen uyumak (özellikle ağır yemeklerden sonra),
Aşırı ve hızlı kilo vermek-rejim yapmak (Bu durum vücut kimyasını bozarak paniğe, depresyona yol açabilir. Ayda en fazla iki-üç kilo verecek şekilde diyet yapılmalıdır),
Düzensiz ve tek yönlü beslenme,
Uzun süre aç kalmak,
Vitaminden yoksun yiyeceklerle beslenmek,
Rejim amaçlı iştah kesici ilaçlar, paniğe, depresyona sebep olabilmektedir.