Ankara'da İsrail'e tepki eylemleri sırasında gözaltına alınan ve haklarında Toplantı ve Gösteri Yürülüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan dava açılan aralarında Mavi Marmara saldırısından yaralı kurtulan Fevziye Şenoğlu'nun da bulunduğu 5 sanığın yargılanmasına başlandı. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, savcılığın 3 yıla kadar hapsini talep ettiği sanıklar, anayasal haklarını kullandıklarını, polisin uyarı yapmaksızın basın açıklamasının bitmesine izin vermeden şiddet göstererek eylemi bastırdıklarını ifade ettiler. Duruşma 29 Mayıs'a ertelendi.
Türkiye'nin İsrail ile yaptığı siyasi ve ticari ilişkilere karşı ses çıkarmak için protesto yapan Fevziye Şenoğlu, Sabiha Baturay, Sevim Aras, Leyla Çakar ve Yusuf Şanlı'nın davası bugün görüldü. Duruşmadan önce Filistin aktivistleri tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada İsrail ile ticaretin son bulması talep edildi, barışçıl protestoların yargılanmasına tepki gösterildi. "Nehirden Denize, Özgür Filistin", "Katil Amerika Türkiye'den defol" ve son zamanlarda farklı politik olaylarda kullanılan "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları atıldı ve tekbir getirildi. Duruşmaya aktivistlere destek vermek amacıyla DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da katıldı.
Fevziye Şenoğlu, Sabiha Baturay, Sevim Aras hakkında 5 Ekim ve 6 Kasım 2024'te yaptıkları iki ayrı eylemden iddianame hazırlanırken, Yusuf Şanlı ve Leyla Çakar hakkında yalnızca 6 Kasım'da katıldığı eylemden dolayı iddianame hazırlandı. Şanlı, mahkemede yaptığı savunmasında kendisinin iki eyleme de katılmasına rağmen polisin ilk eylemde kendisine şiddet uyguladığı görüntüler ve darp raporu olması sebebiyle 5 Ekim'de katıldığı eylemden hakkında iddianame hazırlanmadığını, polislerin çekindiğini iddia etti. Şanlı, darp raporunun aldığı hastane tarafından geciktirildiğini bu sebeple bugünkü duruşmaya delil olarak sunulamadığını dile getirdi.
Sanık savunmaları şu şekilde:
Anayasal haklarını kullandığı için suçlu olmadığını belirten Yusuf Şanlı, "Her yerde eylem yapabilirim. Ortada bir suç yoktur. Kendimi savunmamı gerektirecek bir olay içinde olduğumu düşünmüyorum" dedi.
Anayasal hakları çerçevesinde yaptıkları eylem için izin almalarına gerek olmadığını söyleyen Sabiha Baturay, eylem için Beştepe'yi seçme nedenlerine ilişkin olarak, "Devlet büyüklerinin Ankara'da olması sebebiyle Ankara'da eylem yaptık. Polise direnmedik ancak eylem bitmeden bizi apar topar aldılar" dedi. Baturay'ın savunması bittikten sonra tekrar söz alan Şanlı, "İlk eylemde polis tarafından darp edildim. Darp raporum olduğu için ilk eylem soruşturmama dahil edilmedi. Rapor 5 ay sonra oluşturuldu. Bu yüzden polisten şikayetçi olamadık" dedi.
"300 metre sürüklendim, üstüm açıldı, polis ayaklarıyla kafamıza vurdu"
Filistin için yaptıkları eylemlerin barışçıl olduğunu ancak polis tarafından şiddete maruz kaldıklarını vurgulan Fevziye Şenolsun, şu ifadeleri kullandı:
"Bizler Müslümanız militan değiliz. Filistin için yaptığımız eylemlere her görüşten, sağ kesimden de sol kesimden de her inançtan insan destek verdi. Ben Mavi Marmara'ya da katıldım. Ben orada İsrail'in zulmünü gördüm. Buna karşı eylem yapmak istiyorken, bizi şiddet göstererek dağıttılar. 300 metre sürüklendim, üstüm açıldı. Polis ayaklarıyla kafamıza vurdu"
Telefonlarında kayıtlı darp görüntülerinin olduğunu belirten Şenoğlu neden Beştepe'de eylem yaptıkları, "devlet büyüklerine mi sesinizi duyurmak istediniz" diye sorulduğunda, devlet büyükleri ifadesi yerine devlet yetkilileri demeyi uygun bulduğunu söyleyerek, şu savunmayı yaptı:
"Amacımız devlet yetkilerine sesimizi duyurmak İsrail ile yapılan siyasi ve ticari ilişkilere son verilmesini istemekti. Basın açıklamamızı yapmak isterken, hakkımızda yakalama kararı çıkarıldığını söyleyerek eylemi sonlandırmak istediler. Polis eylem esnasında açmaya fırsat bulamadığımız pankartları bile bize suç unsuru olarak göstermeye çalıştı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Biz Gazze için buradaydık"
Kendileri polisten şikayetçi olmaları gerekirken sanık olduklarını söyleyenSevim Aras, suça konu olacak bir şey yapmadıklarını belirterek savunmasını bitirdi.
"Daha önce bildirim yapmadık çünkü yasal hakkımız"
Yalnızca Beştepe önünde yapılan eylemden yargılanan Leyla Çakar, eyleme 4 yaşında kızıyla gittiğini bunun eylemin barışçıl olduğunun bir kanıtı olduğunu ifade derken, "Biz bir yıl önce Beştepe'de eylem yapmıştık. Madem suçtu o zaman neden izin verildi? Eylem esnasında polisin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldım. Neden hasta halinde yanında çocukla bu eyleme katıldın dediler. Biz muhatabımız devlet yetkileri olduğu için Beştepe'ye geldik. Daha önce bildirim yapmadık çünkü yasal hakkımız" dedi.
Sanık avukatları, Anayasa Mahkemesinin, Cihan Tüzün, Oya Ataman, DİSK/KESK emsal kararlarını hatırlarak, gösteri içi yer belirleme özgürlüğü olduğu ve bildiri yükümlüğü olmadığını dile getirerek müvekkillerinin hepsinin beraatini istedi.
Duruşma 29 Mayıs'a ertelendi.
