Gündem

Yeni Akit yazarı: Rüşvet hastalığı bir şekilde nüksederek bazı kesimlerden oy almak gibi yanlış bir durum şimdi de var

"Erdoğan, uzun süre bu yanlışa düşmemeye çalıştı direndi ama maalesef son yıllarda bu hastalık toplum ahlakımızı bozacak seviyelere kadar yayıldı

05 Şubat 2023 12:46

Yeni Akit yazarı Ali Akben, "Seçim ve sandık her ne şartta ve durumda önümüze gelse bu rüşvet hastalığı bir şekilde nüksederek bazı kesimlerden oy almak gibi yanlış bir durum şimdi de var. Buna popülist politika deniyor. Erdoğan, uzun süre bu yanlışa düşmemeye çalıştı direndi ama maalesef son yıllarda bu hastalık toplum ahlakımızı bozacak seviyelere kadar yayıldı." değerlendirmesini yaptı. 

Akben yazısında, "Şimdi gelelim, Erdoğan’ın yapmadıklarına veya yapamadıklarına.Kul hatasız olmaz düsturunu çiğneyenlerden olmadığım için elbette bugüne kadar yaptıklarında hatasız olduğunu da söyleyecek değilim.  Geçmiş dönemlerden günümüze seçim dönemleri bazı kesimlere seçim rüşveti olarak hakkedilmeyen şeyler verilmiş.  Tarımda taban fiyatlarla, maliyede muafiyetlerle, cezaevlerinde yatanlara af yollu verilen rüşvetlerle seçim kazanmalar hastalık haline gelmiş ve birçok kesimde bu hastalık bugün bile siyasiler tarafından eradike etmek şöyle dursun yayılması ve yaygınlaşması için çabalar sarf ediliyor. Muhalefet maalesef yangına körükle giderek rüşvetçilerin iştahını kabartacak tahriklerinden ve tahriplerinden medetler umuyor. Üç beş oy uğruna insanımızın zaaflarını kaşıyor. Seçim ve sandık her ne şartta ve durumda önümüze gelse bu rüşvet hastalığı bir şekilde nüksederek bazı kesimlerden oy almak gibi yanlış bir durum şimdi de var. Buna popülist politika deniyor." düşüncesini dile getirdi.

Akben şu ifadeleri kullandı:

"Erdoğan, uzun süre bu yanlışa düşmemeye çalıştı direndi ama maalesef son yıllarda bu hastalık toplum ahlakımızı bozacak seviyelere kadar yayıldı.

Bu çok ama çok yanlış bir yol olmasına rağmen bu yolun yolcuları azalmak yerine çoğalıyor veya çoğaltılıyor. 

Değerler eğitiminde sınıfta kaldığımız kesin.Kanunla kadın da, insan da korunmaz ama bu alanda atılması gereken adımlar bir türlü atılamadı. Cenneti ayakları altına seren, anne ve babaya itaatin öneminde bahseden, bırakın insanı en küçük canlının bile can emniyetini sağlayan duygular düşünceler insanımızın hafızasına daha bebeklikte kazınmalı ve bu yolda duygularla vicdanlar terbiye edilmeli.

Okullarımız, geçmişteki gibi talim ve terbiye öncelikli müfredatlarla zenginleştirilmeli. 

Din ve ahlak eğitiminde eksiklikler var. Özgürlüğü, hak ve hürriyeti kendine has gören malum bir kesim var ve hâlâ güçlerinden zerre kadar taviz vermeden vur patlasın çal oynasın dediğim dedik çaldığım düdükçüler var.  Bunlara hadlerini aştıkları ve özgürlüğün hürriyetin başkalarının haklarını gasp etmek olmadığı öğretilmeli. Yapacak ve yapılacak daha çok şeyler var.  Ancak layık olursak. Çünkü layık olduklarımızla yönetiliriz. Bu haftalık da bu kadar."