Akit gazetesinin yazarlarından Kenan Alpay, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında özel teftiş başlatması ve il tanıtım günleri düzenleme yetkisinin belediyelerden alınıp valiliklere verilmesini değerlendirdiği bugünkü yazısında “son dönemde İBB ve İmamoğlu bağlamında yapılan tartışmalar AK Parti açısından ciddi riskler ve çelişkiler taşımakta” görüşünü dile getirdi.
Yeni Akit yazarı Alpay, bugünkü “Seçilmiş ve atanmışların hukuki güvencesi” başlıklı köşe yazısında il tanıtım günleri düzenleme faaliyetinin İBB’den alınıp valiliğe verilmesiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“İstanbul’a hizmet etmediği, İstanbul için hizmet ve proje üretemediği, Belediye kaynaklarını israf ettiği, zaman ve enerji kaybına sebep olduğu vs. için kamuoyu nezdinde eleştirmek ve teşhir etmek sadece siyasal rekabet açısından değil ahlaki ve hukuki açıdan da bir zarurettir. Lakin son dönemde İBB ve İmamoğlu bağlamında yapılan tartışmalar AK Parti açısından ciddi riskler ve çelişkiler taşımaktadır. Şöyle ki, AK Parti’yi diğer partilerden ayrıştıran en önemli söylem ve proje seçilmişlerin önünü açmak, atanmışların yetkisini sınırlamak, yerel yönetimleri güçlendirmek gibi ilkeler üzerinde yükseliyordu. Bu sebeple en basit bir tanıtım etkinliklerini dahi valilik emir ve iznine bağlamak merkeziyetçi-devletçi mantığa onay ve prim vermek manasına gelecektir. Tam da İBB’de çalışan 557 kişi hakkında terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönündeki beyanların ardında görevlendirilen müfettişlerin teftişe başladığı günlerde olmaktadır bu gelişme. “
Alpay, İBB hakkında başlatılan teftiş ile ilgili şunları yazdı: ”Seçilmiş olmak, büyükşehir belediye başkanı olmak hiç kimseyi teftiş ve soruşturmadan veya diğer kanuni takibatlardan azade kılmıyor elbette. Bununla birlikte 'irtibat ve iltisak' gibi hukuki açıdan son derece müşkül dahası siyasal ve toplumsal manada yıkıcı düzeyde şüpheyi, vesveseyi ve güvensizliği kışkırtan ithamlara yaslanmanın sebep olacağı zararlar hiç hesap edilmiyor sanki. Beceriksizlik, ufuksuzluk, sorumsuzluk, müsriflik, yolsuzluk, usulsüzlük, iltimas gibi ahlaki ve hukuki açıdan toplum nezdinde zaten yeterince büyük suçları teşkil eden kabahat noktalarından rakibi tasfiye etmek üzere kamuoyu oluşturmak varken başka yöntemlerin zorlanması kesinlikle makul ve faydalı olmayacaktır. Rekabetin sertleşmesinde bir beis yok ama kural dışına çıkılması başta mağduriyet hissinin büyütülmesine olmak üzere türlü türlü belaları celb edecektir."
Yazını tamamını okumak için tıklayın