Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, "Ağzında peynir olan karga konumunda isek, aşağıdaki tilkinin 'Karga kardeş, sen ne güzel şarkı söylüyorsun. Bir şarkı söylesen de, dinlesek' çağrısı karşısında biraz düşüneceğiz.. Aşağıdaki tilki, peyniri mi istiyor, yoksa benim bet sesimle söyleyeceğim şarkıyı mı? Konuşacağız.. Her şeyi konuşacağız... Ama aptallık yapmayacağız.. Tartışacağız.. Her şeyi tartışacağız.. Ama kimsenin bizi enayi yerine koymasına fırsat vermeyeceğiz.." görüşünü savundu.
Karahasanoğlu yazısında, "Tüm suçları soruşturalım.. Soruşturacağız..Ama, işledikleri suçlara, zorunlu olarak ara verenlerin, tekrar sahneye çıkmalarına fırsat verecek sonuçlara, aptalca imza atmaya kalkışmayacağız.. Kapana konulan peyniri yemeye çalışan fare durumuna düşmeyeceğiz... Bize 'Tutun şunları, tutun. Yargılayın. Nasıl Müslümansınız, hemen harekete geçin' diyenlerin.. Bizzat kendileri, yakalanması/tutulması/yargılanması gereken kişilerle yıllarca iş kotarmışlarsa.. Hep birlikte bizim kuyumuzu kazmak için elbirliği içinde çalışmışlarsa.. Bizim de, 'Bir dakika, burda hangi oyunlar tezgahlanıyor' diye, durup düşünmemiz, nefes almamız, soluklanmamız, sonra harekete geçmemiz lazım.." düşüncesini dile getirdi.
Karahasanoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Birisi, kendi yazıp kendi oynadığı olayın üzerinden tam 25 yıl geçtikten sonra.. Aklı sıra, “Nasıl olsa zamanaşımına uğradı.. ‘Roma’yı ben yakmıştım’ desem bile, kimse bana ceza veremez. ‘Ben öldürdüm’ desem, zamanaşımına 5 yıl var. Ama ben ‘Öldürmedim, öldüremedim, geri geldim’ diyorum. Otomatikman bana atfedecekleri suç, zamanaşımına giriyor.. O zaman biz de bunun üzerinden, şöyle bir esip gürleyelim” mantığı ile.. “Şu cinayeti işlemek üzere bana teklif yapıldı.. Ama yapamadan döndüm.” diyorsa.. Hemen bu lafın üzerine, peyniri gördüğü gibi saldıran fare misali balıklama atlamayalım.. Bir düşünelim.. Bu yem ile, kimlere ne tuzak kuruluyor? Hedefe oturtuluyor gibi görünen eski yoldaşlar mı hedef, yoksa çok daha büyük planlar mı var?"