Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, Saadet Partisi(SP) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı (YİK) Oğuzhan Asiltürk'ün, partisinin Millet İttifakı ile hareket etmesi ve, parti yönetimini eleştirerek, "kongre çağrısı" yapmasının ardından eski SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve eşi Zübeyde Kamalak’ın açıklamalarını eleştirdi.
Ocak ayında sürpriz bir buluşmayla Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'la görüşen SP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Genel Başkan Prof. Dr. Temel Karamollaoğlu ve yönetimini devirmek üzere, "büyük kongrenin toplanmasını" da içeren 53 maddelik bir açıklamayla harekete geçmişti.
Karahasanoğlu, Mustafa Kamalak’ın “Vebali büyük olanla ittifak olmaz” ve eşi avukat Zübeyde Kamalak’ın katıldığı bir duruşmadan başörtüsü olduğu gerekçesiyle çıkarıldığını, yaşananlardan sonra Zübeyde Kamalak’ın “Dürüst bir hakim” açıklamasını hatırlatarak, Kamalak’ın oğlunun İyi Parti’de disiplin kurulu üyesi olduğunu yazdı.
Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün önceki akşam, SP’nin iç siyasette nerede durması gerektiği hususunda görüşlerini açıkladığını ifade eden Karahasanoğlu, Kamalak’ın Aslıtürk’ün açıklamasının ardından “Yanlış işler” tweetini attığını ve “Vebali büyük olanla ittifak olmaz” paylaşımını tekrarladığını yazdı.
TIKLAYIN - Saadet Partisi'nde deprem; Oğuzhan Asiltürk, Karamollaoğlu'na karşı 'kongre' harekâtı başlattı, hedef Cumhur İttifakı'na katılmak!
Zübeyde Kamalak’ın da “Allah cehennemine en kısa sürede kavuştursun da Saadeti AKP’nin günahlarına katamasın ne sıfatla bizlerin adına hareket ediyor” paylaşımı yaptığını belirtti.
“Kamalak ailesinin, gözlerini nefret bürüdüğünü görmemiz lazım” diyen Karahasanoğlu, Saadet Partisi’nin de karşı çıktığı İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın imzasını çektiğini hatırlatarak, CHP’nin imzanın geri çekilmesine karşı çıktığını yazdı.
Bazı örnekler vererek SP’nin AKP ile ittifak yapması gerektiğini öne süren Karahasanoğlu, yazısına şöyle devam etti:
“Ensar Vakfı üzerinden, aralarında SP’lilerin de bulunduğu dindar insanlara ahlaksızca saldırılar yapanlarla, Milli Görüş çizgisindeki kardeşlerimizin ne işi olabilir?
Kur’an kurslarını, bırakın CHP’nin tek parti dönemini.. 28 şubat sürecinde yasaklatanlar, 2012’ye kadarki gençliğin heba olmasına sebebiyet verenler..
Karşımıza geçip, şıkıdım şıkıdım oynarlarken..Bir de şimdi..
Saadet Partili kardeşlerimizi yanlarına alırlarsa..
Bu bir felaket değil midir?
Bu vebalin en büyüğünün büyüğü değil midir?"
“CHP gibi din karşıtı bir partinin koltuk değneği olmayın” deme haklarının olduğunu ifade eden Karahasanoğlu, bunun, bir görev olduğunu yazdı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın