05 Mart 2025 09:52
Güncelleme: 05 Mart 2025 09:57
BirGün yazarı Berkant Gültekin, Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan yeni çözüm sürecindeki kayyımlara ve belediye kuşatmalarına dikkat çekerek; "Memleketin siyasi gündemi, Batman serisinin karakterlerinden Harvey Dent’in, namı diğer Two-Face/İki Yüz’ün eşkaline benziyor. Sağından bakınca gülümsüyor gibi solundan bakınca ağır hasarlı... Bir tarafı diğer tarafını tutmuyor, sadece görünene bakarak tanımlamak da mümkün olmuyor. Tıpkı Türkiye siyaseti gibi; ortam yumuşamıyor, bilakis sürekli daha da sertleşiyor lakin bunla tezat şekilde Kürt hareketine ılımlı bir yaklaşım sergileniyor. Demokrasi yok ama açılım var!" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi" çağrısı yaptığı PKK'nın lideri Abdullah Öcalan, aylardır beklenen çağrıyı yaparak, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması gerektiğini açıkladı. Öcalan'ın çağrısında "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum" ifadeleri yer aldı. Öcalan, "Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın" dedi. Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına ek olarak gönderdiği "Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" notu da okundu. Öcalan'ın, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması yönündeki açıklamasından sonra, PKK Yürütme Komitesi, Öcalan’ın çağrısına katıldıklarını ve gereklerini yerine getireceklerini belirtti. Komite, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını da istedi. PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart'tan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiklerini belirterek, saldırı olmadıkça hiçbir silahlı gücün eylem yapmayacağını vurguladı. |
Gültekin'in yazısı şöyle:
"Memleketin siyasi gündemi, Batman serisinin karakterlerinden Harvey Dent’in, namı diğer Two-Face/İki Yüz’ün eşkaline benziyor. Sağından bakınca gülümsüyor gibi solundan bakınca ağır hasarlı... Bir tarafı diğer tarafını tutmuyor, sadece görünene bakarak tanımlamak da mümkün olmuyor. Tıpkı Türkiye siyaseti gibi; ortam yumuşamıyor, bilakis sürekli daha da sertleşiyor lakin bunla tezat şekilde Kürt hareketine ılımlı bir yaklaşım sergileniyor. Demokrasi yok ama “açılım” var!
Çünkü rejim tam da buna ihtiyaç duyuyor. Belli bir taban desteğine dayansa da ülkedeki yapısal sorunlar nedeniyle rıza üretme kapasitesini yitiren ve iktidarını sürdürme krizine giren rejime, böylesi iki ayaklı bir strateji gerekiyor. Olayın bir yönü, yeni bölge gerçekliğinin dayattığı koşullar. Suriye emperyalist aktörler tarafından yeniden organize edilirken ülkedeki mevcut güç dengeleri, devleti de zorunlu bir revizyona itiyor. Öte yandan bu revizyon, iç politikada da çıktı üretebilecek bir potansiyel taşıyor.
Demokratik kanalların açılmasıyla oluşacak özgürlük ortamının ve muhalefetin serbestçe politika üretmesinin, ağır sorunların yaşandığı Türkiye’de kendisine karşılanması güç bir siyasi maliyet çıkaracağını bilen iktidar, otoriterleşmeden bir adım geri atamıyor; ancak, mevcut kitle desteğiyle yola devam edemeyeceğini de yadsımıyor. Dış konjonktürün zorladığı dönüşüm, iktidar açısından ana motivasyonu Türkiye’deki hükümranlığı sürdürme olan bir sürece zemin olarak kullanılıyor. Geniş muhalif tabanı dağıtmak için Kürt hareketine el uzatılırken, aynı anda iktidarı muhafaza etme uğruna geri kalan muhalefete dört bir koldan saldırılıyor."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
© Tüm hakları saklıdır.