Hürriyet yazarı Nuran Çakmakçı, çocuğu okulla giden annelerin WhatsApp uygulamasında kurdukları gruplarla ilgili olarak "Daha o yaşta neredeyse çocuğun tüm kariyer hayatını planlayan ‘kaplan anneler’ hemen aralarında kaynaşır. Çok değil en fazla bir ay sonra ‘Papatyalar’ sınıfının velileri, 1-A, 3-B’nin anneleri vs. diye hemen aynı adla WhatsApp grupları oluşturur" dedi.
Çakmakçı'nın "WhatsApp velileri" başlığıyla (3 Kasım 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Çocuğu elinden tutup okula yazdırdığınız anda sanal ortamda da yeni nesil veli modeliyle hemen tanışmanız kaçınılmaz.
Daha o yaşta neredeyse çocuğun tüm kariyer hayatını planlayan ‘kaplan anneler’ hemen aralarında kaynaşır. Çok değil en fazla bir ay sonra ‘Papatyalar’ sınıfının velileri, 1-A, 3-B’nin anneleri vs. diye hemen aynı adla WhatsApp grupları oluşturur. Bazen öğretmenler iletişim amacıyla böyle gruplar kurulmasını sınıf annelerinden ister ki ‘sınıf anneleri’ başlı başına ayrı bir yazı konusu. Ama çoğunlukla girişimci ve ‘hep ben’ merkezli bir annenin önderliğinde bu gruplar kurulur. Öğretmenleri sorgulayan, çocukları kıyaslayan, hâkimiyet kurmaya meraklı, ödev kurdu anneler WhatsApp gruplarının değişmez ve aktif modelleridir.
Kaplan anneler
Sohbetlerin ardından sıra doğum günü ve kahvaltı buluşmalarına gelir. Anneler bir araya gelince de çocuklardan alınan tüyolarla ilk anda sınıfın en yaramazı, en haşarısı kim, hemen damgalamalar başlar ve o etiket okul hayatı boyunca o çocukların üzerinde kalır... Afacan Ahmet, yaramaz Mahir, hiperaktif Cem... Zaman kalırsa kolej velilerinin evdeki yardımcılarından bakıcılara kadar bu sohbet-dedikodu zinciri uzar gider.
Çocuğunun okulda her alanda en iyi, her derste birinci olmasını isteyen ‘kaplan anneler’i görünce kendini ve çocuğunu yetersiz bularak ödev peşinde koşturmaya, okula daha sık gitmeye başlayan velilerin sayısı da hızla artar. Bir de o günkü ödevleri WhatsApp gruplarında görüp, o sırada oyun oynayan çocuğuna parmak sallayan anneleri unutmamak gerek.
‘Proje’ çocuklarıyla o etkinlik senin bu etkinlik benim koşturup bir de çok matah şeymiş gibi ahkam kesenler geride kalanlara “Ben kötü bir anne miyim, çocuğumla ilgilenmiyor muyum?” diye yetersizlik hissi yaşatsa da grupları pek eğlenceli, pek hareketlidir. Gün sonunda hele de yoğun çalışan bir veliyseniz telefonunuzda yüzlerce okunmamış mesaj, açtığınızda da uçuşan kızgın suratlar, kırmızı kalpler, çiçek-böcek dolu emojiler görürsünüz.
Bu grupların aslında “Nereden girdim buraya” diyen sessiz, gözlemci anneleri ise bir yandan da “Aman okulda olup bitenden haberim olsun” düşüncesiyle takibe devam ederler.
Sanal dedikodu merkezi
Bu grupları sanal dedikodu yerine çevirip, gövde gösterisi yapanların dışında bir de öğretmenlerin telefonunu gece yarısı arayıp “Kızıma şu ters bakmış“ gibi gerekçelerle delirtenleri saymıyorum.
Sadece eğitimle ilgili paylaşımlar olsa sözüm yok.
Okulla ilgili sıkıntı varsa gidip öğretmenle yüz yüze görüşmek en iyisi.
Diğer insanların deneyimlerinden faydalanmak, dinlemek hatta onların da aynı kaygıları paylaştığını görmek rahatlatır.
Gezi ve özel durumlarda tabii ki bilgi almak gerekir, bu gruplar o zaman faydalıdır.
Bilgilendirme amaçlı her paylaşım iyidir, ama iş dedikodu, damgalama ve suçlamaya girince işte bu sorunlar çıkıyor. Aman dikkat!
Yazının tamamı için tıklayın