11 Mart 2019 18:19
T24 Haber Merkezi
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde İstanbul’da düzenlenen ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne yönelik polisin biber gazlı ve plastik mermili müdahalesinin ardından, yürüyüşe katılan kadınların ezanı ıslıklayıp ıslıklamadığı tartışması başladı.
İlk olarak Yeni Şafak muhabiri Burak Doğan tarafından Twitter’da gündeme getirilen, ‘8 Mart’a katılan kadınların ezanı protesto ettiği’ iddiası, pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da tekrarlandı.
TIKLAYIN - "İktidara yakın medya çalışanı: Çok kalabalık ve gürültülü bir ortamdı, ezan sesini duymadım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu hakkında “CHP ve HDP’nin öncülüğünde bir grup güya kadınlar için Taksim'de bir araya geldi, ezana ıslıklarla terbiyesizlik ettiler. Bunlar hiç İstiklal Marşı okumamışlardır. Ezana sahip çıkmayanlar, düşman kapımıza dayandığında onları alkışlar” açıklamasında bulunsa da, başta eyleme katılan kadınlar olmak üzere aralarında hükümete yakınlığıyla bilinen gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi, ‘ezanın ıslıklandığı/protesto edildiği’ iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
8 Mart'ta İstiklal Caddesi'nde yapılan eylemde kadınların ezanı ıslıkladığını iddia eden bir köşe yazısı kaleme alan Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, daha sonra bir özür mesajı yayımladı. Protestocuların ezanı değil, yolu kapatan polisi ıslık çalarak protesto ettiğinin belirlendiğini ifade eden Özışık, “Bugünkü yazımdaki ilgili bölümü çıkarıyor ve gerek hakkına girdiğim eylemcilerden, gerekse yanlış bilgi vererek yanılttığım okurlarımdan özür diliyorum” dedi.
Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu da sosyal medya hesabında konuya dair “Kadınlar günü yürüyüşünü, lütfen ezanı protesto ettiler diye etiketlemeyelim. Ezan okunurken protestoya devam etmek ile ezanı protesto etmek aynı şey değil” yorumunda bulundu. Barbarosoğlu, “Bu vatanda hep beraber saygı mesafesini koruyarak yaşamayı başarmak zorundayız. Olaylara rikkat ile dikkat ile yaklaşalım” diye ekledi.
'Anti-kapitalist Müslüman' olarak da bilinen ilahiyatçı-yazar İhsan Eliaçık da ‘8 Mart’ta İstanbul’daki Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılan kadınların ezanı protesto ettiği’ iddiasına tepki göstererek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdi ve “İşine geldiğinde Aksaray'da mitingte ezanı susturur, rant için Üsküdar'da cami yıktırır, sonra döner seçim zamanı ezan protesto ettiler diyerek oy toplar. Tam Zübük, dört dörtlük Abuzer Kadayıf” ifadelerini kullandı.
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca da Twitter hesabından 17. Feminist Gece Yürüyüşü İnisiyatifi’nin “Kimse çarpıtmasın: Bizim isyanımız polis barikatına, kadınların yürüyüşünü, 8 Mart’ı engellemek isteyenlere…” başlıklı açıklamasını paylaşarak şunları yazdı:
“O yürüyüşlerde taşınan bazı pankartlar ve davranışlar onaylanabilecek gibi değil. Ama konu bu değil. Konu, yapılan açıklamada protesto edilenin ezan değil, polis barikatı olduğunun ortaya konmuş olması. Özellikle ezanı hedef alan bir kasıt yoksa bu ithamı sürdürmek yanlış.”
AKP İstanbul Milletvekili ve Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yeneroğlu da AKP’nin içinden yaşananları eleştiren isimlerden biri oldu. Yeneroğlu, şunları söyledi:
“Ezanın ıslıklandığı olasılığı ne kadar rahatsız ediciyse, 'ezana uzanan eller kırılsın' sloganıyla şiddet dili kullananlar çok daha ürkütücü. Ezanın bu şekilde korunmaya, hele insanları incitmeye ve kaba kuvvetle korkutmaya ihtiyacı yok. Biraz sükûnet ve sağduyu lütfen.”
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da “Bariz ve net bir ezan protestosu oldu mu?" başlıklı yazısında konuyla ilgili "Olayın nasıl gerçekleştiğini anlamak için farklı açılardan çekilmiş görüntüleri defalarca izledim. Ezanın üzerine ıslık gelmiyor, ıslığın üzerine ezan geliyor gibi. Yürüyüşçülerin büyük çoğunluğu, kendi çıkardıkları uğultudan ezanın sesini fark edemiyorlar bile. Yani videolar, bu açıdan aldatıcı olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak da konuyla ilgili şunları söyledi: "Ezan milletimizin kutsalıdır. 'Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' dizelerini biz İstiklal Marşı yapmışız. Dünya üzerinde ezansız bir vakit yoktur. Bir yerde ezan susarken başka bir yerde ezan okunmaya başlar. Dolayısılya ezan milletimizin kutsalıdır. Hiç kimsenin, milletimizin hiçbir ferdinin de ne ezan ne de diğer kutsallarla ilgili herhangi bir sorunu yoktur. Zaten yürüyüşü düzenleyen kadın örgütlerimiz bu konuda bir açıklama da yapmışlardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ilk olarak pazar günü dile getirdiği iddiayı, bir gün sonra Hakkari’de gerçekleştirdiği seçim mitinginde de tekrarladı. “İstanbul'un göbeğinde ezan, bayrak, ahlâk düşmanlığı yapan edepsizlere Hakkari'nin artık yeter demesini bekliyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ezanı yuhalayan, ıslıklayan, düdük sesiyle bastırmaya çalışan edepsiz sloganlarıyla saygısızlıkta sınır tanımayanların arkasında kim var? HDP var, CHP var. Ezanımıza, bayrağımıza saygı göstermeyene hiç kimse kusura bakmasın biz saygı da duymayız, fırsat da vermeyiz. Bölücü terör örgütünün başı zaten hepsinin başı. Hepsi beraberler.”
TIKLAYIN - Diyanet-Sen üyeleri, Taksim'de ezan okudu
Aralarında, hükümete yakın medya organlarından da gazetecilerin yer aldığı çok sayıda kişi ‘ezanın ıslıklandığı/protesto edildiği’ iddiasının gerçek dışı olduğu yönünde açıklamalarda bulunurken; Erdoğan’a destek verenler arasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AKP’li yetkililer yer aldı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, "8 Mart akşamı bir grup Taksim'de ezan okunurken ıslık çalmış, yani ezandan rahatsız olmuş. Akıllarınca protesto etmişler, bu akılsızlık, densizlik, vandallık, arsızlıktır" dedi.
AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş da "Gayrimüslim yurttaşlarımız bile ezana saygı gösterir. Belki bunu yapanların çok az bir kısmı hakaret etmek istedi. Camiinin gölgesinde ıslıklar, protestolar; bu kabul edilebilir bir şey değil. Milletimizi yaralamıştır" diye konuştu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik de konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Bu yürüyüşü organize edenler ‘bizim kastımız yoktu’ diye açıklama yaptılar. Biz görüntüleri inceledik, kapsamlı bir sosyal medya araştırması da yaptırdım. Yürüyüşe katılıp da burada bulunanların daha sonra bu konuyla ilgili bahsettiğiniz tweetlerinin, açıklamalarını da analiz ettirdik. Bahsettiğiniz şekilde açıklama var. Onun dışında çok sayıda açıklamada da; kendilerinin ezanı protesto ettiklerini ve orada bulunurken de, burada ifade etmek istemediğim; ezanla da hesaplaşma içinde olduğuna dair, onları da incelediğinizde yürüyüş de bunu yaptık diyenlerin hesabını incelediğinizde böyle bir durum çıkıyor…
Orada bir ezan protestosu yapılmıştır. Yürüyüş komitesindeki şahıslar biz yapmadık diyorlar… Belli bir grubun da ezan protestosunu gerçekleştirdiği açık ve net ortadadır. Bugün analizlerde de, bu şahıslar tarafından da sahiplenilmektedir. Tabii ne zaman ezan ile ilgili, kutsal ile ilgili bir saygısızlık söz konusu olsa CHP herhangi bir şekilde ses vermiyor. Ne zamanki biz bu konuyla ilgili hassasiyetini gündeme getirdiğimizde, hassasiyet gündeme geldiğinden itibaren gerçeğin böyle olmadığını ispat gayretine düşüyorlar.”
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde polis, İstanbul'da 2003 yılından beri her sene düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü'ne biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etmişti. Saat 19.30’daki başlama saati öncesinde İstiklal Caddesi'ni hem Taksim Meydanı hem Tünel tarafından geçişi kapatan polis, yaklaşık bir saatlik bekleyişin ardından Fransız Kültür Merkezi önünde toplanan binlerce kadını biber gazı ve plastik mermi kullanarak ara sokaklara ve paralel caddelere dağıtmıştı.
Yeni Şafak muhabiri Burak Doğan ise Twitter’da ‘8 Mart’a katılan kadınların ezanı protesto ettiği’ iddiasını gündeme getirmişti. Doğan’ın iddiası, pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da tekrarlanmıştı. Erdoğan da konu hakkında “CHP ve HDP’nin öncülüğünde bir grup güya kadınlar için Taksim'de bir araya geldi, ezana ıslıklarla terbiyesizlik ettiler. Bunlar hiç İstiklal Marşı okumamışlardır. Ezana sahip çıkmayanlar, düşman kapımıza dayandığında onları alkışlar” demişti.
Eylemde bulunan ve aralarında eylemi takip eden T24 muhabir ve editörlerinin de yer aldığı kadınlar, polisin sert müdahalesi sırasında izdiham yaşandığını, ezan sesinin duyulmadığını belirtiyor. Kadınlar, ıslıkların ezana değil barikata, kadınların yürüyüşlerini engelleyenlere yönelik olduğunu ifade ediyor.
Erdoğan'ın açıklamasının ardından pazar gecesi İstiklal Caddesi'nde bir araya gelen bir grup, eğlence mekanlarıyla ünlü Mis Sokak'tan “Ezana uzanan eller kırılsın” sloganlarıyla geçerek Tarlabaşı Bulvarı'na çıktı. Daha sonra HDP Beyoğlu İlçe Binası'na yönelen grubun önünü polis kesti. HDP'liler parti binasında nöbet tutarken, o sırada binada olan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise yaşananlara şu sözlerle tepki gösterdi:
"31 Mart’a giderken ülkede gerçekten kaybettiklerinin göstergesidir bu gündemler. Halka vadedebilecek ne ekonomik bir düzlük, ne adalet, ne özgürlük, ne barış ne insanlık, ne ahlak her şeyi çürüttüler, gasp ettikler. Gerçekleri çarpıtarak, yalanlarla saltanatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Artık “anketler güvenmiyorum” diyecek bir noktaya geldiler. Ellerinde tek bir argüman kaldı, dini değerleri, hassasiyetleri istismar etmek ve gerçekleri çarpıtmak. Nasıl ki Gezi zamanında Kabataş yalanlarıyla, başörtülü bacıma saldırdılar iftiralarıyla nasıl bu halkın inançlarını istismar eden gündemler oluşturmaya çalıştılarsa, şimdi 31 Mart’ta giderken, gerçekten kaybettiklerini anlayacaklar."
© Tüm hakları saklıdır.