Gündem

Yeni Şafak yazarı: Akdeniz’de Türkiye ve Rusya ortak bir zemin yakalamak zorunda yoksa tablo her ikisi için de kararacak

"Kim bilir, Astana’da yapılacak olan Erdoğan-Putin zirvesi bunun miladıdır"

13 Ekim 2022 09:29

Yeni Şafak yazarı Süleyman Seyfi Öğün, bugünkü yazısında "Akdeniz’de karşı saflarda duran Türkiye ve Rusya, ne yapıp ne edip ortak bir zemin yakalamak zorunda. Değilse, tablo her ikisi içinde kararacak." görünüşü dile getirdi.

Türkiye ile Libya arasında Akdeniz’de karbon varlıklarının çıkarılması konusunda imzalanan anlaşmaya Yunanistan ve Mısır’ın tepki gösterdiğini hatırlattı.

İki ülkenin Libya ile ilgili yaptıkları açıklamanın yakın zamanda ABD-Fransa-Almanya ve İtalya’nın bir araya gelerek yaptıkları açıklamayla da uyumlu olduğunu yazan Öğün, “Anlaşılıyor ki, Doğu Akdeniz’de Türk varlığını ve bilhassa da Türkiye-Libya ilişkilerinin derinleşmesini reddeden bloke bir bakış ile karşı karşıyayız” diye yazdı.

Mısır’ın da en az Yunanistan kadar Türkiye’nin Akdeniz’de gücünü büyütmesini, nüfuzunu Afrika içlerine doğru geliştirmesini istemediğini ifade eden Öğün, ABD ve Batı’nın Türkiye’nin Akdeniz’de sıkıştırılmasını destekleyeceğini kaydetti.

“Türkiye için çıkış yolu, elbette duruşunu keskinleştirmekten geçiyor. Ama en az bunun kadar mühim olan kendisine bir destek bulmaktır” diyen Öğün, Rusya ile Libya’da anlaşmanın bunun ilk adımı olabileceğini yazdı.

Öğün şöyle devam etti:

"Yunanistan azgınlaşır ve Rusya-Ukrayna savaşına paralel bir Türk-Yunan savaşı çıkar, NATO ve AB ağırlığını Yunanistan’dan yana koyarsa Rusya ne yapacaktır?

İçine girdiği savaş Rusya’yı bildiğini okumaktan artık alıkoyuyor. Türkiye olmaksızın işlerin kendisi için daha kötü olduğunu herhâlde Rus siyaset ve asker sınıfı görüyor. Rusya tekmil Akdeniz ve Afrika siyasetlerini dönüştürmek zorunda. Bunu Türkistan dünyası üzerinden Asya siyasetleri de dâhil. Bu manzarayı tersten Türkiye için de tekrarlamak mümkün. Akdeniz’de karşı saflarda duran Türkiye ve Rusya, ne yapıp ne edip ortak bir zemin yakalamak zorunda. Değilse, tablo her ikisi içinde kararacak. Kim bilir, Astana’da yapılacak olan Erdoğan-Putin zirvesi bunun miladıdır.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın