Yeni Şafak yazarı Hüseyin Likoğlu, Balıkesir’in Edremit ilçesinin düşman işgalinden 99. kurtuluş yıl dönümü kutlamalarındaki gösteride bir kadına çarşaf giydirilerek zincirlenmesi temsilini değerlendirdiği yazısında “Cumhuriyet de bizim, Atatürk de bizim. Dünün mandacıları ile bugünün himayecilerinden ne alacağımız ders, ne de çekineceğimiz bir durum var” dedi.
“Her milli gün ve bayramda ‘Acaba bu kez manevi değerlerimize ve inancımıza nasıl hakaret edecekler, nasıl saldıracaklar” endişesini yaşıyoruz. Karşı çıksanız ‘Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı’ yaftası yapıştıracaklar, razı olsanız vicdan rahat değil” diyen Likoğlu, istisnasız her yıl “10 Kasım’da Anıtkabir’e gitti gitmedi, camilerde dualar yapıldı yapılmadı” tartışmasının yaşandığını yazdı.
Ege Bölgesi’nde birçok ilin kurtuluş yıl dönümünün Eylül ayında olduğunu yazan Lilkoğlu, Balıkesir’in Edremit ilçesindeki kurtuluş yıl dönümü kutlamasındaki temsile gösterilen tepkinin milat olması gerektiğini yazan Likoğlu ”Bu çirkinlik şehit kanıyla yurt edindiğimiz ve şehit kanlarıyla koruduğumuz bu topraklarda bir daha yaşanmamalı” dedi.
“Onuncu Yıl Marşı’nı okurken nasıl bir ruh hali içinde olduklarını hiç düşündünüz mü? Sizce Onuncu Yıl Marşı’nı okurken düşman olarak Yunan’ı mı görüyorlar, Müslüman’ı mı?” sorularını soran Likoğlu, “İzmir’i bir şehir devleti anlayışıyla Türkiye’den koparıp müstakil bir yer haline getirip Helen kültürünün bir parçası haline getirmek isteyenler, 'İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar' marşını söylerken, sizce 100 yıl önce Yunanların Batı Anadolu’da yaptıkları zulmü mü gözlerinin önüne getiriyor, yoksa Edremit’te olduğu gibi dini değerlerimiz mi?” diye sordu.
Likoğlu, şöyle devam etti:
“Mustafa Kemal Atatürk’e bir cenaze namazını bile çok görenler, bizi Atatürk’e dua etmemekle itham ediyor. ‘Gelin birlikte dua edelim dediğimizde’, ‘Siz dua edin, biz vals edeceğiz’ diyorlar. Allah Allah nidalarıyla bu toprakları bize vatan kılan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimiz için hiçbir zaman dualarımızı eksik etmeyeceğiz.
Cumhuriyet de bizim, Atatürk de bizim. Dünün mandacıları ile bugünün himayecilerinden ne alacağımız ders, ne de çekineceğimiz bir durum var.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın