Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, ‘şer güçler’ tarafından AKP'nin CHP'yle koalisyona itildiğini, hedefin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı tasfiye etmek olduğunu öne sürerek, “İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi önceki günlerde CHP'yi niçin ziyaret etmiş ve 'CHP'yle koalisyon zorunlu' diye niçin açıklama yapmıştı? Sana ne, sinsi adam” dedi.
“Şer güçlerinin İran’a “yürü yavrum” diyerek, İslâm dünyasını ortadan ikiye ayırmaya çalıştığını" savunan Kaplan, İran için “taşeron”, Suudi Arabistan için "akılsız" ifadelerini kullandı.
Yusuf Kaplan’ın Yeni Şafak gazetesinde “Şer güçlerin kirli “akıl oyunları”nı Türkiye bozabilir sadece!” başlığıyla yayımlanan (24 Temmuz 2015) yazısı şöyle:
Önce –sosyal medyada da paylaştığım– bütün yaşadıklarımızı iyi özetleyen, büyük resmi gösteren bir aforizma:
Üst-Akıl: İngilizler.
Ortak Akıl: İsrail-ABD-AB-Rusya-Çin.
Taşeron Akıl: İran.
Maşa Akıl: Örgütler ve Şebek-e-leri.
Akılsız Akıl: Finansör Suud.
Hedef: Müslümanı Müslümana kırdırmak! Ve İslâm dünyasının sınırlarını yeniden çizmek!
ÜÇ TEMEL HEDEF!
Çok tehlikeli ve zor bir süreçten geçiyor Türkiye de, İslam dünyası da. Yapılmak istenen ne, peki?
Özetle şu: Kısa vadede, Ak Parti'yi CHP'yle koalisyona sürüklemek!
0rta vadede, Erdoğan'ı tasfiye etmek!
Uzun vadede ise, son kale Türkiye'yi durdurmak!
AKİDEVÎ, FİKRÎ VE SİYASÎ FİTNELERE DİKKAT!
Açacak olursak: Önce etnik ve mezhebî sınırları kışkırtmak! Sonra bu unsurları birbirine vurdurmak! Sonra da İran'a “Yürü yavrum!” diyerek önünü açmak ve Ehl-i Sünnet Omurga'yı çökerterek İslâm Dünyasını tam ortadan ikiye yarmak!
Müslüman toplumların, bir daha ayağa kalkmasını önleyecek, bütünleşmesini engelleyecek fitne fesadın eşiğine, Hz. Peygamber'i (sav), hadisleri, mezhepleri tartışmaya açarak Müslümanları, çapsız, bencil, megaloman adamlar ve akımları kullanarak, kışkırtarak, önlerini açarak büyük bir akidevî, fikrî ve siyasî çıkmaz sokağın, çukurun eşiğine yuvarlamak, o çukurda birbirlerinin boğazına çullanmalarını sağlamak!
Tehlike büyük gerçekten! 0 yüzden şunu söylüyorum altını çizerek:
Aklını başına devşirmelisin! Şer güçlerin ve piyonlarının oyunlarına gelmemelisin! Son Kale Türkiye'yi ve küresel sisteme boyun eğmeyecek İslâm'ı şer güçlere ve şebek-e-lerine yedirmemelisin!
BU OYUNU, TÜRKİYE BOZABİLİR SADECE!
O yüzden şunu iyi bilmelisin ve kulağına küpe etmelisin:
Bu tezgâhı bozacak yegâne ülke: Sadece Türkiye!
O yüzden bütün tezgahı bizim etrafımızda sahneliyorlar ve o yüzden Türkiye'yi kuşatmak ve dize getirmek için savaşıyorlar!
Teslim bayrağı çekmek yok! Hata yapmak da yok! Şer güçler ve şebek-e-leri bir hamle yapıyorsa, bizim de ikinci hamleyi yapmamız ve tezgâhlarını başlarına yıkmanın yollarını bulmamız gerekiyor!
O yüzden bizi geri dönüşü zor bir fitne-fesadın eşiğine, İslâm'ın ana kaynakları konusunda şüphe içine sürüklemeye, etnik ve mezhebî sınırları kaşımaya, kardeşliğimizin temellerini yerle bir etmeye çalışıyorlar!
Bu büyük bir oyun! Bu oyunu, Türkiye bozabilir sadece!
AK PARTİ, CHP'YLE KOALİSYONA İTİLİYOR TÜRKİYE, DIŞARIDAN DİZAYN EDİLİYOR!
Suruç'ta tüyler ürpertici bir katliam yaşandı: 33 genç hayatını yitirdi. Nedir bu? Nasıl yorumlamak lazım bunu?
Şöyle: IŞİD-PYD çatışması, Türkiye'ye taşınıyor! Türkiye, dışarıdan küresel güçler tarafından örgütler üzerinden dizayn ediliyor!
Böylelikle Ak Parti, CHP'yle koalisyona itiliyor! İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi önceki günlerde CHP'yi niçin ziyaret etmiş ve “CHP'yle koalisyon zorunlu” diye niçin açıklama yapmıştı? Sana ne, sinsi adam?
Hedef bu! Yani: Ak Parti'yi CHP'yle koalisyona mecbur etmek ve Türkiye'yi karanlık '90'lara, kaosun ve İÇ ÇATIŞMANIN eşiğine sürükIemek!
Müteyakkız olmak zorundayız! Büyük bir tezgah bu! Aman dikkat!
AK PARTİ-CHP KOALISYONU, TÜRKİYE'Yİ FELÂKETE SÜRÜKLER!
Ak Parti-CHP koalisyonu, Türkiye'yi içine kapatır, kısır iç çekişmelerin ve çatışmaların ortasına fırlatır; Batı'ya her bakımdan bağımlı kılar, ufkunu daraltır; sonuçta, sonu geImez kaosların ve baş edemeyeceğimiz büyük felâketlerin eşiğine sürükler!
Bu korkunç filmi, 90'larda gördük biz!
Eken seçim ve muhasebesini iyi yapmış, temiz, idealist, vizyon sahibi ve İslâmî dertlerle mücehhez kadrolardan oluşacak güçlü bir iktidar şart!
CHP, 4 yıllık koalisyon şart diyor! Bu, ne demektir peki? Önce Erdoğan'ın sonra da Ak Parti'nin bitirilmesi, ülkenin karanlık 90'lara sürüklenmesidir!
BÜYÜK DOĞUMLAR, BÜYÜK SANCILARIN ÇOCUĞUDUR!
Ama unutmayalım ki, vâki olanda hayır vardır: Bizim hayır bildiğimiz şer, şer zannettiğimiz de hayır olabilir.
Bütün doğumlar, sancılıdır. Sancısız doğum olmaz. Sancısız doğum, acı verir sonunda.
Büyük doğumlar, büyük krizlerin çocuğudur. Krizler, hem imtihandır hem de imkân. Yenilenme, yenilenerek silkinme imtihanı ve imkanı.
Enseyi karartmayalım. İşimize bakalım. Topluma, özellikle de hızla çözülen genç kuşaklara sahip çıkalım.
İSLÂM'LA SAVAŞIYORLAR!
Şunu iyi bilelim, derim: Küresel şer güçler, İslâm'la savaşıyorlar! İslâm'a karşı İslâm savaşı bu!
İran'ın önünü açıyorlar. Bütün Arap dünyasında İhvan'ı bitiriyorlar! Kürtlerin İslâmî kimliğini yokediyorlar! Son kale Türkiye'yi vuruyorlar!
Büyük bir savaş yaşanıyor! 2001 İkiz Kuleler tezgahından sonra başlatılan İslâm'la postmodern savaş bu!
Sağ göstererek sol vuran (IŞİD'i / terörizmi öne sürerek IŞİD üzerinden aslında İslâm'a saldıran) ya da “ölüm”ü (IŞİD'i) göstererek “sıtma''ya (protestanlaşmış, küresel kapitalist sisteme itiraz etmeyen, “hormonlu” / sekülerleşmiş Müslümanlar icat eden çarpık bir İslâm anlayışına) razı etmek için sinsi, postmodern yöntemlerle İslâm'la savaşıyorlar!