Gülsen Solaker
CHP'nin yeni tüzüğü oy çoğunluğuyla kabul edildi. Siyaset bilimcilere göre tüzük parti için önemli ama daha kritik olan parti programı ve sorunlara çözüm bulan politikaları halka ulaştırabilmek.
14 Mayıs 2023'teki yenilgisinin ardından genel başkanını değiştirerek partiyi "yenileme" vaadinde bulunan ve 31 Mart yerel seçimlerinden birinci parti çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tüzüğünü güncelledi. Siyaset bilimcilere göre tüzük parti için önemli ama daha kritik olan parti programı ve sorunlara çözüm bulan politikaları halka ulaştırabilmek.
CHP dün gece 20'nci Olağanüstü Kurultay'da kabul ettiği yeni tüzüğüyle 28 maddelik bir değişikliğe giderken bugünden itibaren başladığı parti programı çalışmalarıyla da halkta karşılık bulmasını beklediği politikalarla genel seçimde iktidara gelmeyi hedefliyor.
Normalde 25-26 Kasım 2023 tarihinde yapılması planlanan ve parti içinde uzun yıllardır konuşulan, yeni Genel Başkan Özgür Özel'in de sözünü verdiği tüzük kurultayı 31 Mart yerel seçimlerine hazırlık amacıyla Eylül ayına ertelenmişti.
CHP'nin mevcut tüzüğü en son 9-10 Mart 2018 tarihli 19'uncu Olağanüstü Kurultay'da yenilenmişti. O dönemde yapılan değişiklikler yeterli görülmemişti.
Tüzüğün yenilenmesiyle ilgili hazırlık sürecinde en çok öne çıkan ve tartışılan başlıklar; üç dönem kuralı, ön seçimin hâkim denetiminde mi yoksa örgüt denetiminde mi olması gerektiği ve genel merkeze tanınacak yüzde 15'ik kota olmuştu.
Yeni tüzük ezici çoğunlukla geçti
CHP'nin yeni tüzüğü için Genel Merkez'in kurultaya getirdiği taslak metin herhangi bir değişiklik olmadan oy çokluğuyla kabul edildi.
ANKA'nın parti kurmaylarından edindiği bilgiye göre, en tartışmalı madde olan ön seçimle ilgili 52'inci madde binin üzerinde kabul oyu alırken maddeye 30 civarında ret oyu verildi.
Söz konusu madde parti yönetiminin önerdiği biçimde "TBMM üyeliği için adayların saptanmasında yöntemler ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması ve merkez yoklamasıdır. Hangi seçim çevresinde hangi aday saptama yönteminin kullanılacağına il örgütlerinin görüşü doğrultusunda Parti Meclisi karar verir" olarak kabul edildi.
Siyaset bilimci Tanju Tosun'a göre genel olarak bakıldığında ve eski düzenlemelerle karşılaştırıldığında bu tüzük daha ileri ve iyi niyetli bir adım. Tosun, "CHP'yi sosyal demokrat bir partideki iç işleyiş Batılı anlamda nasıl oluyorsa ona yakınlaştırma adına atılan adımlar var" derken bununla birlikte kadın kotası konusunda daha cesur adım atılabileceğini de belirtiyor.
Siyaset Bilimci Seren Selvin Korkmaz ise oylamadaki ezici çoğunluğa dikkat çekerek, tüzük hazırlık sürecinde Özel'in ekibinde yer almayıp alternatif öneri getiren isimler arasında CHP İstanbul Milletvekili ve Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın da bulunduğunu, ancak bu ismin dışında Kılıçdaroğlu ekibinden bir öneri sunulmadığını hatırlatıyor.
Taslak metnin tartışmalı maddeleriyle ilgili bazı eleştiriler yapıldığını ancak bunun ciddi bir kampanyaya dönüşmediğini hatırlatan Korkmaz, şunları söylüyor:
"Bu nedenle 'Parti içi muhalefet ezildi' yorumlarını kestirme buluyorum. Çünkü parti için muhalefeti değerlendireceğimiz bir kurultay değildi bu. Ortada tüzük kurultayına dair belirgin bir parti içi muhalefetle genel merkez çekişmesi yoktu. Son dönemde parti içinde MYK'yla ilgili veya partinin gidişatıyla ilgili İmamoğlu ile Özel arasında bazı ayrılıklar olduğu iddia edildi ama yine kurultaya bir birlik hâlinde gidildi."
Özel de kurultayın sonunda yaptığı teşekkür konuşmasında "Partide bir çekişme varmış gibi göstermeye çalışanların boşa düşmesi açısından alınan sonuç fevkalade kıymetli" dedi.
Kurultayda teşekkür konuşması yapan CHP lideri Özgür Özel
Tosun tüzüğün CHP için önemine dikkat çekerek "CHP'deki süreçler çoğu diğer partiden daha farklı olarak çok daha canlı bir şekilde işliyor, aday belirlemeden karar alma süreçlerine, partinin ideolojik rotasına ilişkin tartışmalara kadar. Dolayısıyla parti iç dinamikleri açısından tüzük son derece önemli" diyor.
Öte yandan tüzüğün nasıl düzenlediğinin kamuoyu açısından daha az görünür ve önemli bulunduğunu da söyleyen Tosun, yeni tüzüğü eleştirilen ya da yetersiz bulunan bazı maddelerine rağmen eski tüzüklere kıyasla daha demokratik bulduğunu belirtiyor.
"Uygulama ve program da önemli"
Partinin anayasası niteliğindeki tüzükte toplam 28 madde değiştirildi. Ancak çeşitli kanatlardan eski ve yeni parti yetkililerinin dikkat çektiği gibi tüzüğün kendisi değil, uygulanması daha büyük önem taşıyabiliyor.
Korkmaz da benzer bir görüşte ve bunu şöyle açıklıyor:
"Tüzüğün pratikte nasıl işletildiği önemli. Çünkü tüzükte de yazsa görüyorduk ki eskiden de pratikte pek çok kaçamaklar yapılabiliyordu. Değişikliklerin olması önemli ama CHP'nin neyi uygulayacağı daha kritik."
Genel Merkez'e tanınan yüzde 15 kotasının da bu çerçevede iyi uygulanması gereken bir madde olduğunu belirten Korkmaz, "Belli uzmanlıktaki insanları, mesela bir büyükelçiyi ya da bir jeoloji mühendisini ön seçime sokup çıkarmanız bazen mümkün olmuyor. Dolayısıyla kontenjanların bu şekilde, doğru kullanılması iyi olur" yorumu yapıyor.
Korkmaz parti programının "daha ilerici, bugünün Türkiye'sine uyan, CHP'nin dünyada örnek almak istediği bir model varsa onlarla harmanlanabileceği"” bir şekilde olması gerektiğini söylerken CHP için şu noktaya da dikkat çekiyor:
"Çok iyi metinler yazabilirsiniz, aynı altılı masada olduğu gibi. Ama bunu siyasallaştıramaz, toplumsallaştıramazsanız, yazılanları siyasetinizin bir parçası hâline getiremezseniz anlamı yok. Ben CHP'nin çok iyi programlar yazabileceğini, teoride iyi şeyler üretebileceğini düşünüyorum ama CHP'nin asıl sınavı bunları toplumsallaştırmak. Toplumun algısını nasıl yönetiyorsunuz ve siz kendinizi nasıl onların adresi yapıyorsunuz? Bu önemli."
Tosun da seçmenin aslında çoğunlukla partinin programını okuyup oy vermediğine, daha çok bu programdaki tahayyüllerden yola çıkarak geliştirilen söylemleri hem liderlerin hem de particilerin ağzından dinleyerek karar verdiğini belirtiyor.
İsmi cumhurbaşkanı adayları arasında geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da kurultaydaki son konuşmasında "Artık müzmin muhalefet dönemi bitmiştir, tarihe gömülmüştür. CHP değişmektedir. CHP artık iktidar partisi olmalıdır" dedi.
Kurultayda Kılıçdaroğlu faktörü
CHP'nin bir önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kıbrıs harekatı ya da Sivas Kongresi yıldönümleri gibi davetli olduğu ve parti tarihi için önemli olan bazı etkinliklere katılmadığı gibi bu kurultaya da gelmedi.
Özel ise açılış konuşmasında Kılıçdaroğlu döneminde tüzük değişikliği için çalışan Zeynel Emre ile yeni yönetimin genel başkan yardımcısı Gül Çiftçi'nin tüzük için birlikte çalıştığına vurgu yaptı ve "Bu tüzük ne benimdir ne Kemal Bey'indir ne önceki genel başkanlarındır ne Zeynel Emre'nin ne Gül Hanım'ındır" sözleriyle birlik görüntüsü vermek istedi.
Peki bu tartışmalar kurultay sonrası çok fazla alevlenir mi?
Tosun bunu beklemediğini söyleyerek şunları kaydediyor:
"Önümüzdeki süreçte bir parti içi mücadele yaşanma olasılığının ben zayıf olduğunu düşünüyorum. Bunu sayısal dengeler açısından söylemiyorum. 31 Mart'ta elde edilen bir başarı var. Türkiye bir şekilde birkaç yıl içinde erken seçime gidecek gibi görünüyor. CHP bu değişim sürecini yaşarken artık parti içi mücadele yerine kitlelere kendisine daha iyi anlatabileceği bir programla seçmenin karşısına çıkması gerekiyor."
Özel, CHP'nin kurultayın bugünkü bölümündeki konuşmasında erken seçim için daha net ifadeler kullanarak "Eğer cesaretiniz varsa kararı bugünden alalım ya da sekiz ay sonra alalım. Gelecek sene kasım ayında seçim yapmaya, bizim karşımıza çıkmaya, bu millete 'Gel bakalım seni kim yönetsin, son kararını ver' demeye varsanız, CHP buradadır, o seçime girecektir" dedi.
Korkmaz ise parti içi tartışmaların çok erken başladığını ve 31 Mart zaferinin ivmesinin şu ana kadar çok iyi değerlendirilemediğini belirterek gerek iktidar gerekse muhalif medya kanallarında hep CHP içindeki tartışmaların öne çıktığını anımsatıyor. Korkmaz'a göre bunu aşmanın yolu ise CHP'nin yeni gündemler yaratması ve gündemi belirleyen olması.