Yeni Zelanda'da hırsızlar sokağa çıkma yasağından faydalanıp araç kiralama şirketinden 97 araba çaldı
"Herkesin evlerine kapanıp birbirine yardım ettiği bir dönemde böylesi bir soygunun olacağına inanamazdık"
08 Mayıs 2020 11:58
BBC News-Andreas Illmer
Muhtemelen hayatlarının soygununu yaptıklarını hissediyorlardı. Bir otopark dolusu bakımı yapılmış kiralık araç, üstelik anahtarları da üzerlerinde bir halde karşılarındaydı.
Yeni Zelanda'nın çok sıkı sokağa çıkma yasağı sırasında bir grup hırsız bu araçları gözlerine kestirip işe koyuldu.
Auckland kentindeki yerel araç kiralama şirketi Jucy'nin otoparkının tellerini keserek araçları çıkarmaya başladılar.
Sokağa çıkma yasağının çok katı bir şekilde uygulanması hırsızların işlerini kolaylaştırdı.
Öyle ki ilk hırsızlıklarından sonra geri döndüler ve bir daha çaldılar. Sonra bir kere daha…
Sonunda 97 araç çaldılar.
Hafta sonuyla birleştirilen tatil sırasında araçları park yerlerinden Auckland'ın terk edilmiş sokaklarına götürdüler.
Jucy'nin kiralama müdürü Tom Ruddenklau, "Öğrendiğimde karnımdan yumruk yemiş gibi oldum" diyor ve ekliyor:
"Herkesin evlerine kapanıp birbirine yardım ettiği bir dönemde böylesi bir soygunun olacağına inanamazdık."
Önce polisler fark etti
Jucy Yeni Zelanda yollarında tanıdık bir sima. Ülkeyi ziyaret etmiş olanlar bu araçlara büyük ihtimalle denk gelmiştir. Adayı keşfetmenin en popüler yollarından biri olan campervan da kiralıyorlar.
Araçların parlak yeşil renkleri o kadar dikkat çekici ki böylesi bir aracı çalmak baştan aptalca gözükürdü.
O yüzden hırsızlar normal renklerdeki binek otomobilleri çalmayı tercih etti.
Peki sonrasında ne oldu?
Jucy, polis kendilerine haber verene kadar hırsızlığı fark etmedi bile.
Araçlar tenha bir depolama bölgesinde park edilmişti ve Nisan sonundaki Anzac hafta sonu nedeniyle kimse araçları kontrole gitmemişti.
Öte yandan, aynı nedenden ötürü yollar bomboştu. Yollarda araba sayısı son derece az olsa da trafik polisleri aynı mesailerinde nöbete devam ediyordu.
BBC'ye konuşan polis Matt Srhoj, "Bir şeylerin yanlış gittiğini fark ettik" diyor ve ekliyor:
"Araçlar şüpheli bir şekilde sürülüyordu ve bazı ekiplerimiz araçlarla kovalamaca yaşadı.
"Bunların çoğunun Jucy aracı olduğunu fark edince bir hırsızlık olabileceği düşüncesiyle şirkete haber verdik."
Halk desteği
Normal dönemlerde gerçekleşen hırsızlıklar insanı üzer ama böylesi bir dönemde yapılan bu hırsızlık halkın daha fazla tepki vermesine yol açtı.
Polis Srhoj "Bu gördüğüm en büyük araba hırsızlığı. İnsanların sokağa çıkma yasağı sırasında böyle bir şey düşünmesi çok üzücü" diyor.
Yeni Zelanda'da o dönem sokağa çıkma yasağı çoğu ülkedekinden daha sertti.
Jucy de koronavirüse karşı mücadeleye destek vermiş, büyük campervanları evsizlerin kendilerini karantinaya alabilmesi için kullanıma sunmuştu. Bazı araçlar da gıda dağıtım sektörüne verilmişti.
Bu nedenle hırsızlık haberi yayıldığında şirket arkasında halk desteği buldu.
Jucy'den Ruddenklau, "Halk bizi gerçekten destekledi" diyor. Şirkete ücretsiz bir billboard tahsis edildi ve oradan çalınan araçlara dair duyuru yapıldı.
Halk çok ucuza satılan araçlar fark ettikçe polise haber verdi.
Sonunda, hırsızlığı mümkün kılan sokağa çıkma yasağı araçların bulunmasını da kolaylaştırdı.
Polis yetkilileri ülkede hareketliliğin çok az olması sayesinde araçların çoğunu ve onları çalanları bulmayı başardıklarını açıkladı.
Bugüne kadar 85 araç bulundu ve 29 kişi gözaltına alındı.
Çoğu kişinin yerel çetelerle bağlantıları vardı. Polise göre hırsızlık fazla planlanmamıştı. Öyle ki, sonunda arabalarla ne yapılacağı bile tam olarak bilinmiyordu.
Jucy kötü bir şok yaşasa da şimdi işler normale döndüğünde hâlâ kiralayacak arabası var.
Yeni Zelanda yakında önlemleri gevşetmeyi planlıyor.
BBC'ye konuşan Jucy kurucusu Tim Alpe, "Bizim için bir felaketti. İnsanların bize yardım etmesi ve polisin araçları bulması ise sonradan rahatlamamızı sağladı" diyor.
Ruddenklau ise "Burada esas takdir edilmesi gereken halk" diye vurguluyor.
Polis Shroj, "85 aracı bulduysak geri kalan 12'yi bulmamamız için bir neden yok" ifadelerini kullanıyor.