Gündem

Yıldıray Oğur: 15 Temmuz gecesi ABD Genelkurmay Başkanı’nı, Hulusi Akar’ın telefonundan arayıp destek isteyen darbeci kimdi?

"Böyle bir telefon açıldıysa bu darbecilerin ABD’ye haber vermeden, ABD’nin desteğini almadan darbeye kalkıştıklarını da gösterir"

17 Temmuz 2022 10:47

Karar yazarı Yıldıray Oğur, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın telefonundan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi gecesinde bir ziyaret için Kabil’e giden ve Amerikan üssünde uyumakta olan ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford’ın arandığı iddiasını yazdı

"Kimdi o gece Türkiye’den iki saat ileride olan Afganistan’daki ABD Genelkurmay Başkanı’nın telefonunu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın telefonundan arayıp destek isteyen darbeci?" diye soran Oğur, iddianamelere ve kamera kayıtlarına göre Akar'ın 23.03’de Genelkurmay Karargahı’nın bahçesine inen bir helikoptere bindirilip Akıncı Üssü’ne götürüldüğünü ve 9 saat boyunca da orada kaldığını hatırlattı. 

Akar’ın darbe girişiminin ardından verdiği ifadeye göre Akıncı Üssü’ne götürülürken telefonunun karargahta kaldığını söylediğini hatırlatan Oğur, iddianamelerde Akar’ın telefonunun bulunduğuyla ilgili bir bilgi olmadığının altını çizdi. 

ABD’nin önemli haber sitelerinden Buzzfeed’de yer alan kritik telefon görüşmesi iddiasının 6 yıl boyunca hiçbir ifadede geçmediğini vurgulayan Oğur, "Osman Kavala’nın, Aydın Engin’in 2010’lardaki HTS kayıtlarının peşine düşmüş hiçbir savcı da bu altı yılda bu iddianın izini sürmedi" dedi. 

Oğur, şu ifadeleri kullandı:

"Halbuki bu telefon darbe hakkında bize çok şey söyleyebilirdi. Böyle bir telefon açıldıysa bu darbecilerin ABD’ye haber vermeden, ABD’nin desteğini almadan darbeye kalkıştıklarını da gösterir. Çünkü son dakika birileri Akar’ın şahsi telefonu üzerinden ABD Genelkurmay Başkanı üzerinden destek arayışı peşine düşmüştü. Belki de bu telefon bir çaresizliğin göstergesiydi.

Çünkü darbe gecesi Obama yönetimi seçilmiş hükümete destek açıklaması için saat 02.05’e kadar beklemişti.
...
Obama’nın Kerry üzerinden hükümete yazılı destek açıklaması yaptığı saat olan 02.05’de ise artık darbenin geri püskürtülmeye başlandığı ortaya çıkmıştı.

Telefon görüşmesi bu saatten sonra olduysa bu açıklamayı geri çevirmek için yapılmış bir hamle de olabilirdi.

Ya da böyle bir telefon görüşmesi hiç olmadı ve Amerikalılar kendilerine uzanan izleri örtmek için bunu uydurdular.

Bütün bu sorulara cevap verebilmek için iki yol var: Akar’ın telefonunu bulmak veya HTS kayıtlarına bakmak. Ya da Danford’dan bu telefon görüşmesiyle ilgili bilgi istemek.

Ama Türkiye’de tabii ki zaten herkes her şeyi bildiği, bütün oyunları çoktan deşifre ettiği için kimse bu ayrıntılarla ilgilenmedi, ilgilenmiyor.

Devleti yönetenler darbe gecesiyle ilgili Meclis Komisyonu’na bile gidip ifade vermeyi zul olarak görünce de, o gece silahlı askerlere direnen sivil insanların onca öldürülme anı videosuna, darbe gecesi Akıncı Üssü koridorlarında subaylarla koşuşturan sivil imam görüntülerine rağmen hâlâ darbenin tiyatro olduğuna, Fethullahçılar tarafından yapılmadığına ya da onların da kandırıldığına dair komplo teorileri alıcı bulabiliyor. Belki bir gün gerçeklerle de ilgilenen çıkar…"