17 Mart 2025 08:33
Güncelleme: 17 Mart 2025 08:40
Karar yazarı Yıldıray Oğur, "2028 seçimleri için bir uzlaşma ve 'ateşkes' çağrısı" başlıklı yazısında Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hem Recep Tayyip Erdoğan'ın hem de Ekrem İmamoğlu'nun sorunsuz bir şekilde aday olabilmeleri için "Bir mucize olup Anayasa'nın 101. maddesinin bu iki hükmünü AK Parti ve CHP uzlaşmayla değiştirirse?" diye sordu.
"Eğer herkes kendi pozisyonundan biraz taviz verirse, herkesin sorunu hızlıca çözülmüş olur. Böylece 2028 seçimlerinin üzerinden gölge kalkar. Türkiye üç yıl varken seçim gerilimine girmekten kurtulur" diyen Oğur şöyle yazdı:
"Erdoğan'ın aday olması için iki seçenek var:
Birinci yol Anayasa'nın 101. maddesindeki 'iki dönem kuralı'nın kaldırılması.
Anayasa değişikliğinin referandum koşullu kabulü için 360, doğrudan kabulü için de en az 400 milletvekiline ihtiyaç var. AK Parti, MHP ve ittifak blokunun sayısı bunlara yetmiyor.
İkinci yol; Meclis'te 360 milletvekilinin seçimlerin yenilenmesi kararını alması. Bu durumda Erdoğan tekrar aday olabiliyor.
Ama bu sayının da iktidar uzağında.
Bu sayıyı çözüm sürecinin yaratacağı sinerjiyle DEM Parti ile kapatma planının siyasi riskleri var.
Cumhurbaşkanı, bu sayede aday olmuş olarak seçimlere girmek istemeyecektir. DEM Parti de bu pazarlığa girmekten memnun olmayacaktır.
İmamoğlu'nun diploması iptal edilirse ise seçenekleri yine iki:
Biri imkansız seçenek; Bu yıl tekrar sınava girip, dört yıllık bir fakülteyi 2028'in adaylarının belirlendiği son tarihe kadar bitirmek.
İkincisi ise yine bir Anayasa değişikliği gerektiriyor. Yani en az 400 milletvekili.
İki durumda da değiştirilmesi gereken Anayasa'nın 101. maddesinin ilk iki hükmü şöyle:
'Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.'
Peki ya bir mucize olup Anayasa'nın 101. maddesinin bu iki hükmünü AK Parti ve CHP uzlaşmayla değiştirirse?
Yani iki parti Meclis'te uzlaşıp, Cumhurbaşkanlığı seçimi için yüksek öğrenim şartını kaldırırsa ve 'en fazla iki defa' maddesini 'en fazla üç defa' yaparsa ya da sınırlama koymazsa?
Şu anda Meclis'te AK Parti'nin 272, CHP'nin 134 milletvekili var.
Yani isterlerse Anayasa'yı tümden değiştirebilirler.
Bu pragmatik uzlaşmayla hem Erdoğan'ın hem de İmamoğlu'nun önünde adaylık için bir engel kalmaz.
İmamoğlu'nun siyasi yasak gelebilecek davalarında ise böyle bir uzlaşıdan ve iktidarın niyetini belli etmesinden sonra tersi bir karar çıkamaz.
Bu pragmatik uzlaşmayı biraz daha büyütmek de mümkün.
Bu ikili Anayasa değişikliği teklifini DEM ve MHP grubu birlikte verebilir. Bu iki anayasa değişikliği paketinin içine çözüm süreci için yapılacak Anayasa değişiklikleri ve yasa değişiklikleri de eklenir.
Böylece bu sürecin siyasi sorumluluğunun altına bütün partiler hep birlikte girmiş olurlar.
Eğer herkes kendi pozisyonundan biraz taviz verirse, herkesin sorunu hızlıca çözülmüş olur.
Böylece 2028 seçimlerinin üzerinden gölge kalkar. Türkiye üç yıl varken seçim gerilimine girmekten kurtulur.
Aksi her iki seçenekte yani iki güçlü ve organik adaydan birinin bile seçime katılamadığı her seçenekte 2028 seçimi belki hukuken meşru olur ama siyasi meşruiyeti hep tartışılır.
Muhalafetin en güçlü Cumhurbaşkanı adayının 35 yıl sonra üniversite diplomasının iptal edilmesi nedeniyle yarış dışı kalması, tüm dünyada 2028 seçimlerinin sonucuyla birlikte anılır.
Bütün yatırımını Erdoğan karşıtlığına yapmış muhalafet ise Erdoğan'ı yenmeden zafer kazanmış sayılmaz.
Gerisi de 2028'de sandığa gidecek halka bırakılır."
Yazının tamamı için tıklayın.
'Maddenin doğasının algılarımızla çelişiyor gibi görünmesi insanları rahatsız ediyor' |
© Tüm hakları saklıdır.