Manisa’nın Soma ilçesine bağlı termik santralin yapılmak istendiği Yırca’da, 6 bin zeytin ağacının hukuksuz kesilen köylülerden, şirket yetkilileri ve güvenlik görevlileri tarafından darp edildikleri gerekçesiyle şikayetçi oldular.
Kolin Grubu, geçen perşembe saat 20.00 sıralarında, santralin yapılacağı Yırca Mahallesi’ndeki zeytinliklerin bulunduğu bölgeye, ağaç kesimi yapmak üzere iki otobüs dolusu özel güvenlik görevlisi ve iş makinelerini gönderip, ağaç katliamı yaptı.
DHA'nın haberine göre, bölgede zeytinlerin kesilmemesi için 16 gündür nöbet tutan köylülerin direnişine rağmen, arazideki 6 bin zeytin ağacı, iş makinelerince üzerlerindeki ürünüyle birlikte söküldü.
Bu sırada özel güvenlik görevlileri, biber gazı da kullandıkları arbede sırasında, mahalle sakinlerinden Mehmet Öksüz, Kamile Çiftçi, Kerem Özkılınç ile Yırca’da zeytinliği bulunan avukat Hasan Namak’ı kelepçelemiş, özel güvenlik görevlilerinin kullandığı ileri sürülen gaz fişeğinin kapsülünün isabet etmesi sonucu köylülerden Emin Özkılınç, başından yaralandı.
Jandarma ekipleri, köylülerin ifadesini aldı
Bu sabah saatlerinde Yırcalılar’ı, şoke eden yeni bir gelişme daha yaşandı. Geçen cuma günü yaşanan arbede sırasında, şirket yetkilileri ve özel güvenlik görevlilerinın, yaralanan, yerlerde sürüklenen köylülerin, kendilerini dövdükleri gerekçesiyle şikayetçi oldukları ortaya çıktı.
Şikayet üzerini harekete geçen jandarma ekipleri de prosüdür gereği, kadınların da bulunduğu köylülerin ’şüpheli’ olarak ifadesi almaya başladı.
'Ben kimi dövebilecek güçteyim?'
Şüphelilerden birisi ise 46 yaşındaki Münevver Özkılınç oldu. Kendisinin zeytinlerini savunmaya çalıştığını söyleyen Münevver Özkılınç, "Bir bana bakın bir de o güvenlik görevlilerine. Ben kimi dövebilecek güçteyim? Birisi gelip bana söylesin bakayım. Bu bir anneye yapılan ayıptır" dedi.
Hastaneye kaldırılan köylü de şüpheli!
Aynı gün başından yaralanıp hastaneye kaldırılan Emin Özkılınç da yine şüpheliler arasında yer aldı. Özkılınç, "Başından yaralanan ben, hastaneye gidip tedavi olan ben. Onları döven de ben. Bu işte bir yanlışlık yok mu?" dedi.
Köylülerin avukatı Deniz Bayram ise "Aslında o gün orada neler yaşandığını tüm Türkiye’de herkes biliyor. Ama dayak yiyen meğer köylüler değil, yerlerde sürüklenen köylüler değil, onlarmış. Köylüler şimdi ifade vermek zorunda kalıyor" dedi.