YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "15 Temmuz Cuma gecesi, yüce milletin iradesine karşı düzenlenen, demokrasi tarihine kapkara bir leke olarak geçecek bu menfur girişimi nefretle kınıyoruz" dedi.
Saraç, "Hepimiz, buradan Yüce Türk milletine gururla ve karalılıkla ifade ediyoruz ki Türkiye bir demokrasi ülkesidir. Üniversitelerimiz, milletinin değerlerine ve devletine bağlı kurumlardır" dedi.
YÖK ve tüm üniversite rektörlerinden yapılan ortak açıklamada, "Devletin içindeki paralel yapılanmanın, uyuşturulmuş bu zihniyetin akademik dünyadaki uzantılarının da farklı olması beklenemez. Özgür ve bilimsel düşüncenin en büyük düşmanı olan bu yapılanmanın üniversiteleri ele geçirmesine, ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişmesini baltalamasına asla müsaade edilemez." ifadelerine yer verildi.
Devlet ve vakıf üniversitelerinin rektörleri, Saraç'ın "acil toplantı" çağrısının ardından, millet iradesine ve demokrasiye yönelik düzenlenen darbe girişimini görüşmek üzere cübbeleriyle YÖK Konferans Salonu'nda bir araya geldi.
Toplantının başında, 15 Temmuz'da darbe girişiminde hayatlarını kaybeden bütün demokrasi şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Toplantının yapıldığı salonun duvarına ise "Bütün akademik camiamız, milletin iradesine saygı ve demokrasiye sahip çıkma noktasında tek vücut halinde." yazısının olduğu slayt yansıtıldı.
Saraç toplantıda yaptığı konuşmaya "15 Temmuz Cuma gecesi, yüce milletin iradesine karşı düzenlenen, demokrasi tarihine kapkara bir leke olarak geçecek bu menfur girişimi nefretle kınadığımızı, millet iradesine sahip çıktığımızı beyan etmek ve devletimize, demokrasi ilkelerine olan bağlılığımızı tüm gücümüzle yüksek sesle hep birlikte ifade etmek amacıyla buradayız." sözleriyle başladı.
"Başkomutanımız, devletimizin başı Sayın Cumhurbaşkanımızı buradan saygı ile selamlıyoruz." diyen Saraç, "Kendisinin gösterdiği yüksek irade, komuta ettiği güçler ve milletin vakur ve inanılmaz duruşu, şükürler olsun ki ülkemizi karanlık gecenin sabahına çıkardı." değerlendirmesini yaptı.
"Üniversitelerin, ülkelerinin zor günlerinde ayakta duran, parlamaya ve insan sorunlarına bilgelik ile yaklaşmaya devam eden güçlü kurumlar olduğuna" işaret eden Saraç, üniversitelerin aynı zamanda sağlam temellerin, kaygan bir zemin haline geldiği günlerde bile bilgeliğini koruyan ve yön veren kurumlar olduğunu vurguladı.
Saraç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilinsin ki Türk akademik dünyası da aralıksız ve daha da disiplin ile ve her alanda daha da dikkatle çalışmaya devam edecektir.
Milletimiz, Cumhuriyetimize ve demokrasimize olan inancını bir defa daha ortaya koymuş ve var gücüyle bu değerleri savunmuştur. Biz de hem marifet hem de fazilet sahibi olarak mezun ettiğimiz her evladımızın bu milletin istikbali ve ikbali için çalışacağına gönülden inanıyoruz.
Hepimiz, buradan Yüce Türk Milletine gururla ve karalılıkla ifade ediyoruz ki, Türkiye bir demokrasi ülkesidir. Üniversitelerimiz, milletinin değerlerine ve devletine bağlı kurumlardır. Yetiştirdiğimiz ve yetiştireceğimiz nesiller, milletin, ay yıldızlı bayrağının ve ülkenin bölünmez bütünlüğünün sahibidirler. Her bir gencimiz, alemleri içinde taşıyan bir değerdir ve bu güç onları zalimin değil mazlumun, anarşinin değil istikrarın, kanunsuzluğun değil hukukun ve kanunların yanında kılar."
"Dünden bugün daha
büyük bir azimle çalışacağız"
Saraç, vatansever nesiller yetiştirmenin öneminin, insanların ruh ve vicdan dünyasının derinden sarsıldığı bugünlerde büyük bir ehemmiyet kazandığının altını çizdi.
Vatanseverlik ve vatansever nesiller yetiştirmenin 21. yüzyılın değerlerinin en önünde ve üzerinde olduğunu ifade eden Saraç, "Yetiştirdiğimiz gençler, ülkelerine ve milletinin değerlerine bağlı ve bu bağlılığı başka hiçbir aidiyetle kıyaslamayan bir vicdanla donanmalıdırlar. Bunu tam anlamıyla gerçekleştirmeye dünden bugün daha büyük bir azimle çalışacağız." diye konuştu.
Saraç, Türkiye üniversitelerinin bundan sonra da akıl, bilim, iman ve irfanla hiç durmadan yoluna devam edeceğini vurgulayarak, demokrat bir ülkenin en değerli kaynağının gelişmenin amacı ve aracı olan, insana değer veren sistemler olduğunu, bu sistemleri ciddi bir disiplin içerisinde rektörlerin yöneteceğini söyledi.
Prof. Dr. Saraç, şunları kaydetti:
"Anayasal olarak Yükseköğretim Kurulumuzun doğrudan bağlı olduğu makamın sahibi olan ve sağlam iradesiyle bu büyük badirenin atlatılmasını sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Türk akademik camiasının başkanı olarak bir kez daha engin duygularımızla bağlılığımızı ve bu buhranlı dönemde göstermiş olduğu liderlikleri dolayısıyla şükranlarımızı arz ediyorum. Ve son söz, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir."
Başkan Saraç'ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.