Dünya
Deutsche Welle

Yorum: Aydınlık bir dünyanın karanlığı

Jens Thurau, 5 Türk'ün can verdiği Solingen faciasının 25'inci yıldönümü vesilesiyle kaleme aldığı yorumda, Mevlüde Genç'in konuşmasıya yeni ufuklar açtığını belirtiyor.

30 Mayıs 2018 17:48

Bundan 25 yıl önce aşırı sağcıların kundakladığı evinde iki kızını, iki torununu ve bir de yeğenini kaybeden 74 yayındaki Mevlüde Genç'in Düsseldorf'taki konuşmasını izleyen politikacı ve medya mensubu Almanların içinin burkulmaması mümkün olabilir miydi? Mevlüde Genç sevgiden söz ediyor, Almanya ve Türkiye'de kendini vatanında hissettiğini söylüyordu. Sonra ağzından adeta zamanı durduran şu sözler döküldü: "Bunun nasıl bir acı olduğunu sadece Allah bilir. Aydınlık dünyanın karanlığında yaşıyorum. Yaşlandıkça acım daha da artıyor.”

Solingen'e küsmedi

Bu acılı kadının onurlu ve samimi bir şekilde söyledikleri karşısında Almanya, bu ülkeye kimin ait olup olmadığı ve öncü kültürün nasıl olması gerektiği hakkındaki bütün tartışmalar önemsiz kalıyor. İslam'ın Almanya'ya ait olup olmadığı sorusu da önemini yitiriyor. Mevlüde Genç ailesiyle birlikte Almanya'da kaldı. Ailesinin paramparça edildiği Solingen'in memleketi olduğunu söylüyor. Aynı zamanda Türkiye'nin de. Bu pekâlâ mümkündür. Aidiyet meselesi büyütülmeyecek kadar basittir. Onun geleceğe işaret edip, kültürler ve milletlerin kaynaşmasına yardımcı olmak istediği şeklindeki sözleri karşısında insanın dili tutuluyor.

Mevlüde Genç, politikacıların büyük resmi ve bütün zorluklara rağmen Almanya ile Türkiye arasındaki realiteleri görmelerine de yardımcı oldu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Genç ailesine saygısından, herkesin korktuğunun aksine Adalet ve Kalkınma Partisi adına seçim konuşması yapmadı. Başbakan Merkel, yabancı nefreti, ırkçılık ve antisemitizmin Almanya için utanç verici olduğundan söz etti. Meclis kürsüsünden alışık olmadığımız kadar açık bir dil kullandı. Bayan Merkel sağ popülizmin tabu sınırlarının ne kadar aşılabileceğini sınamasının ateşle oynamak olduğunu hatırlattı.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Solingen kurbanlarının anısına yaptığı konuşmada, "Camilere Molotof kokteyli atıldığı, Yahudiler takke taktıkları için tartaklandıkları ve el ele yürüyen homoseksüellere dayak atıldığı sürece kendilerini rahat hissedemeyeceklerini" hatırlattı ve bütün bu davranışları Almanya'ya saldırmak olarak nitelendirdi. Maas, Solingen'in feci olayın meydana geldiği yer kadar barışmanın ve güçlenen beraberliğin sembolü de olduğunu söyledi.

Yeni ufuklar

Bu cümle aklımızdan çıkmıyor: "Aydınlık dünyanın karanlığında yaşıyorum.” Evet, Almanya'nın dünyası başka birçok dünyaya göre son derece aydınlıktır. Almanya'da kimse açlık çekmiyor. Çoğumuz durumun değişebileceğinden endişe etse de, barış içinde yaşıyoruz. Bu Almanya Mevlüde Genç'in yüzünü de artık tam aydınlatamaz. Ama bu yaşlı kadın yeni ufuklar açmayı biliyor. Düşmanlıkların ve milliyetçiliğin yükseldiği bir dönemde tam da o yeni bir ışık yakıyor. Buna dayanabilmek gerçekten zor.

Jens Thurau

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle