Dünya
Deutsche Welle

Yorum: Görmezden gelmeyin, müdahale edin!

Almanya'da bir anne yıllarca oğluna tecavüz etti ve internette seks arayanlara sattı. Olay tüm ülkeyi sarstı. DW Baş Editörü Ines Pohl, sadece sarsılmakla kalmayıp medeni cesaret de göstermemiz gerektiği görüşünde.

07 Ağustos 2018 23:55

Olayla ilgili basına yansıyan ayrıntılar dayanılacak gibi değil. Bir anne nasıl olur da, erkek arkadaşının öz oğluna yıllarca tecavüz etmesine izin verir ve bununla da kalmayarak, kendi de istismara bizzat katılır? Sırf bu da değil. Anne ve erkek arkadaşı, çocuğu internet üzerinden tüm dünyaya pazarlayarak kullandırdılar. Almanya'yı sarsan istismar davasında şimdi sanıklar hüküm giydi.

İnsanlar, bir anne, nasıl böyle bir şey yapabilecek durumda olabilir? İçimizde ne kadar kötülük taşıyoruz? Olayın ayrıntılarını öğrendikçe gözümüzün önüne öyle korkunç görüntüler geliyor ki insanın tüm duyularını kapatası geliyor. Şu günlerde yeteri kadar kötü haber alıyoruz zaten. Tüm bunlara dayanmak mümkün değil.

Daha 10 yaşında

Evet, doğru, bu çocuğun son yıllarda yaşadıklarını somut olarak kafanızda canlandırdığınızda, mideniz bulanıyor. Daha yeni 10 yaşına girdi. İnsanın, "Ben bunu görmemiş, duymamış olsaydım” diyesi geliyor.

Ama işte tam da bunu yapmamamız lazım.

Gerçi Almanya'nın güneyindeki Staufen kasabasında olanlar çok aşırı bir vaka. Ama bu, Almanya'nın başka köşelerindeki ailelerde tahayyül bile edilemeyecek cinsel taciz vakalarının olmadığı anlamına gelmiyor. Ve aynı Staufen'de olduğu gibi çoğu kez, yetkililerin, gençlik dairelerinin aslında ellerinde kulak kabartmalarını sağlayacak belli bilgilerin bulunduğu sonradan ortaya çıkıyor. Almanya gibi resmi kurumların bu kadar kapsamlı olduğu bir ülkede, nasıl olur da pedofiliden sabıkalı bir kişi ufak bir çocukla aynı çatı altında yaşayabilir. Zira Staufen'de olan tam da buydu.

Gençlik dairelerine daha fazla mali kaynak gerek

Staufen'deki gibi şiddet suçlarının ne gibi bir anlamı olduğuna kafa yormanın bir manası yok. Fakat bu suçların Almanya'daki toplumu silkelemesi, konuyla yüzleşmeye zorlaması gerek. Çocukları gerçekten koruyabilmek için her şeyi yapmalarına imkân sağlamak amacıyla, gençlik dairelerinin daha kapsamlı bir donanıma sahip olmaları bir zorunluluk. Bu kadar zengin bir ülkede, resmi dairelerin olası ipuçlarını takip etmeye yetecek kapasitelerinin olmadığı yönünde şikâyette bulunmaları kabullenilebilecek bir durum değil. Ama bunun da ötesinde aslında her birimize görev düşüyor. Bu, yeri geldiğinde rahatımızdan feragat etmemiz anlamına gelse de; bakmamız, görmemiz, dikkat çekici bir durum olduğu zaman haber vermemiz gerek.

Zira bir toplumun değeri, ancak en zayıflarına nasıl davrandığı ile ölçülür. Ve bir toplum, soyut bir birim değildir. Toplum bizden, sizden ve benden oluşmaktadır. Ve biz görmezden gelemeyiz.

Ines Pohl

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle