Ekonomi
Deutsche Welle

Yorum: St. Petersburg'da Türk Akımı pazarlığı

Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan ilişkileri düzeltip doğalgaz boru hattı projesini canlandırmak için buluşuyorlar. Andrey Gurkov uzlaşma arayışının püf noktasına dikkat çekiyor.

09 Ağustos 2016 14:05


Vladimir Putin ile Recep Tayyip Erdoğan'ın St. Petersburg'da yapacakları zirve buluşmasının en somut neticesi büyük bir ihtimalle Türk Akımı projesinin yeniden canlandırılması olacak. Rusya ve Türkiye'nin devlet başkanlarının aynı zamanda epey geciken Akkuyu nükleer enerji santrali projesinin devam ettirilmesini kararlaştırmaları da bekleniyor.

Yakın zamanda kararlaştırılan zirve ikili ilişkilerdeki buz devrinin kapandığının da sinyalini verecek. İki otoriter lider arasındaki ilişkiler kısa zamanda gelişmiş, ancak Suriye anlaşmazlığındaki görüş ayrılıkları ve bir Rus jetinin Türkiye tarafından düşürülmesi yakınlaşmanın bıçak gibi kesilmesine yol açmıştı. Putin ve Erdoğan başta Avrupa Birliği olmak üzere bütün dünyaya dargınlığın son bulduğunu göstermek isteyecekler. Brüksel, Paris, Berlin ve aynı zamanda Washington'a , ‘sizsiz, hatta size rağmen de dostluk kurabiliriz' mesajını vermek Moskova ve Ankara açısından büyük önem taşıyor.

İlk bakışta Putin galip görünüyor

Buluşmanın, örneğin 20'ler zirvesi gibi tarafsız bölgede yapılacak olmamasının sembolik önemi gözden kaçmadı. Kısa süre önce Rus jetinin düşürülmesinden ve pilotun hayatını kaybetmesinden dolayı özür dileyen Erdoğan, Putin tarafından doğduğu kent olan Sankt Petersburg'da ağırlanacak. Bundan, anlaşmazlıktan Putin'in hem siyasi hem de ekonomik bakımdan galip çıktığı izlenimi doğabilir. Putin istediği Türk Akımı doğalgaz boru hattını alacak. Tek bilinmeyen projenin nasıl ve hangi maliyetle tamamlanacağı. Bu noktada kozlar Erdoğan'a geçebilir. Boru hattının iki değil de tek hat üzerinden inşa edilmesi kararlaştırılırsa avantaj Türkiye'ye geçer, kaybeden Gazprom ve dolayısıyla da Rusya olur.

Güney Akımı'nın talihsiz alternatifi

Rusya yıllardır Batı'ya doğalgazı Ukrayna'dan geçirerek satma zorunluluğundan kurtulmaya çalışıyor. Doğalgaz boru hattı Ukrayna üzerinden Avrupa Birliği'ne çıkarken bir kolu da güneye açılıyor. Moldova, Romanya, Bulgaristan güzergâhından geçen güney kolu Türkiye'nin Avrupa yakasının doğalgaz ihtiyacını da karşılıyor.

Önce Ukrayna'dan geçen hattın 63 milyar metreküp kapasiteli dörtlü Güney Akımı hattıyla ikamesi planlanmıştı. Bu hat Rusya'nın Anapa limanından geçerek Karadeniz'e döşenecek ve Bulgaristan üzerinden Avusturya'ya uzanacaktı. Ancak proje Avrupa Birliği kurallarına uymadığı gerekçesiyle iptal edildi.

2014 Aralığında yapılan Ankara zirvesinde Güney Akımı'nın Batı Türkiye'ye yönlendirilmesi ve dört boru hattından üçünün Avrupa Birliği üyesi Yunanistan'a bağlanması kararlaştırılmıştı. Türk Akımı böyle doğmuştu. Ancak daha sonra Türkiye yüklü miktarda Rus gazının topraklarından geçirilmesinden vazgeçip kendi ihtiyacını karşılamak üzere sadece tek boru hattı döşenmesini önermişti. Kısa süre sonra Rus jetinin düşürülmesi de ilişkilerin donmasına yol açmış ve Türk Akımı'nın sonunun geldiği sanılmıştı.

Ankara ekonomik olmayan projede ısrarlı

Şimdi projenin yeniden canlandırılmasına çalışılıyor. Tartışılan konu, doğalgazın kaç hat üzerinden nakledileceği. Dörtlü boru hattından artık söz edilmiyor. Gazprom, kapasitesi 15,75 milyar metreküpe düşeceği gerekçesiyle tekli hattı pahalı buluyor. Çünkü Gazprom Karadeniz'e nakil boru hattı döşeyip Türkiye kıyılarındaki altyapıyı kurabilmek için milyarlarca dolarlık kredi kullanmak zorunda kalacak. Bütün bunları da karadan geçen işler vaziyetteki boru hattını devre dışı bırakmak için yapacak. İkinci paralel hattın çekilmesi durumunda Gazprom projelendirilmiş olan Poseidon şebekesi üzerinden Yunanistan ve İtalya'ya da doğalgaz sevk edebilecek. Ancak Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in son Moskova ziyareti sırasında tek hattan söz etmiş olması Türkiye'nin uzlaşmaya gönüllü olmadığını gösteriyor.

Gazprom siyasi kararlara uymak zorunda

Durum, en büyük jeopolitik hedefi transit ülke Ukrayna'yı devre dışı bırakmak isteyen Putin'in Gazprom'a kötü mali ortamda yüksek mali külfet yüklemek zorunda kalabileceğini gösteriyor. Kamu tröstü bir yandan Karadeniz'de tek boru hattı döşeyip diğer yandan da Baltık Denizi'nden geçen ikinci Kuzey Akımı'yla 55 milyar metreküplük kapasiteye ulaşabilmek için bütün mali imkânlarını zorlamak mecburiyetinde kalacak.

Türkiye ise, transit riski taşımayan ve Rusya'nın inşa edeceği yepyeni bir doğalgaz nakil hattına kavuşacak. Başka ülkelere ödenen transit ücreti de kalkacağından, Türkiye'nin ithal ettiği doğalgaz ucuzlayacak. Türkiye aynı zamanda topraklarından Yunanistan'a uzanan TANAP boru hattını döşemekte olan Azerbaycan'dan da büyük destek görüyor. Azerbaycan böylelikle Güneydoğu Avrupa'ya doğalgaz taşıyacak olan Rus projelerine de rakip olacak.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle