Ankara’da siyaset kulislerini hareketlendiren kararın, bir yıldır ülke gündemine oturan hükümet-cemaat savaşına da yeni bir boyut katması bekleniyor.
Meclis Soruşturma Komisyonu; siyasi gözlemcilerce Türkiye’de siyaseti ‘rüşvet ve yolsuzluk açmazı’na ittiği belirtilen ve AKP hükümeti ile Fethullah Gülen Cemaati’ni doğrudan karşı karşıya getiren 17 Aralık operasyonundan sonra tarihi bir karar aldı. Türk hükümetinin gerçekten yolsuzluk ve rüşvet sarmalının içinde olup olmadığından öte adı geçen bakanların bu sarmaldaki rollerini belirlemek hedefiyle 5 Mayıs 2014’te kurulan komisyon, 22 Aralık’ta yaptığı Yüce Divan toplantısını 5 Ocak’a ertelemişti. Tartışmalar arasında toplanan komisyonda eski bakanların Yüce Divan’a gidip gitmeyeceği yönündeki oylamaya 9 AKP, 4 CHP ve 1 MHP’li üye katıldı.
Eski bakanlar Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Erdoğan Bayraktar’ın meclise gitmediği oylama öncesinde mecliste alınan güvenlik önlemleri dikkat çekildi. Komisyondaki vekillerin dışarıyla iletişimi özel araçlar yardımıyla kesilirken, komisyon toplantısının olduğu koridora gazetecilerin girişine de izin verilmedi. Toplantının ardından açıklama yapan CHP’li Erdal Aksünger, komisyonda oy çokluğuyla 4 eski bakanın Yüce Divan’a sevk edilmemesi yönünde karar alındığını açıkladı. Aksünger, 5’e karşı 9 oyla Yüce Divan kararının reddedildiğini duyurdu.
Gözler Genel Kurul'da
Komisyonun kararı; Ankara’daki siyasi tartışmaları bir kez daha alevlendirdi. Soruşturma komisyonundan ‘red’ kararı çıkmış olsa da 4 eski bakanın Yüce Divan’a sevki konusundaki son kararı meclis genel kurulu verecek. Kurulun eski bakanlar hakkındaki oylamayı en geç 29 Ocak’a kadar yapması gerekiyor. Genel kurulda yapılacak gizli oylamanın sonuçlarının eski bakanlar konusunda AKP’de nasıl tartışmalar yaşandığını daha açık ortaya koyacağı hesapları yapılıyor.
Komisyonun AKP'li üyeleri, komisyon gündemine gelen ve ‘delil niteliği’ taşıdığı belirtilerek, 22 Aralık’taki toplantının 5 Ocak’a ertelenmesine yol açan tüm dosyaların hukuksuz olduğunu öne sürdü. AKP cephesindeki bu savunmaya muhalefetten çok büyük tepki var. Muhalefet ise Türk siyasi tarihinin ‘kara bir gün’ yaşadığını düşünüyor ve meclis genel kurulundaki oylamada milletvekillerinin vicdanlarının ‘tarihi bir testten’ geçeceğine dikkat çekiyor.
Erdoğan ve Davutoğlu farklı mı?
Meclis soruşturma komisyonunun kararı; Ankara’da eski bakanlar hakkındaki rüşvet iddiaları konusunda Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında ‘ayrılık’ mı yaşanıyor tartışmalarına da yeni bir boyut getirdi. “Böyle bir ayrılık söz konusu olsaydı, komisyon karar alamazdı” yorumu yapanların yanısıra, “asıl ayrılık genel kurulda görülecek” diyenler de var. Ancak, bu ‘ayrılık tartışması’ Ankara gündeminden uzunca bir süre düşmeyeceğe benziyor.
Komisyonun 22 Aralık toplantısından önce AKP'li komisyon üyelerinin AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile toplantı yapması, komisyon başkanı Hakkı Köylü’nün de toplantı günü Başbakan Ahmet Davutoğlu ile biraraya gelmesi komisyonun çalışmalarını tartışmalı hale getirmişti. Komisyonun ‘bağımsız çalışmadığı, hükümetin baskısı altında’ olduğu yönündeki yorumlara karşılık Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Hukukun gereği neyse o yapılacak” açıklaması yapmıştı. Davutoğlu, komisyon toplantısı öncesinde de “Yolsuzluk yapan kardeşimiz bile olsa kolunu koparırım” mesajına dikkat çekmişti.
4 eski bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddialarını araştırmak için kurulan komisyonun 22 Aralık’ta yaptığı toplantıda karar vermek için 5 Ocak’a erteleme yapmasında Maliye Bakanlığı’na bağlı çalışan Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) hazırladığı raporun büyük etkisi olmuştu. MASAK raporunda 4 eski bakanın kazançları ile malvarlıkları arasında orantısızlık olduğu görüşü öne çıkarken, bakanlar bu rapora itiraz ederek, komisyonun bu itirazı değerlendirmesinin yolunu açmışlardı.
22 Aralık’ta çıkan erteleme kararı sonrasında Başbakan Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında görüş ayrılığı olduğu haberleri sık sık Ankara gündemine geldi. İddialara göre Başbakan Davutoğlu; bakanların Yüce Divan’a gitmesini isterken, Erdoğan buna karşı çıkıyordu. Ancak Davutoğlu, Erdoğan’la küçük de olsa bir görüş ayrılığı yaşamadığını her fırsatta dile getirdi. Davutoğlu bu konuda son olarak “Biz, -kardeşimiz de olsa yolsuzluğu affetmeyiz- dedik. Delillendirilmiş bir yolsuzluk dosyası önümüze konulursa asla affefmeyiz” açıklaması yaptı.
Davutoğlu’nun bu açıklamasına karşın Ankara’da Yüce Divan konusu siyasetin sıcak gündeminde hep öne çıktı. İddialardan biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bakanların Yüce Divan’a gitmesini istemediği yönündeki görüşünü Başbakan Davutoğlu ile paylaştığı şeklindeydi. Bu iddiaya resmi yanıt veren hükümet sözcüsü Bülent Arınç, “Bunlar; iftira, yalan veya kulis bilgisidir” çıkışında bulundu.
