Atina’da muhafazakar Başbakan Antonis Samaras’ın liderliğindeki koalisyon hükümetinin tüm çabalarına rağmen, cumhurbaşkanı adayı Stavros Dimas dün yapılan üçüncü tur oylamada da, 300 sandalyeli parlamentoda gerekli olan 180 oyluk çoğunluğa erişemedi. Parlamento Başkanı’nın da duyurduğu gibi eski AB Komisyonu üyesi Dimas sadece 168 oy alabildi. Hükümetin adayının gerekenden 12 eksik oy aldığının açıklanması üzerine muhalefet sıralarında alkış koptu.
Oylama sonucunun açıklanmasından birkaç dakika sonra konuşma yapan Başbakan Samaras ise, anayasa uyarınca zorunlu hale gelen erken seçimlerin 25 Ocak tarihinde yapılacağını duyurdu. "Halk gelecek haftalarda kriz hakkındaki tüm gerçekleri ve ülkemizi maceraya sürüklemek isteyenlerin asıl çıkarlarını öğrenecek" diyen Samaras böylece, kamuoyu araştırmalarında önde giden sol muhalefet Syriza’ya açıkça meydan okudu.
'Borçlar silinsin yoksa bölge uçuruma yuvarlanır'
İktidara gelmesi durumunda Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile imzalanan yürürlükteki anlaşmaları feshedeceğini, özelleştirme, maaş kesintileri ve diğer tasarruf önlemlerinin iptal edileceğini duyuran Syriza lideri Aleksis Tsipras, kısa bir süre önce parlamentoda yaptığı konuşmada, sadece hükümete karşı değil, AB’nin önde gelen politikacılarına karşı da seçim kampanyası yürüteceğini vurgulamıştı: "Bayan Merkel und Bay Schäuble duymazdan geliyorlar. Ama gerçekleri görmezden gelemeyecekler. Euro Bölgesi sonsuza kadar bıçak sırtında devam edemez. Ya 9 milyar euroluk borçların büyük bölümü silinir ya da tüm bölge birlikte uçurumun dibine yuvarlanır."
Avrupa’nın güneyindeki kriz ülkelerinin borçlarının önemli bölümünün silinmesini talep eden Syriza, Yunanistan’ın aksi takdirde hiçbir zaman düze çıkamayacağını savunuyor. Diğer muhalefetteki siyasetçiler de aynı görüşte. Örneğin Demokratik Sol Parti lideri Fotis Kuvelis "Ülkenin yeni bir sayfa açması gerek. Yunanistan’da bir değişim olması zorunlu" diye konuştu.
'Syriza yanılıyor'
Gelecek ay sonunda yapılacak erken genel seçimler öncesi mücadele epey ateşli geçeceği benziyor. Eski Dışişleri Bakanı, muhafazakar parlamenter Dora Bakoyannis, ülke ekonomisi bulunabileceği en kötü noktadayken erken genel seçimin önünü açan Syriza’nın, yarışı açık farkla önde götürdüğünü sandığını, ancak yanıldığını ve Yeni Demokrasi Partisi’nin ülkedeki demokratik çoğunluğu arkasına alarak seçimleri kazanacağını belirtti.
Bakoyannis’in iddialı çıkışı çok da tutarsız değil, zira geçen pazar günü yapılan son ankete göre Syriza ile Samaras liderliğindeki Yeni Demokrasi Partisi’nin arasındaki fark hızla azalıyor ve şu anda 2,4 puan olarak görünüyor. Ayrıca Bağımsız Yunanlar adlı sağ popülist oluşumun da yeni seçimlerde tekrar parlamentoya girebilmesi sallantıda. Bu da Samaras’ın parlamentoda çoğunluğa bir adım daha yaklaşması anlamına gelecek.
Ufukta siyasi istikrarsızlık var
Siyasi gözlemciler, sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın ülkeyi uzun sürecek bir siyasi istikrarsızlığın beklediği konusunda hemfikir. Zira Syriza seçimlerden birinci parti olarak çıksa bile, parlamentoda açık bir çoğunluğu sağlamaktan uzak olacak. Bu takdirde seçmenlerin tekrar sandık başına gitmesi gerekebilir. Ancak birkaç hafta içinde ikinci kez seçim yapılmasının, Yunanistan için dengesiz bir hükümetten daha iyi olacağı kaydediliyor.
Avrupa Birliği ise, 25 Ocak'ta erken genel seçime gidecek Yunanistan'dan reform sürecine bağlı kalmasını talep etti. Ekonomik ve parasal işlerden sorumlu AB Komisyonu Üyesi Pierre Moscovici, yaptığı yazılı açıklamada, "Avrupa'ya güçlü bağlılık ve Yunan halkı ile siyasi liderleri arasında, gerekli olan büyüme dostu reform sürecine geniş destek Yunanistan'ın Euro bölgesinde yeniden serpilmesi için zaruridir" ifadelerini kullandı.