Kılıçdaroğlu en yüksek oy oranına ulaştığı Portekiz'de yüzde 90'ın üzerine çıkarken, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İrlanda'da yüzde 80'in üzerinde oy aldı.
AKP'nin oy oranları azaldı, MHP'nin oy oranları arttı
1,5 milyondan fazla kayıtlı yurt dışı seçmenin yaklaşık yarısının yaşadığı Almanya'da seçimlere katılım oranı yüzde 48 civarındaydı.
Ülkede oy kullanan seçmenlerin yüzde 65,4'ü Erdoğan'ı tercih etti. Millet İttifakı'nın adayı Kılıçdaroğlu'nun oy oranı ise yüzde 32,6 oldu.
Almanya'daki Duisburg-Essen Üniversitesi'nden Siyaset Bilimci ve Yurt Dışı Seçimleri ve Seçmeni Uzmanı Doç. Dr. İnci Öykü Yener-Roderburg, BBC Türkçe'ye bunun beklenen bir sonuç olduğunu söylüyor.
Yener-Roderburg'a göre AKP'nin seçmenini harekete geçirme başarısı doğrudan sandık sonuçlarına yansıdı.
1960'lardan itibaren Anadolu'dan geçici işçi olarak Almanya, Avusturya, Hollanda, Fransa ve Belçika gibi ülkelere yerleşen ve "muhafazakar" olarak tanımlanan seçmenler arasında Erdoğan oldukça popüler bir lider olarak yerini korumuş görünüyor.
Tüm bu ülkelerde Erdoğan'ın oy oranı yüzde 60'ın üstüne çıktı.
Buna karşın genel seçim sonuçlarına göre tüm bu ülkelerde AKP'nin aldığı oylarda düşüş yaşandı.
AKP'nin oy oranı Belçika'da 11; Hollanda'da 10, Fransa'da 7 ve Almanya'da yaklaşık 5 puan düştü.
AKP'deki düşüşe karşılık MHP'nin oy oranlarının yükselmesiyle bu dört ülkede Cumhur İttifakı yüzde 70'e yakın oy oranlarıyla seçimi tamamladı.
Seçim sonuçlarını BBC Türkçe'ye değerlendiren İngiltere'deki Huddersfield Üniversitesi Medya ve Beşeri Bilimler Bölümünden Doç. Dr. Dağhan Irak, yurt dışıyla ilgili olarak, "Türkiye’deki kadar siyasi geçişkenlik olan ortamlar değil. Çünkü genelde kimlik üzerinden kurulan pozsiyonlar var ya da Türkiye'den gelenlerin Türkiye'de oluşturduğu siyasi fikirler, anlayışlar üzerinden kurulu pozisyonlar var. Bunlar sandığa yansımış görünüyor." diyor.
Doç. Dr. Irak, iki parti arasındaki oy geçişleriniyse şu şekilde değerlendiriyor:
"MHP de AKP gibi bir kimliği temsil ediyor. Diaspora mensuplarının kültürlerinin saldırı altında olduğunu hissettiklerinde kendiliğinden stratejiye dönüşen bir durum var ve o kemikleşmeyi, korumacılığı temsil eden bir parti.
"Yurt dışındaki gibi sandık çıkışı anketler yapılmadığından verisiz konuşmak zor ama tahmini olarak AKP'ye kızgın olan ama yine de muhfazakar çizgiden ayrılmayan seçmenler MHP’ye yönelmiş olabilir."
'AKP ve MHP arasında sandık dayanışmasının sonucu'
Doç. Dr. İnci Öykü Yener-Roderburg'a göre ise, MHP'deki yükseliş, iki partinin sandıklardaki dayanışması sayesinde sağlanmış olabilir:
"MHP’nin yurt dışı oyları bir süredir düşüyor; 2015 Kasım seçimlerinde partinin oyu yüzde 7'lere kadar inmişti. Bu seçimlerde seçmen kitlesinin AKP'lilerden kendilerini pek ayırmadığını gözlemledim. 2015’te ayrılardı, 2018’de herhangi bir temasa girmemeye özen gösteriyorlardı, hatta oy kullanma sırasında yer yer itiş kakışlara tanık oluyorduk.
"Ancak bu seçimde MHP ve AKP arasında sandık dayanışması vardı; MHP'nin müşahidi yoksa, AKP’lilerin vardı ve hemen eksiklikler gideriliyordu. Partiler arasında bir tür danışıklı dövüş, ortak mobilizasyon vardı."
İnci-Roderburg, MHP'nin son dönemde "düşen itibarını yükseltmek için" partiler arasından oyların "bölüşülmüş" olabileceğini belirtiyor ve ekliyor:
"Çünkü MHP'nin Almanya'da böyle bir yapılanması yok, ülkücü hareketin en fazla 6-7 bin üyesi var. Yüzde 13,9 oy oranına sadece kendi seçmenlerini harekete geçirerek ulaşabileceklerini düşünmüyorum."
'Türkiye'de gelecek göremeyip İngiltere'ye göçenlerin etkisi'
Genel seçimlerin yurt dışı sonuçlarına göre CHP oy oranını 6 puana yakın artırdı.
Yeşil Sol Parti (YSP) çatısı altında seçime giren HDP ise 2018 seçimlerine göre 7 puana yakın oy kaybetti.
Bu değişimin en belirgin yaşandığı ülkelerden biri de Birleşik Krallık oldu.
Cumhurbaşkanı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy oranı yüzde 79'u geçerken, milletvekili seçiminde CHP yüzde 45'ten fazla oy alarak ilk parti konumuna yükseldi.
2018 genel seçimlerinde yüzde 49'a yakın oy alan YSP'nin oranı yüzde 20,9 seviyesine indi.
İngiltere'nin kuzey doğusundaki Durham Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölümünde diaspora çalışmaları konusunda uzman Doç. Dr. Bahar Başer, "İngiltere'deki Türkiyeli diasporanın daha çok Alevi ve muhalif kimliği ön planda olan ve Kürt hareketinin aktif olduğu" gruplardan oluştuğunu belirtiyor:
"İngiltere'de Kürt diasporası son derece güçlü ve organize olmuş durumda. Buna rağmen YSP düşük oy aldıysa sandıklara gidenlerin oranı azalmış olabilir. Ya da Türkiye'den yeni göçen kesimin YSP desteği olmayan kesim olduğu düşünülebilir."
Doç. Dr. Başer, özellikle 2013 Gezi protestoları ve 2015 darbe girişiminden sonra, "birçok kesimden insanın Türkiye'de kendilerine bir gelecek göremediği için" yoğun göç ettiği ülkelerden birinin İngiltere olduğunu söylüyor ve ekliyor:
"Beyaz yakalılar ve öğrenci olarak gelip kalanların yanında binlerce kişi Ankara Anlaşması'yla buraya girişimci olarak geldi.
"Bu kesimi araştırdığımda gördüm ki, CHP ve benzeri partilere oy veren, AKP politikalarından rahatsız olan - illa ki politize olduğu için değil hayat tarzından dolayı buraya gelen - seçmenler bunlar. Türkiye'de geleceklerini tehlike altında gördükleri için Ankara Anlaşması gibi yollarla buraya geldiler ve onların oyları bu trendleri değiştirmiş olabilir."
'Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliğini saklamaması seçmende pozitif bir karşılık buldu'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nisan ayı sonunda Twitter hesabından 3 dakikalık "Alevi" başlıklı bir video yayımlamıştı.
Kılıçdaroğlu, videoda, “Ben Aleviyim. Hak Muhammed, Ali inancı ile yetişmiş, samimi bir Müslümanım. Harama el uzatmam" ifadelerini kullanmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun bu paylaşımı ilk 7 saat içinde 28 milyondan fazla görüntülenmişti.
Peki Kılıçdaroğlu'nun bu açılımı Türkiyeli Alevi diasporada nasıl karşılık buldu?
BBC Türkçe'ye konuşan Britanya Alevi Federasyonu Başkanı Müslüm Dalkılıç, "Kılıçdaroğlu'nun kendi kimliğini saklamaması seçmende pozitif bir karşılık buldu." diyor ve ekliyor:
"Seçmene farklı yerlerden gelen Alevi açılımı inandırıcı gelmedi. Alevi toplumu, kendisini ifade edemediği, rıza yerine devlet atamasının esas olduğu yapıya karşı çıkıyor. Tayyip Erdoğan'ın Alevi açılımında sağlamaya çalıştığı sistemde Alevilerin söz hakkı yok. Aleviler kendilerini temsil edemiyor. Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun 'Ben Aleviyim' demesi ve bir nokta koyması Alevi toplumu açısından memnuniyetle karşılandı."
Dalkılıç, İngiltere'deki Alevi diasporası seçim sonucunda belirleyici olacak bir büyüklükte olmadığını belirtiyor.
Bunun yanında Alevilerin YSP'yi eleştirdiği noktalar olduğunu da söylüyor:
"Birçok Alevi aday seçilemeyecek yerlerden gösterildi. Bunların yerine Hasan Cemal, Cengiz Çandar gibi isimlerin seçilir yerlerden gösterilmesi soru işareti oldu."
'Yeni diasporanın oyları TİP'e kayıyor'
Genel seçimde yurt içinde yüzde 1,7 oy alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) bazı ülkelerde Türkiye'deki oy oranının 5-6 katına kadar çıktığını gördü.
Yunanistan'da yüzde 12'ye yakın oy alan TİP, İspanya'da yüzde 10,7, Birleşik Krallık ve Kanada'da yüzde 8'e yakın oy oranına ulaştı.
Doç Dr. Dağhan Irak, "Yeni diasporanın oylarının TİP'e kaydığını" söylüyor ve bunu şöyle açıklıyor:
"TİP adında 'işçi' olsa da daha okumuş, şehirli, orta sınıfa hitap ediyor. Türkiye'de yüksek oy aldığı yerler de büyük kentler. Birleşik Krallık'a son yıllarda Ankara Anlaşması gibi yollarla gelen insan gönderen bölgeler de buralar odu. Yeni diaspora bu anlamda TİP'e sempati duymuş olabilir.
"Yunanistan ciddi bir şekilde yeni diasporanın olduğu bir yer, burada TİP, YSP'nin önüne geçerek yüzde 12 almış ve AKP'yi geçmiş.
"Estonya genellikle bilişim sektöründen göçün yaşandığı bir yer ve yüzde 11 civarı bir oy aldı. Bunlar yeni diasporanın tipe kaydığı tezini destekliyor olabilir."