Kanser ilaçlarına ulaşmakta zorluk yaşayan kanser hastalarının, şimdilerde de ay sonunda yapılacak zam sebebiyle ilaçlara erişemediği iddia edildi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Aksaray eski Şube Başkanı Avukat Songül Beydilli, ilaç ve tedaviye erişim hakkını engelleyen yasal düzenlemelerin iptal edilmesi gerektiğini, kimsenin ilaç için yardım istemek zorunda kalmaması gerektiğini vurguladı.
Evrensel'den Cansu Pişkin'in haberine göre, 20 Şubat’ta ilaç kur düzenlemesi ile meydana gelecek zam sebebiyle kanser ilaçlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda ilaç, stoklarda bekletiliyor. Tek bir dozu on binlerce lirayı bulabilen kanser ilaçlarını almakta zorlanan kanser hastalarını gelecek olan zamla zor bir süreç bekliyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray eski Şube Başkanı Avukat Songül Beydilli, “Özellikle kanser hastaları gibi, hayatı tehlike altında olan hastalar, bir yandan hastalıkla mücadele ederken, bir yandan da tüm birikimlerini harcayıp; varını-yoğunu, evlerini satarak bu ilaç ve malzemeleri karşılamaya çalışmakta, tıbbi yoksulluğa düşmektedirler. Ayrıca, psikolojik durumun iyi olmasının, tedavinin başarısının ön şartı olduğu dikkate alındığında; ilaca erişimdeki bu sorun, tedavinin başarısını da etkilemektedir” dedi.
Beydilli, tıbbi bilimsel verilere uygun olarak teşhis ve tedavi giderlerinin; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa dayalı olarak çıkarılan Sağlık Uygulama Tebliğinde yer almadığı gerekçesi ile SGK tarafından karşılanmamasının yaşam hakkı ihlali olduğunu söyledi. Anayasada tanımlanan sosyal devlet ilkesi gereğince herkesin ileri düzeyde sağlık hizmeti alma hakkı olduğunu kaydeden Beydilli, “Diğer yandan, hekimlerin uyması gereken etik-mesleki kurallar ile, hasta haklarına ilişkin ilke ve kurallar, yasa, tüzük, yönetmelik ve uluslararası anlaşma ve bildirgelerle belirlenmiş olup; hekimin teşhis ve tedavi yöntemine, kullanılacak ilaca karar verme hakkı; mesleğini özgürce icra etme hakkının bir parçasıdır” diye konuştu.
'Tedaviye erişim hakkı engellenmesin'
Tıbbi-bilimsel kurallara uygun olarak, hekim tarafından tedavide kullanılması uygun bulunan ilaç ya da malzemelerin giderlerinin karşılanmaması nedeni ile açılan davaların çoğunda SGK işlemlerinin iptaline ve tedavi giderlerinin tazminine karar verildiğini söyleyen Beydilli, Sağlık hizmetinin ertelenemeyeceğini vurgulayan Beydilli şöyle devam etti: “İlaç ve tedaviye erişim hakkını engelleyen yasal düzenlemeler acilen iptal edilmeli. Sağlık ve sosyal güvenlik hakkının ayrımsız olarak tüm vatandaşlar için kullanılabilir hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır. Bunun için öncelikle, tıptaki hızlı gelişmeler de dikkate alınarak, milletvekilleri ve onların bakmakla yükümlü oldukları kişilerde olduğu gibi, vatandaşlar için de hekimin uygun bulduğu her türlü teşhis ve tedavi gideri, hiçbir sınırlama olmaksızın ve ön şartsız olarak SGK tarafından karşılanmalı. Kimse ilaç parası için başkalarından yardım istemek zorunda bırakılmamalıdır.”
Kendileri için hayati öneme sahip olan ilaçlara ulaşamamaları ile sık sık gündeme gelen Onkoloji hastalarının ilaç sorunu hâlâ çözüme kavuşmadı. Adana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, İlaç alımında kullanılan Euro kurunun 20 k tarihinden itibaren 2,1166 liradan 2,3421’ya çıkarılacak olması nedeni ile ilaç üreticileri dağıtım kanallarına gerekenden az ilaç gönderdiğini söyledi.
İlaca yapılacak kur zammın önceden tarihinin belli olduğunu vurgulayan Özkan, üretici firmaların dağıtım kanallarına yeterince ilaç göndermemesi, gönderilen ürünün eczaneler arasında paylaşımında sıkıntı çıkması nedeniyle bazı ilaçlara ulaşmada sorunlar yaşadığını söyledi. Birkaç yıldır onkoloji ilaçlarının vatandaşlara ulaştırılma şeklinin Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından değiştirildiğini dile getiren Özkan, “Hastaneler kendileri uyguladığı için serbest eczanelere bu ürünler çıkmıyor. İhale depoları yoluyla hastaneler alıyor. Zaman zaman hastanelerdeki ilaçlarda eksiklik olması durumunda ciddi sorunlar yaşanıyor” dedi.
"Sağlığın ücretsiz, kolay ve nitelikli olması gerek"
Onkoloji ilaçlarında hastaların, hastanenin elinde bulunan ilaçlara sınırlandırıldığını ifade eden Özkan, “Bizim ısrarla söylediğimiz ilaçların halkın kolay ulaşabileceği eczaneler kanalıyla ulaştırılması gerekiyor. 300 milyon lira değerinde ruhsatı olmayan onkoloji ilacı var. Zaman zaman hastaya ulaşması zaman aldığı gibi gümrükten girmesi, Türk Eczacıları Birliği’nin temin etmesi de hasta mağduriyetlerine neden olabiliyor. Türkiye’de ruhsatı bulunmayan ürünlere ruhsat verilmesi ve ekonomik durumu kötü olan hastanelerdeki ilaca mahkum etmemeli. Hastanenin işi sağlıkta uygulamayı yapmaktır. İlaç işi eczanelerin işidir. Vatandaşın en kolay en uygun ilacı karşılama yeri eczanelerdir” dedi.
Sağlıkta dönüşümle birlikte sabit kur uygulanarak ilaç fiyatları ucuzlatılmaya başlandığını dile getiren Özkan, “Enflasyon artışı yapılmaması ve sabit kur uygulaması ile eczacılar sıkıntı çekerken hastanelerde ek ödemeler arttı eczanede ilaç alan hasta ilaca önceden ödediğinden fazlasını, muayene, yatak parası olarak ödüyor” dedi. Sağlıkta dönüşümde maliyetin hastaların, sağlık çalışanlarının sırtına bindiğini söyleyen Özkan, sağlığın ücretsiz, kolay ve nitelikli olması gerektiğine vurgu yaptı.