Reza Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman, mahkemeye sunduğu 58 sayfalık itiraz dilekçesinde, başsavcılığın Zarrab Türkiye'de hakkındaki suçlamaların hükümet yetkililerine rüşvet vererek düşürdüğü iddialarını 'saldırgan, hatalı ve desteksiz' olduğu ifadeleri yer aldı.
Şarkıcı eşi Ebru Gündeş ve kızı ile ABD’ye giriş yapmak isterken, 19 Mart’ta Miami Havalimanı’nda gözaltına alındıktan sonra, kara para aklama, dolandırıcılık ve İran’a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Reza Zarrab’ın avukatı Brafman, mahkemeye yeni dilekçe sundu.
ABD’de tutuklu yargılanan işadamı Reza Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman, 50 milyon dolarlık kefalet karşılığı tutuksuz yargılanma taleplerine, New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın 17 Aralık dosyasıyla yaptığı itiraza karşı, mahkemeye TBMM Soruşturma Komisyonu’nun hazırladığı raporu delil olarak sundu.
"Rüşvet iddiası saldırganca ve desteksiz"
DHA'dan Razi Canikligil'in haberine göre; Avukat Brafman, 58 safyadan oluşan dilekçesinde, Başsavcı Bharara’nın kefalet başvurusuna yaptığı itiraza beş başlıkta cevap verdi.
Bharara’nın Zarrab’ın onlarca yıl cezaevinde kalmasını gerektiren suçları işlediği iddiasını kanıtlayacak ezici kanıtları mahkemeye sunamadığı görüşüne yer verilen dilekçede, “Zarrab’a yönelik suçlamalar, ABD’li olmayan bir kişiyi kovuşturmak için benzeri görülmemiş erişimi mahkemeye açıklamayı beceremiyor” denildi. İtiraz dilekçesinde, “Başsavcılığın Zarrab hakkındaki Türkiye’deki suçlamaların, hükümet yetkililerine rüşvet verilerek düşürüldüğü iddiası saldırganca olduğu kadar hatalı ve desteksiz. Ayrıca, savcılığın bu iddiası diğer ulusların hukuk sistemlerini tanıma prensipleri ile bağdaşmamaktadır” denildi.
"Zarrab, Farsça okuma yazma bilmiyor"
Zarrab’ın terörist olmadığı ve İran İslam Devrimi Muhafızları ile iş ilişkisine asla girmediğini öne süren Brafman, Zarrab’ın İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bağlılığını ifade ettiği iddiasına delil olarak sunulan e-postanın asla gönderilmediğini kaydetti. Müvekkilinin henüz 1 yaşındayken Türkiye’ye göç ettiğini ve Türkiye’de eğitim gördüğünü anımsatan Brafman, Zarrab’ın Farsça yazıp okuyamadığını ileri sürdü.
"Soruşturmanın arkasında Gülen Cemaati var"
Brafman dilekçesinde, bazı köşe yazarlarının, 17 Aralık soruşturmasının arkasında Fethullah Gülen Cemaati’nin olduğuna dair köşe yazılarını da mahkemeye delil olarak sundu.
Zarrab’ın 18 Mayıs’ta yaptığı 10 milyon doları peşin olmak üzere, 50 milyon dolarlık kefalet talebine, Bharara 25 Mayıs’ta 17 Aralık dosyasını gerekçe göstererek itiraz etmişti. Bu itirazın üzerine, Avukat Brafman 2 Haziran’da açıklanacağı belirtilen kefalet başvurusu kararı öncesi mahkemeye Bharara’nın itirazına karşı yeni deliller sunacaklarını söylemişti.
"Türkiye'den gelen belgeler yargıcın kararını etkilemez"
ABD’nin New Jersey eyaletinde 9 yıl süreyle başsavcı yardımcılığı yaptıktan sonra halen ceza avukatı olarak New York ve New Jersey Federal Mahkemelerine kayıtlı olarak ‘Hükümet Yolsuzluğu ve Sigorta Sahkekarlığı’ üzerine Ceza Avukatlığı yapan Rıza Dağlı, “Zarrab davasının ilginç yanı, her iki tarafında Türk savcıları, mahkemeleri ve polisi tarafından alınan kararları dayanarak belge olarak sunmaları” diyerek şöyle devam etti: “Ben yargıcın kefalet konusunda kararını verirken Türkiye’den gelen raporların doğru olup olmadığına bakarak değil, bunun yerine Zarrab hakkında ABD’de yönetilen suçlamalara bakarak geleneksel analizi kullanacağını ve Zarrab’ın zenginliğini ve kaçabilme becerisini göz önünde tutacağına inanıyorum.”