Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Talip Asil, zekanın genetikle sınırlı olmadığını ve doğru alışkanlıklarla geliştirilebileceğini ifade etti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Asil, Almanya'daki Julius-Maximilians-Universitat Würzburg tarafından yapılan ve beyinle zeka arasındaki ilişkiyi inceleyen uluslararası "Davranış ve Biliş Ağları" araştırmasına ilişkin zekanın sadece genetik faktörlerle değil, çevresel etmenlerle de şekillendiğini belirtti.
Asil, araştırmanın, beynin zekayla nasıl etkileşimde bulunduğunu, beyin ağlarının gücünün öğrenme kapasitesini ve problem çözme yeteneğini etkilediğini gösterdiğini aktararak, doğru alışkanlıklarla zekayı geliştirmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Beynin farklı bölgeleri arasındaki iletişimin gücüne dikkati çeken Asil, "Beyin ağlarının gücü, yalnızca bireysel öğrenme kapasitesini değil, aynı zamanda problem çözme yeteneğini de etkiliyor." ifadelerini kullandı.
Asil, araştırmanın gelecekteki potansiyel etkilerine dikkat çekerek, bu bulguların eğitimden sağlık uygulamalarına kadar pek çok alanda yenilikler sunabileceğini aktararak, özellikle Alzaymır gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde yeni yaklaşımların gelişebileceğini bildirdi.
Beynin bir kas gibi, doğru alışkanlıklarla geliştirilebildiğini belirten Asil, bu tür alışkanlıkların eğitimden iş hayatına kadar geniş bir etki alanı yaratabileceğini ifade etti.
Asil, gelecekte beynin bağlantı gücünü artırmaya yönelik eğitim programları ve sağlık politikalarının bireylerin ve toplumların bilişsel kapasitesini artırabileceğini anlattı.
Zeka üç türde inceleniyor
Açıklamaya göre, ABD merkezli İnsan Konektom Projesi verileri kullanılarak yapılan "Davranış ve Biliş Ağları" araştırmasında 800'den fazla katılımcının beyin taramaları incelenerek, beyin bölgeleri arasındaki bağlantıların gücüyle zeka arasındaki ilişki ayrıntılı bir şekilde analiz edildi.
Buna göre zekanın yalnızca genetikle değil, beyin bağlantılarının gücüyle şekillendiğini gösteriyor. Zeka üç türde inceleniyor, "Akışkan Zeka", yeni durumları anlamayı ve problem çözmeyi sağlarken, "Kristalize Zeka", yaşam boyu biriktirilen bilgi ve deneyimleri kapsıyor, "Genel Zeka" ise akışkan ve kristalize zekanın birleşiminden oluşan, bireyin genel bilişsel kapasitesi.
Araştırma, genel zekanın, beyin bağlantılarının gücüyle en güçlü şekilde ilişkilendirildiğini ortaya koyuyor. (AA)