Protestan Kiliseler Derneği,Zirve Yayınevi davasının beş sanığının "uzun tutukluluk süresi" gerekçesiyle tahliye edilmesiyle ilgili olarak "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletini ve tüm adli organlarını bu tehdit ve tehlike karşısında acilen göreve çağırıyoruz. Bu duyarsız ve adaletsiz karara en kısa zamanda müdahale edilmesini bekliyoruz" dedi.
İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre, Protestan Kiliseler Derneği'nin basın açıklamasında "2007 yılı 18 Nisan'ı Türkiye 'de yaşayan Protestan Hıristiyanlar için çok zor bir gün olmuştur. O gün Zirve yayınevi çalışanlarından Necati Aydın ve Uğur Yüksel ile birlikte Alman uyruklu Tilman Geske yalnızca Hıristiyan oldukları için, 5 genç tarafından ağır işkenceler uygulanarak ve sonunda boğazları kesilerek vahşice katledilmişlerdir" denilerek şu ifadelere yer verildi:
Tutuklukta beş yılı geçen zanlıların tahliyesiyle ilgili yasal düzenleme, korkunç bir adaletsizliğe neden olmuştur. 18 Nisan 2007’de gerçekleşen Zirve Yayınevi katliamının ardından 7 yıldır tutuklu yargılanan 5 katil zanlısı, bu düzenlemenin sonucu olarak dün gece serbest bırakılmıştır. Savcının son duruşmada verdiği mütalaada, katil zanlılarının 4 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmalarını istenmiştir. Serbest bırakılan katil zanlıları duruşmalar boyunca ölenlerin ailelerini, sivil toplum kuruluşlarının aktivistlerini, basın mensuplarını ve avukatları defalarca ağır bir şekilde tehdit etmişlerdir. Bu durumda tehdit edilenler de büyük bir tedirginlik yaşamaya başlamışlardır.
Bu tahliye Hıristiyanlar arasında büyük bir üzüntü ve adalete inancın yitirilmesi etkisi yaratmıştır.
Sadece Türkiye kamuoyunun değil, bütün dünyanın sonuçlanmasını 7 yıldır büyük bir sabırla beklediği davada, duruşmaların başladığı günden beri büyük bir özveriyle adaletin tecellisi için çaba sarf eden avukatların, sivil toplum kuruluşlarının emekleri bir anda sıfırlanmıştır. Bu tahliyelerle birlikte dava korkunç bir darbe almıştır. Söz konusu davanın adaletle sonuçlanmasını sadece Hıristiyanlar değil, vicdan sahibi tüm Türkiye vatandaşları bekliyordu. Şu anda bütün Türkiye’nin vicdanı yara almıştır. Katil zanlıları artık elleri kolları serbest bir şekilde toplumun içindedir. Bu dehşet verici kararın ahlaki sorumluluğunu kim taşıyacak? Daha da önemlisi katliam zanlılarının çok muhtemel yeni faaliyetlerinin ağır bedelini kim ödeyecek?
Türkiyeli Hıristiyanlar olarak bu tahliye kararını büyük bir acıyla karşıladık. Adaletin 7 yıl gecikmesine beki katlanılabilir, ama adaletin yerle bir edilmesine hangi vicdan katlanabilir? Hıristiyan vatandaşlar olarak hem kendimizin hem de ailelerimizin can güvenliği büyük bir tehdit altındadır ve gelişmeleri büyük bir dehşetle takip etmekteyiz.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletini ve tüm adli organlarını bu tehdit ve tehlike karşısında acilen göreve çağırıyoruz. Bu duyarsız ve adaletsiz karara en kısa zamanda müdahale edilmesini bekliyoruz. Ülkemizde bugün yaşadığımız sıkıntılı günlerde haykırışımız adaletin yerini bulmasıdır. Adaletin tecelli etmesi için yılmadan mücadelemizin devam edeceğini basın ve kamuoyuna sunarız.