DİĞER
“Bugünlerde Netflix’e bir senaryo öneriyorsanız kadın başrollü olması ve/veya içinde eşcinsel ya da trans karakterlere yer verilmesi kabul şansını artırıyor ve bu da pozitif ayrımcılığın ‘pozitif’ yüzü elbette. Ancak bugüne kadar ilgi görmüş, beğenilmiş anlatıları alıp sadece erkek kahramanı kadınla değiştirdiğinizde işin rengi pozitif ayrımcılıktan ‘purplewashing’e uzanıyor.”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Hiçbirimiz zorba erkekliği başka bir yıkıcı erkeklik versiyonuna ikame eden bir “şaka” istemiyoruz, değil mi?
Arslan, sütü hikâyelerinin içine sadece bir destekçi olarak almak yerine; onu, ölüm ve yaşam gibi iç içe geçmiş yansımaların başka bir tezahür sahası olarak (meşruiyet kazandırarak) görüyor.
Sylvia Plath’in “Babacım” şiiri bir gün karşımıza bir roman olarak çıkacak olsa, Sophie Mackintosh’un Booker Edebiyat Ödülü uzun listesine giren Su Kürü o roman olurdu
Müslüm'ü anlamak toplumsal mesafeleri kapatmayacak, Müslüm bir heves, bir ürün olarak tüketilecek. Hikâye, gerçekliğin kanını çekecek. Hikâye kendisi varolmak isteyecek...
Kendine durmadan dışarıdan bakan bir kahramanın, hem de bir görünmek korkusu içinde çektiği azabı tane tane anlatıyor Seçkin Erdi. Öyle ki bütünlük, farklılıkların silinmesinden, herkese benzemekten, böylece görünmemekten geçecek gibi...
Kadınlarla amansız bir mücadele, anneye özlem ve anneyi kıskanma, kız kardeşe yönelik nefret, baba ile oğulun mücadelesinin arkasına saklanan ama bir o kadar güçlü dinamiklerden...
Sosyalizm, demokrasi, insan hakları, eşitlik gibi meseleler gündeme geldikçe yerinden yekinip hemen tavır alma lüzumunu duyan arkadaşların hiçbiri ama istisnasız hiçbiri, kadının uluorta aşağılanmasını protesto etmeyi getirmez hatırına
Bu işin üstesinden kadının gücü gelecek, sesi gelecek, kahkahası gelecek...
Tüm bu idam ve hadım çağrıları; tüm bu dişe diş, kana kan isteyen adalet anlayışı; ibretiâlem peşindeki köpük köpük intikamcılık hiçbir işe yaramayacak. Yaramıyor da zaten...
Erkekliğin evrensel bir sorun olduğunu biliyorum artık. İktidarın dönüştürücü ve ezici gücünün farkındayım. Kadınlara, söze ve yeni bir dil kurmaya inanıyorum ama hâlâ...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık