DİĞER
"García Márquez’in kaleminden hissettiğimiz en belirgin şey duyularımıza yaptığı uyarıcı göndermelerdir. Kokular, renkler, tatlar her bir sözcükle zengin imgeler cümbüşüne sokar okuru. Bunaltıcı tropik sıcaklarda badem ağaçlarının kokusunu duyarız satırlar arasında."
İsveç Akademisi’nin yeni açıklamaları, Yüzyıllık Yalnızlık'ın Netflix uyarlaması ve Dickens'ın eşini akıl hastanesine yatırma çabası
Bir eleştirmenin ilgi alanının edebî ve siyasî dayanakları yok olmaya yüz tuttuğunda o eleştirmene ne olur? O devir sona erdiğinde geriye ne kalır?
Latin Amerikalı yazarların çoğu aynı zamanda büyük kitle hareketlerinin, darbe karşıtı grupların bir parçasıydı ve yaşadıkları ortam onların yeni anlatı imkânlarını zorlamasını sağladı...
Borges, García Márquez, Albert Camus, George Orwell, Arthur Rimbaud, Paul Verlaine, Gustave Flaubert, H.G.Wells, Peter Handke, Max Frisch, Virginia Woolf, Ezra Pound, Thomas Mann... Yazar ve şairler, kan akarken ne yaptılar, ne yapmadılar...
Latin Amerikalı yazarların otobiyografik metinleri kurmaca kitapları kadar ilgi görüyor. Márquez’den Neruda’ya, Vargas Llosa’dan Allende’ye pek çok yazar anılarını kaleme almış. Otobiyografi yazmaya karşı Roberto Bolaño ve Julio Cortázar gibi örnekler var
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık