DİĞER
Mutsuzken mutsuzluğu üzerine yazabildiği için mutlu kalabilen, mutluluğa “istidadı olan” yazarlardandır Nabokov. Mutluluğun ilk sahnesi de çocukluktur
Borges, García Márquez, Albert Camus, George Orwell, Arthur Rimbaud, Paul Verlaine, Gustave Flaubert, H.G.Wells, Peter Handke, Max Frisch, Virginia Woolf, Ezra Pound, Thomas Mann... Yazar ve şairler, kan akarken ne yaptılar, ne yapmadılar...
Bazı kelimeleri, bazı ifadeleri, bazı kavramları, ısrarla üstlerine giderek, her işittiğimizde düzelterek, kullanmamakta ve kullandırmamakta ısrarcı olarak “telaffuz edilemez”, “bir daha ağza alınamaz” hale getirmeliydik
Karl Ove Knausgård, "erkekler ağlamaz" yasağını çiğneyerek herkesin önünde ağlama cesaretini gösteriyor...
“…bu savaştan en ufak bir zevk almıyorum.”
Amerikalı romancı James Salter 19 Haziran 2015 günü 90 yaşında öldü ve ben şimdiye kadar hiçbir kitabını okumadım...
Edouard Levé okumak, kitap okumaktan çok beklenmedik bir şeyle beklenmedik bir anda karşılaşmaya benziyor...
Geoff Dyer’ın yazdıklarında neyin heyecan verici olduğunu gayet iyi görebiliyorum: Hiçbir konunun uzmanı olmadan ve bunu umursamadan farklı uzmanlık alanları arasında başına buyruk bir seyyah gibi gezinmek. Entelektüel serserilik...
Reşad Ekrem Koçu hem sırtına romancı kanatları takmak istiyordu, hem de ayaklarına tarihçinin taşlarını bağlamak...
Fotoğraf koleksiyoncusu ve editörü Cengiz Kahraman'ın yeni kitabı İstanbul Kış Günlüğü: 1929 & 1954, yakında raflardaki yerini alacak. Kahraman'la kitabı ve Türkiye'de fotoğraf arşivciliği üzerine konuştuk
Manguel: Türkiye’yi simgeleyen şehir olduğunu söylüyorlar, İstanbul’a gelince bütün Türkiye’yi anlarmışsın. Bana kalırsa durum tam tersi: İstanbul’un olmadığı tek bir şey varsa, o da Türkiye’nin simgesi
2014 sonlarına doğru Refik Halid Karay’ın kitapları yeni baskılarıyla yeniden okurla buluştu. İnkılâp Yayınları’ndan çıkan bu muhteşem çalışmanın altında ise Tuncay Birkan imzası var. Peki, ne yaptı Tuncay Birkan, editörlük mü? Hayır…
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık