DİĞER
"Netflix'in televizyona ve günümüze uyarladığı Sandman tam da ‘89 yılının 'zeitgeist'ine ait bir eser. Düş krallığını yöneten bir ilahın zamansızlığında geçiyormuş gibi görünse de, 'glam rock'un şaşaasından grunge müziğin dağınıklığına geçilen doksanlar döneminin çocuğu."
"Hamsun yabancılaşmanın yazarıydı. Dostoyevski ile Kafka arasındaki köprüydü. 1920 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüş ve fakat ödül madalyasını Nazi hareketinin propaganda görevlisi Joseph Goebbels’e armağan etmişti Hamsun."
"Roman yazarak istediği başarıyı elde edemeyen bir edebiyatçı, roman yazarak istediği başarıyı elde edememesi hakkında yazarak kazandığı bilinirliği roman yazarlığı statüsünü pekiştirmek için kullanmayı seçiyor... Edebiyat şudur budur ketlemelerini iradesiyle bir buzkıran gibi aşmayı başaran Knausgaard sıradan bir edebiyat meraklısından yazarlık ikonuna nasıl dönüştü?"
“En klişe karakterlerle de olsa bir dizide toplumsal ağların sergilenmesi, her gün maceralarını takip ettiğimiz eşimizin dostumuzun ekranda belirmesi, özlemimize karşılık verir. Yeniden gerçek bir şeyler bulduğumuzu zannederiz. Zorlama sahneleri ve çürütücü mesajları gözden kaçırabiliriz, çünkü suiistimale açığızdır, uzun zamandır beklediğimiz vuslata ermişizdir.”
Kaderciliğe biat edenin değil, koşullara rağmen harekete geçenin hikâyesi değerdir anlatılmaya, geri kalanlar sürüklenme içindeki acıyı farkındalığa taşıyamamaktadırlar...
Ucube rejimler dünya savaşları ikliminde türediler, umut tacirliğiyle insanlık suçlarını birleştirerek yabancılaşmanın toprağında ölüm çiçekleri büyüttüler
Yeryüzüne dokunmadan yürüyenler adına anıtlar dikilirken, özlü sözler miniklerin dirliğini dövmekte kullanılır...
Bitimsiz, kış. Alfabeleri çiğnediğimiz, bataklığın derinlerine çekildiğimiz, pisliğin içinde debelenerek, gökyüzünde yıldızlara göz diktiğimiz günler. Rezilliğin içinde yüzüp, yalanlar atıştırdığımız korkutucu devirler. Hepsi geri döner...
Özledik. Kimse özlemediyse de ben özledim seni. İşte bu satırları da kendim için yazıverdim, öylesine, sonsuzlukta yaktığın meşaleden ışık çalmaya çabalarken. Her şey için teşekkürler...
İnsan hayatta kalabilmek için yoğun bir psikolojik mücâdele vermektedir. Frankenstein'ın canavarı ezilmekte, ezildikçe ezmektedir
Hepimiz kendi geçmişimizi yanlı yorumlarla süsleyerek objektif gerçeklikten uzaklaşıyor, sahte gördüğümüz anlatılardan daha yapay bir benlik bilgisiyle hareket ettiğimizi ise çoğu zaman fark edemiyoruz
Şimdi bundan ve şimdi de ötekinden nefret etmemiz gerektiğini gösteren parmağı takip ederek pokemonlarımızla ilgilenemediğimiz yorgunluk anlarımızı dünya politikası magaziniyle dolduruyoruz...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık